Ayna metaforu
Evren , insan ve boyutsal algı . Görünen Algı disindada başka algıların , boyut ve yaşamların olduğunun geçmişteki örnekle güzel bir idrak ve açıklaması..
İbn Arabî ayna ile ilgili şöyle demektedir:
“Büyük bir cisim, küçük aynada küçük görülürken, uzun aynada uzun, hareketli aynada ise hareketli görünür. Bazen ayna, özel bir açıdan sûretin aksini (büyük cismin küçük aynada küçük görünmesi) verirken, bazen sûretten ortaya çıkan şeyin aynısını verir. Bu durumda sağ yön, aynaya bakan kişinin sağının karşısında bulunurken, bazen sağ solun karşısında bulunur. Bu, aynalardaki yaygın durumdur ve genel hâle benzer. Âdet (olağan durum) aşıldığında, sağ sağın karşısında bulunur ve yansıma ortaya çıkar. Bunlar, aynalara benzettiğimiz tecellînin gerçekleştiği mertebenin hakikatinin verileridir. Yeteneğini (istidat ve kabiliyet) bilen kişi, onun [neyi]kabul ettiğini de bilir. Neyi kabul ettiğini bilen ise yeteneğini, kabul gerçekleştikten sonra bilebilir. Bununla birlikte, onu kabaca ve genel olarak bilir.”
Yani İbn Arabî’ye göre a’yân-ı sâbite veya diğer bir ifadeyle mümkünler ne iseler ancak onu görürler. Görülen varlığın kendisi ve hepsi değildir. Görülen aynanın gösterme imkânına bağlı olarak ortaya çıkan şeydir. Her ne kadar bütün görülenler O ise de bu böyledir.
mistic-miroir-ambiance-roche-bobois-2014-sacha-lakic-design-1-1280x800c
İbn Arabî Fusûsu’l-Hikem’de şöyle demektedir:
“Hakk, bütün sûretlerde tecellî edendir. Buradan anlaşılır ki, bir sûret diğerinin aynı değildir. Sanki tek hakikat ayna makamında bulunmuştur. Bu aynaya bakan biri, kendi inancındaki sûreti gördüğünde onu tanır ve onaylar. Aynada kendi sûretini ve başkasının sûretini gördüğü gibi, başka bir insanın inancındaki sûreti gördüğünde ise onu inkâr eder. Öyleyse ayna tek hakikattir; görülen sûretler ise çoktur. Bütün bu sûretlerden hiç biri aynada değildir. Bununla beraber aynanın bir açıdan sûretlerde etkisi varken, başka bir açıdan yoktur. Aynanın sûretlerdeki etkisi, görüntüyü küçük, büyük, uzun, kısa, geniş vb. gibi değişik sûretlerde ve ölçülerde yansıtmasıdır. O halde aynanın etkisi ölçülerdedir ki, o da görüntülerle ilgilidir. Aynanın bu tarz başkalıkları vermesi, görülen şeylerin ölçülerindeki farklılıktır. Bu aynalardan herhangi birine bak, ama bütüne bakma! Söz konusu bakış, zât olması bakımından O’na bakmandır. Hakk âlemlere muhtaç değildir. İlâhî isimler bakımından ise Hakk aynalara benzer. Hangi ilâhî isimde sen ya da başka biri kendine bakarsa, o ilâhî ismin hakikati kendisine bakan kişiye görünür.”
|