Uçan Daire Beyanı Veren İsimler
Uçan Daireler İçin Görüş Bildiren İsimler
Fransız Profesör Andre Bouguenec şöyle yazıyor: ‘’Uçan Dairelerin varolup olmamaları önemli değil, önemli olan hükümet bütçelerini etkileyen olayı kendisidir. İnsanlığın başlangıcı konusunda yeni düşünceler doğurduğu tarih hakkında kaybolan uygarlıklar hakkında yeni tezler getirdiği için uçan daireler olayı bir mucize sayılabilir.
İngiltere Elektronik ve Radyo Enstitüsü uzmanlarından elektronik mühendisi Mr. AGE Mobey UFO’lar konusunda bir rapor hazırlayarak şunları açıkladı:
İnsanlık evrende tek başına değildir. Gerek bizim galaksimizde gerekse diğerlerinde bize benzer insanlar vardır.
Diğer insanımsı(hümanoid) hayat formları gerek bizim güneşin, gerekse diğer güneşlerin planetlerinde mevcuttur. Bu insanlar yüksek teknolojilerinin verdiği imkanlarla zaman zaman dünyayı ziyaret ederler.
Bu ziyaretler zamanın başlangıcından ve bizim planetlerimizin ortaya çıkışından beri evrende süre gelmektedir.
Rapor edilen ziyaretlere bakılacak olursa, bu gidiş gelişler bugün dünyamızın içinde bulunduğu sosyal,maddesel,ilmi ve insanlığın gelişimi ile ilgilidir.
Şimdiye kadar ola gelen bu temaslar ve görünmeler yeni duruma alışmamız içindir.
Bu maddeler üzerinde görüş bildiren ve kabul eden bilim adamlarının sayısı dünyanın her ülkesinde gittikçe artmaktadır. Öteden beri uzay uygarlıkları tezini savunan profesör Shklovskij 23 Mayıs 1964’te Byurakan’da düzenlenen bir kongrede görüşlerini şöyle açıklamıştır. Sovyet Bilimadamı uzay uygarlıklarını iki koşula bağlıyor:
Uygarlığın yayılma alanını yaratacak yaşam alanı
Uygarlığın enerji tüketimi
Bu iki koşula göre uygarlıkları da üçe ayırıyor.
Teknolojisi bizimkine benzeyen bulunduğu gezegeni kapsayan ve gezegeninden aldığı enerjinin bütününü tüketen uygarlıklar
Bu gezegen sisteminden yayılan, hem kendi gezegeninin, hemde çevredeki gezegenlerin enerjisini kullanan uygarlıklar
Kendi sisteminden çıkıp yakın yıldızları fetheden giderek samanyolunda yayılan ve milyonlarca üstün enerji kullanan uygarlıklar
Bilim adamları çalışmalarını bir yandan sürdürürken üniversitelerin ünlü isimleri çeşitli açıklamalarda bulunmaktadırlar. Cornel Üniversitesinden Profesör Giuseppe Cocconi ve Philip Morrison ise görüşlerini şöyle belirtmektedirler:
‘’Güneşe benzeyen bir yıldızın yakınlarında bilimle ilgilenen,bizden çok daha üstün teknik imkanlara sahip uygarlıklar var.’’
1958 yılında Avusturya’nın Kitzbühl şehrinde toplanan bir bilginler kurulu, gizli bir anlaşma imzaladılar. Yıllar sonra medyaya sızan bu anlaşmaya göre iki konu üzerinde konuşuldu.
Güneş sistemindeki gezegenlerde var olabilecek toplumlarla ilişkiler kurmak
Üstün insan ve robotların yapımını incelemek ve denetlemek
Bilim adamları araştırmalarını gizlice de olsa bugün de devam ettiriyorlar. Amaç uzaylılarla temasa geçip bilgiye ve üstün teknolojiye sahip olmak? İşte buna en güzel örnek 1952 yılında ABD’de düşen Uçan Daire’yi bulan Amerikalılar en iyi örnektir.
