Hayalet Ada
Özetle 1887 yılına kadar Japonya’nın batı kıyısının açıklarında, kendi halinde yerleşimsiz bir resif-ada iken, kömür madenciliğinin gelişmesi ve adanın altında deniz yatağında kömür madenlerinin bulunması ile, hızla bir endüstriyel bölge haline gelmiş Hashima. 1974′e kadar aktif bir maden iken, 1974′te kapatılarak terk edilmiş.
İnsanlar giderken, her şeyi [buzdolaplarından sandalyelere] yerli yerinde bırakmışlar ve bu haliyle ada, sanki bir kıyamet sonrası senaryosu gibi (bir mad max, bir matrix misali) görüntüler arz eden bir yer olmuş.
Japonya’nın bu bölgesinde kömür madeni işletmeciliğinin tarihi ilginç: Efsaneye göre buralarda kömürün bir yakıt olarak keşfi, Hashima’ya yakın ve yerleşimli adalardan biri olan Takashima’da Fukahori ailesinin uşaklarından birinin hasat sonrası yaktığı tarlanın, yakındaki “siyah kaya”yı ateşlemesi ve daha sonra bu kayayı kendisinin ve komşularının yakıt olarak kullanmaya başlaması sayesinde oluyor. Yerliler kömürü uzunca bir süre -belki halen, bilemiyorum- bu adamın adıyla anıyorlar: Goheita
İzole bir yaşam sürdükleri devirde kendi kömürlerini kendileri kullanan Takashima sakinleri, deniz ve demir yollarının gelişmesi ile kömürlerini Japonya’nın diğer bölgelerine, özellikle de Seto içdenizinin kıyılarındaki tuz imalatçılarına satar olmuşlar.
Tuz imalatçıları o dönem deniz tuzunu kaynatıp tuz elde etmek için reçine zengini, yüksek ısıyla yanan çam ağaçlarını kullanıyorlarmış ancak ormanların giderek tükenmesi, kömürü 18. yy sonlarında bu iş için en iyi alternatif haline getirmiş.
Dönemin yönetici ailesi Fukahori’ler, kâr olanaklarını elbette gözden kaçırmamışlar ve Takashima’da önce basit (yüzeyde) daha sonra da İngiltere’den ve İskoçya’dan uzmanlar getirerek kompleks (derin) kömür madeni işletmeleri kurmuşlar.
Elbette akan paranın tadı başka olduğundan, “civarda da kesin kömür vardır olm” demek suretiyle denizde, civardaki ufak adalarda maden denemeleri yapan Fukahori Ailesi, bir kaç başarısız denemeden sonra 1887 yılında Hashima’da bir maden şaftı kurmayı başarmış.
Ancak, 1873′te basit bir gemicilik işletmesi olarak hayatına başlayan Mitsubishi corp işi ilerletip de buharlı gemi filosuna ucuz yakıt arayışına girince, 1881′de Takashima madenini, kurulduktan 3 yıl sonra, 1890′da da Hashima madenini satın almış.
Satın aldıktan sonra deniz yatağındaki kömüre de ulaşarak madenin kârlılığını artırmak isteyen Mitsubishi, 1895 ve 1899′da yaklaşık 200 er metrelik iki şaft daha yerleştirmiş ve bu şaftların inşası sırasında dipten çıkan kayaları da adayı genişletip üzerine tesisler inşa edilebilecek düz bir alan yaratmakta kullanmış.
Tüm inşaatı 1907 yılında biten adaya, dalgaların tesislere gelmesini önlemek için dikilmiş yüksek duvarlarından dolayı uzaktan bakıldığında denizde giden bir savaş gemisini andırdığından, Japonca savaş gemisi anlamına gelen “Gunkanjima” lakabı takılmış ve bugün de ada gerçek adı olan Hashima’dan ziyade bu isimle bilinir olmuş.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|