Alıntı:
westsilwer Nickli Üyeden Alıntı
Oilimin Allah tarafından verildiği ayette yazıyor sanırım hocam buyurun kalın harfle belirttim :
"Gerçekten Karun, Mûsâ'nın kavmindendi. Ama, onlara karşı azdı. Biz, ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarları, güçlü kuvvetli bir topluluğa ağır geliyordu. Hani, kavmi ona 'Şımarma; çünkü, Allah şımaranları sevmez. Allah'ın sana verdiği şeyde âhiret yurdunu gözet, dünyadan da payını unutma. Allah'ın sana ihsan ettiği gibi sen de ihsanda bulun. Yeryüzünde bozgunculuk isteme; çünkü, Allah, bozguncuları sevmez' demişti de, O, 'Bu servet bana, ancak, bende olan bilimle verilmiştir' diye cevap vermişti. Bilmez mi ki, Allah, önceleri, ondan daha güçlü ve topladığı şey daha fazla olan nice nesilleri yok etmiştir. Suçlulardan suçları sorulmaz. Derken debdebe içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler, 'Nolurdu, Karun'a verilen gibi bizim de olsaydı; doğrusu, bu, büyük bir hazdır' demişlerdi. Bilgilendirilmiş olanlar da, ' Yazıklar olsun size; İnanan ve yararlı iş isleyen kimseye Allah'ın sevabı daha iyidir. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir' demişlerdi. Derken, kendisini de, konağını da yerin dibine geçirdik. Şimdi, Allah'tan başka kendisine yardım edebilecek kimseler de yoktur. Kendini savunabilenlerden de olamamıştır. Daha dün onun durumuna imrenenler, "Vay, demek ki, Allah, kullarından dilediğinin rızkını genişletiyor da, daraltıyor da. Eğer bize lûtfetmemiş olsaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki, kâfirler gerçekten kurtuluşa erişmiyor' demeğe başladılar" (el-Kasas, 28/76-82)
|
:=) ayeti tefsir edelim. evvela ayetin doğru anlamlandırılışı bu şekilde..
Karun: "Bu serveti bilgili olmam sayesinde elde ettim." dedi. Allah'ın daha önce ondan daha güçlü olan ve ondan daha çok taraftarı ve birikimi olan kuşakları yıkıma uğratmış olduğunu bilmiyor mu? Mücrimlere suçlarından sorulmaz.28:78
bu ayette 2 okuma var.
birincisi "ben bunları kazanmayı iyi bildim."
ikincisi "Allah katında kıymetli bir adam olduğum için"
anlamları çıkıyor.
nereden bakarsak metali altına çevirme ilmi karuna verildi diye hiç bir yerde geçmiyor. ha biz bu anlamı veriyoruz dersen onu bilemem... yani sen o anlamı verirsen biride çıkar başka anlamlar verir. taberi tefsirine de şimdi baktım. ayet söylediğin şekilde tefsir edilmemiş. İbn Abbas bu bahsettiğin tefsiri ortaya atmışsa da hiç bir müfessir tarafından kabul görmemiştir ve sadece ibn abbas ile kısıtlı kalmıştır. İbn abbas'a göre musa peygamber kız kardeşine öğretti, kız kardeşi de karunun eşi idi. kız kardeşi de karun'a öğretti demişse de kabul görmedi. tabi ki doğrusunu Allah bilir deyip konuyu kapatmıştır müfessirler. fakat gerçek şu ki simya ilmini batıl olarak kabul etmişler.
müfessirlerin itibar ettiği okuyuş biçimi ibn zeyd'e ait olan
"Yani bu mal bana O'nun benim faziletimi bilmesi ve benden razı olması dolayısıyla verilmiştir. Buna göre "bende olan" âyetinin anlamı şu demek olur: Benim kanaatime göre yüce Allah bu hazineleri bana, bendeki bir fazilet dolayısıyla onları hakeltiğimi bildiğinden dolayı vermiştir." okuyuş biçimdir. Doğrusunu Allah Zülcelal bilir.
Allah Azze ve Celle sözü en doğru konuşandır. bu bir ayettir. o ayette şöyle yazıyor ama Allah şunu demek istedi diye anlam vermeye çalışmak Allah'a konuşma biçimi öğretmektir. bu insanı yanlışlara götürür. Kur'an'ı literal bir bakış açısıyla anlamak kanaatimce en doğru yoldur. zira lafızdan kopmak Allah'a murad atfetmektir.