Beyaz Rusya Bilimler Akademisi Başkanı Doktor Kupreviç: ‘’ İnsanlarıyla temas etmeden Dünya’yı araştıran uzayın derinliklerinden gelen varlıklar olabilir. Onların zeka gelişmeleri öyle yüksektir ki, bizler, mağara insanlarına göre ne durumda isek, onların yanında bizler de öyleyiz.’’
Profesör Doktor Hermann Obert: Van Braun’un hocası ve ünlü füze bilgini: ‘’Uçan Daireler insan eliyle yapılmamıştır. Bugün biz bu cisimlerin uçtuğu gibi uçabilen makineler yapamıyoruz. Erich Von Daniken’in çalışmaları başarı vaad ediyor. Daha önce de zaman zaman planetimize başka yıldızlardan ziyaretçilerin gelmiş olma ihtimali üzerinde durulmuştur. Ancak önümüzdeki çalışma serisinde bunun ispatı yoluna girilmektedir. Gerçekten bugün bile bundan 5-10 bin sene önce ve hatta daha önceleri dünyamız üzerinde gelişmiş bir ırkın yapmış olamayacağını bir çok deliller ortaya koymaktadırlar. Çünkü böyle bir ırk dünyanın o devirlerindeki kültür seviyesine yabancı düşer. Benim için Piri Reis’in haritaları en önemli ispat belgeleridir. Uçak meydanları, uçaklar için yapılmış işaretler ve başkaları, bazı teşhis edilemeyen uçan dairelerin de büyük bir ihtimalle yabancı alemlerden gelen feza gemileri olması düşünceside yanlış bir tasavvur değil.
Dr. Walter Riedel, V-1 Füzeleri Rampası Peenemünde Üs Müdürü: ‘’Uçan Dairelerin Venüs gezegeninden geldiklerini sanıyorum, UFO’lar Ayın dünyadan görünmeyen yüzünü üs olarak kullanmaktadırlar’’
Albert M. Chop, Amerikan Hava Kuvvetleri Haber Alma Dairesi Başkanı ‘’ Bu husus kesinlikle bellidir. Uzaydan gelen yaratıklar taraından gözlenmekte ve kontrol edilmekteyiz.’’
Edward J. Ruspelt, Amerikan Hava Kuvvetleri Eski Komutanı: ‘’Uçan Daireler gerçektir. Hakikatleri gizlemek dünya insanlarına hiçbir şey kazandırmayacaktır.’’
Jean Claude Ribes, Fransa Meudon Gözlemevinde Politeknisyen ve Astrofizikçi: ‘’Uçan Daireleriyle bizi ziyarete gelen varlıklar, gerçekten bilimsel ve peşinen red edemeyeceğimiz akli bir varsayımı meydana getirmektedirler.’’
Amiral Delmer Fahrnex, Amerikan Deniz Kuvvetleri’nden: ‘’Güvenilir raporlardan anlaşıldığına göre Uçan Daireler müthiş bir süratle dünya atmosferine girmektedirler. Bu araçlar akıllı varlıklar tarafından yönetilmektedirler.’’
Viaçeslav Zaitsev, Rusya Bilimler Akademisi Araştırmacısı: ‘’Bütün toplumların mitolojileri daimi olarak göklerden gelen insanlarla ilgili olmaktadır. Yakın zamanlarda Tibet Yazmanlarının keşfi 12.000 yıldan beri fezadan, uzay gemilerinin yeryüzüne geldiğini ispatlar. Yugoslavya’daki fresklerde meleklerinde uzaylılara benzemesi bu iddiayı doğrulamaktadır.’’
Profesör Suat Plevne, Metapsişik Tetkikler ve İlmi Araştırmaları Derneği Üyesi: ‘’Uzay realitesi bir hakikattir. Bütün dinler onların bilgisiyle doludur. Kur’an da yirmiden fazla gizli ve aşikar atıflar yapılmıştır. Uçan Daireler hakikattir.’’
