Dünya'dan Şehir Efsaneleri
Işığı Açmadığın İçin Memnun musun?
İngiltere'de okuyan iki Türk kızı yurttta aynı odada kalıyorlarmış. Bir gece kızlardan biri başka bir arkadaşının evine ders çalışmak için gidecekmiş. Diğer kızla vedalaşıp yola çıkmış.
Ancak daha yurttan 100 metre kadar uzaklaşmışken ders kitaplarından birini unuttuğunu farketmiş. Bunun üzerine arkadaşının odasına geri dönmüş. Kapıyı açtığında ışıkların kapalı olduğunu görmüş. "Zeynep yattı heralde" diye düşünüp sessizce karanlıkta kitabını aramış. Bulamayınca da, "Şimdi kızcağızı rahatsız etmeyeyim, nasılsa arkadaşımda da aynı kitaptan var. İdare ederiz artık." diyip gitmiş.
Ertesi sabah arkadaşının sınava girmediğini fark edince "Uyuya mı kaldı acaba?" diye merak etmiş ve telefon açmış. Ancak defalarca çaldırmasına rağmen Zeynep açmıyormuş. Bunun üzerine onun odasına gitmiş ve gördüklerine inanamamış. Oda baştan aşağı kan içindeymiş! Arkadaşının vücudu da parçalar halinde odanın her yanına dağılmış duruyormuş. İçeride iğrenç bir koku ve duvarda da Zeynep'in kanı ile yazılmış ürkütücü bir yazı varmış:
"Işığı açmadığın için memnun musun?"
Katil Ruh
Kate Anderson isminde bir kadın, sürekli gördüğünü söylediği bir katil ruh yüzünden akıl hastası teşhisi konularak 1995 yılında akıl hastanesine kaldırıldı.ancak tedavi süresi boyunca hastalığı iyileşmedi. Hala o ruhu gördüğünü söylüyordu. Üstelik daha da sık olarak... Ruhu tarif etmesi istendiğinde ise, " Gölgeler içinde bir yüz ve üstünden sürekli kan damlayan eller diyor, daha sonra da bir noktaya odaklanıp bakıyor ve çığlık çığlığa bağırıyordu. Ruhun geldiğini ve biraz sonra birini daha öldüreceğini söylüyordu.Bu sözler ispatlanamadığından, doktorlar, Kate'in hastalığının ilerlediğini düşündüler.
Kate'in en son doktoru Frank Jackson (onu en uzun tedavi eden doktor), teşhisin kesinliği hakkında en ufak bir şüpesi bile olmayan bir insandı. Hayatı boyunca bu tip vakalara çok fazla rastladığını söylemişti.Ancak Kate'in 1997 yılında, odasında ölü olarak bulunmasının üzerinden 6 ay sonra, öğlen vakti evinde yapılan arama sonucu ölü bulundu. yaklaşık 3 hafta işe gitmemişti. Yalnız yaşayan Franck Jackson'un kayıp olduğu sanılıyordu.Evinde, suratı parçalanmış, beyni ise çıkarılmış bir halde bulunmuştu. cesetten iki ayrı yöne giden kanlı ayak izleri ve kan damlaları bulundu. ikisi de yaklaşık 5 metre sonra aniden kesiliyordu.
Otostopçu Kız
Orta yaşlı bir adam, bir cumartesi gecesi işinden evine dönüyomuş. Yetişmesi gereken çok iş olduğu için haftalardır fazla mesai yapıyor ve geç saatlere kadar çalışıyormuş. Yine o cumartesi de işinden geç çıkmak zorunda kalmış.
Bu sırada yol kenarında 15-16 yaşlarında sevimli bir kızın otostop yaptığını görmüş. Adamın da aynı yaşlarda iki kızı varmış. Hemen arabayı kızın yanına yanaştırmış ve "Gece yarısı böyle ıssız bir yerde ne yapıyorsunuz Allah aşkına? Bu saatte otostop mu yapılır?" demiş. Kız, "Uzun hikaye. Rica etsem beni evime götürür müsünüz? Buraya çok yakın. Bu iyiliğinizi ömür boyu unutmam." diyerek arka koltuğa oturmuş.
Kızın üzerinde cicili bicili, hoş bir elbise varmış. Evinin adresini vermiş. Gerçekten de yakınmış ev. Adam eve vardığında önünde durmuş, "İşte geldik küçük hanım." diyerek arka koltuğa dönmüş ama arkada hiç kimse yokmuş. Gözlerine inanamamış tabii. Hemen arabasından inip evin kapısını çalmış. Beyaz saçlı, çok yorgun görünen yaşlı bi kadın açmış kapıyı. Adam heyecanla, "Bana inanmayacaksınız ama yoldan küçük bi kız aldım. Bana buranın adresini verdi ama tam geldiğimizde..." Yaşlı kadın adamı susturmuş, "Biliyorum, biliyorum..." demiş, "...Sonra da ortadan kayboldu değil mi? Bu başıma ilk defa gelmiyor. Her cumartesi akşamı aynı şey olur."
Meğer kız bir cumartesi gecesi arkadaşından dönerken trafik kazası geçirmiş ve oracıkta ölmüş. Şimdi her cumartesi gecesi kazada öldüğü yerden otostop yapıp evine gelmek istiyomuş ama bunu bugüne kadar başaramamış. Kadın bunları anlatırken adamın gözü piyanonun üzerindeki kızın fotoğrafına ilişmiş. Evet, kız aynı kızmış ve üzerinde de aynı elbise varmış.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|