Albay Gernord Darnbly, Norveç Hava Kuvvetleri’nden Uçan Dairelerden fırlatılan gözlem disklerinden biri 1955 yılında Norveç Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmüştür. Albay Gernord şu açıklamalarda bulunmuştur: ‘’ Bu alet yeryüzünde inşa edilmemiştir. Onun yapısında kullanılan materyaller, araştırmaya katılmış uzmanların hepsince bilinmeyen maddelerdir.’’
Dr. Anthony Hewish, Cambridge Üniversitesinden: ‘’ Arz dışı bir hayatın varlığı inancına katılıyorum. Galaksimiz içinde yer almış bulunan korkunç sayıdaki yıldızlar içinde sadece bizim dünyamızda hayatı aramak biraz tuhaftır.’’
Carl Gustav Jung, Psikolog: ‘’ UFO olayını salt ruhbilim açısından açıklamak imkansızdır. Uçan daireler fizik kanunlara uymuyor,ağırlık nedir bilmiyor ve görünüşe göre insana yakın pilotlar tarafından yöneltiliyor. Bu makinelerin yapımı, bilgilerimizi kat kat aşan bilimsel bir tekniğin örneğidir.’’
Profesör Alexei Kazantsev, Sovyet Bilimler Akademisi’nden: ‘’ Bu mağara duvarlarında bulunan resimler binlerce yıl önce dünyamızı ziyaret eden tanımadığımız yaratıkları gösteriyor. Bunları araştırıp tartışmak, üzerlerinde çeşitli yorumlar yapmak gerekir: varlıklarını kabul etmemek için hiçbir nedenimiz yoktur.’’
Colorado Üniversitesi’nden Astronomi Kürsüsünden Profesör Dr. S.Franklin: Diğer planet sistemlerinde zeka sahibi canlıların bulunması imkansız sayılmaz. Onların şimdiye kadar dünyamızı birçok defalar ziyaret etmiş olmaları oldukça normaldir. Bu gibi ziyaretler bugün bizim ulaşmış olduğumuz teknolojik seviye ile başarılamaz. Fakat uzmanların belirttiklerine göre, başka planetlere seyahat sorunu gelecekte başarılabilinir. Kültür düzeyi bakımından bizden en az bir milyon yıl ilerde bulunan planetler gerçekten vardır. Ve onlar hiç kuşkusuz, bugün bizim düşünemeyeceğimiz enerji şeklerinden yararlanmaktadırlar.’’
Uçan daireler için görüş bildiren isimler:Fransız Profesör Andre Bouguenec şöyle yazıyor: ‘’Uçan Dairelerin varolup olmamaları önemli değil, önemli olan hükümet bütçelerini etkileyen olayı kendisidir. İnsanlığın başlangıcı konusunda yeni düşünceler doğurduğu tarih hakkında kaybolan uygarlıklar hakkında yeni tezler getirdiği için uçan daireler olayı bir mucize sayılabilir.İngiltere Elektronik ve Radyo Enstitüsü uzmanlarından elektronik mühendisi Mr. AGE Mobey UFO’lar konusunda bir rapor hazırlayarak şunları açıkladı:İnsanlık evrende tek başına değildir. Gerek bizim galaksimizde gerekse diğerlerinde bize benzer insanlar vardır. Diğer insanımsı(hümanoid) hayat formları gerek bizim güneşin, gerekse diğer güneşlerin planetlerinde mevcuttur. Bu insanlar yüksek teknolojilerinin verdiği imkanlarla zaman zaman dünyayı ziyaret ederler.Bu ziyaretler zamanın başlangıcından ve bizim planetlerimizin ortaya çıkışından beri evrende süre gelmektedir.Rapor edilen ziyaretlere bakılacak olursa, bu gidiş gelişler bugün dünyamızın içinde bulunduğu sosyal,maddesel,ilmi ve insanlığın gelişimi ile ilgilidir.Şimdiye kadar ola gelen bu temaslar ve görünmeler yeni duruma alışmamız içindir.
Bu maddeler üzerinde görüş bildiren ve kabul eden bilim adamlarının sayısı dünyanın her ülkesinde gittikçe artmaktadır. Öteden beri uzay uygarlıkları tezini savunan profesör Shklovskij 23 Mayıs 1964’te Byurakan’da düzenlenen bir kongrede görüşlerini şöyle açıklamıştır. Sovyet Bilimadamı uzay uygarlıklarını iki koşula bağlıyor:Uygarlığın yayılma alanını yaratacak yaşam alanıUygarlığın enerji tüketimi
Bu iki koşula göre uygarlıkları da üçe ayırıyor.
Teknolojisi bizimkine benzeyen bulunduğu gezegeni kapsayan ve gezegeninden aldığı enerjinin bütününü tüketen uygarlıklarBu gezegen sisteminden yayılan, hem kendi gezegeninin, hemde çevredeki gezegenlerin enerjisini kullanan uygarlıklarKendi sisteminden çıkıp yakın yıldızları fetheden giderek samanyolunda yayılan ve milyonlarca üstün enerji kullanan uygarlıklar
Bilim adamları çalışmalarını bir yandan sürdürürken üniversitelerin ünlü isimleri çeşitli açıklamalarda bulunmaktadırlar. Cornel Üniversitesinden Profesör Giuseppe Cocconi ve Philip Morrison ise görüşlerini şöyle belirtmektedirler:
‘’Güneşe benzeyen bir yıldızın yakınlarında bilimle ilgilenen,bizden çok daha üstün teknik imkanlara sahip uygarlıklar var.’’1958 yılında Avusturya’nın Kitzbühl şehrinde toplanan bir bilginler kurulu, gizli bir anlaşma imzaladılar. Yıllar sonra medyaya sızan bu anlaşmaya göre iki konu üzerinde konuşuldu.Güneş sistemindeki gezegenlerde var olabilecek toplumlarla ilişkiler kurmakÜstün insan ve robotların yapımını incelemek ve denetlemek
Bilim adamları araştırmalarını gizlice de olsa bugün de devam ettiriyorlar. Amaç uzaylılarla temasa geçip bilgiye ve üstün teknolojiye sahip olmak? İşte buna en güzel örnek 1952 yılında ABD’de düşen Uçan Daire’yi bulan Amerikalılar en iyi örnektir.
Beyaz Rusya Bilimler Akademisi Başkanı Doktor Kupreviç: ‘’ İnsanlarıyla temas etmeden Dünya’yı araştıran uzayın derinliklerinden gelen varlıklar olabilir. Onların zeka gelişmeleri öyle yüksektir ki, bizler, mağara insanlarına göre ne durumda isek, onların yanında bizler de öyleyiz.’’
Profesör Doktor Hermann Obert: Van Braun’un hocası ve ünlü füze bilgini: ‘’Uçan Daireler insan eliyle yapılmamıştır. Bugün biz bu cisimlerin uçtuğu gibi uçabilen makineler yapamıyoruz. Erich Von Daniken’in çalışmaları başarı vaad ediyor. Daha önce de zaman zaman planetimize başka yıldızlardan ziyaretçilerin gelmiş olma ihtimali üzerinde durulmuştur. Ancak önümüzdeki çalışma serisinde bunun ispatı yoluna girilmektedir. Gerçekten bugün bile bundan 5-10 bin sene önce ve hatta daha önceleri dünyamız üzerinde gelişmiş bir ırkın yapmış olamayacağını bir çok deliller ortaya koymaktadırlar. Çünkü böyle bir ırk dünyanın o devirlerindeki kültür seviyesine yabancı düşer. Benim için Piri Reis’in haritaları en önemli ispat belgeleridir. Uçak meydanları, uçaklar için yapılmış işaretler ve başkaları, bazı teşhis edilemeyen uçan dairelerin de büyük bir ihtimalle yabancı alemlerden gelen feza gemileri olması düşünceside yanlış bir tasavvur değil.Dr. Walter Riedel, V-1 Füzeleri Rampası Peenemünde Üs Müdürü: ‘’Uçan Dairelerin Venüs gezegeninden geldiklerini sanıyorum, UFO’lar Ayın dünyadan görünmeyen yüzünü üs olarak kullanmaktadırlar’’Albert M. Chop, Amerikan Hava Kuvvetleri Haber Alma Dairesi Başkanı ‘’ Bu husus kesinlikle bellidir. Uzaydan gelen yaratıklar taraından gözlenmekte ve kontrol edilmekteyiz.’’Edward J. Ruspelt, Amerikan Hava Kuvvetleri Eski Komutanı: ‘’Uçan Daireler gerçektir. Hakikatleri gizlemek dünya insanlarına hiçbir şey kazandırmayacaktır.’’Jean Claude Ribes, Fransa Meudon Gözlemevinde Politeknisyen ve Astrofizikçi: ‘’Uçan Daireleriyle bizi ziyarete gelen varlıklar, gerçekten bilimsel ve peşinen red edemeyeceğimiz akli bir varsayımı meydana getirmektedirler.’’Amiral Delmer Fahrnex, Amerikan Deniz Kuvvetleri’nden: ‘’Güvenilir raporlardan anlaşıldığına göre Uçan Daireler müthiş bir süratle dünya atmosferine girmektedirler. Bu araçlar akıllı varlıklar tarafından yönetilmektedirler.’’Viaçeslav Zaitsev, Rusya Bilimler Akademisi Araştırmacısı: ‘’Bütün toplumların mitolojileri daimi olarak göklerden gelen insanlarla ilgili olmaktadır. Yakın zamanlarda Tibet Yazmanlarının keşfi 12.000 yıldan beri fezadan, uzay gemilerinin yeryüzüne geldiğini ispatlar. Yugoslavya’daki fresklerde meleklerinde uzaylılara benzemesi bu iddiayı doğrulamaktadır.’’Profesör Suat Plevne, Metapsişik Tetkikler ve İlmi Araştırmaları Derneği Üyesi: ‘’Uzay realitesi bir hakikattir. Bütün dinler onların bilgisiyle doludur. Kur’an da yirmiden fazla gizli ve aşikar atıflar yapılmıştır. Uçan Daireler hakikattir.’’Albay Gernord Darnbly, Norveç Hava Kuvvetleri’nden Uçan Dairelerden fırlatılan gözlem disklerinden biri 1955 yılında Norveç Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmüştür. Albay Gernord şu açıklamalarda bulunmuştur: ‘’ Bu alet yeryüzünde inşa edilmemiştir. Onun yapısında kullanılan materyaller, araştırmaya katılmış uzmanların hepsince bilinmeyen maddelerdir.’’Dr. Anthony Hewish, Cambridge Üniversitesinden: ‘’ Arz dışı bir hayatın varlığı inancına katılıyorum. Galaksimiz içinde yer almış bulunan korkunç sayıdaki yıldızlar içinde sadece bizim dünyamızda hayatı aramak biraz tuhaftır.’’Carl Gustav Jung, Psikolog: ‘’ UFO olayını salt ruhbilim açısından açıklamak imkansızdır. Uçan daireler fizik kanunlara uymuyor,ağırlık nedir bilmiyor ve görünüşe göre insana yakın pilotlar tarafından yöneltiliyor. Bu makinelerin yapımı, bilgilerimizi kat kat aşan bilimsel bir tekniğin örneğidir.’’Profesör Alexei Kazantsev, Sovyet Bilimler Akademisi’nden: ‘’ Bu mağara duvarlarında bulunan resimler binlerce yıl önce dünyamızı ziyaret eden tanımadığımız yaratıkları gösteriyor. Bunları araştırıp tartışmak, üzerlerinde çeşitli yorumlar yapmak gerekir: varlıklarını kabul etmemek için hiçbir nedenimiz yoktur.’’Colorado Üniversitesi’nden Astronomi Kürsüsünden Profesör Dr. S.Franklin: Diğer planet sistemlerinde zeka sahibi canlıların bulunması imkansız sayılmaz. Onların şimdiye kadar dünyamızı birçok defalar ziyaret etmiş olmaları oldukça normaldir. Bu gibi ziyaretler bugün bizim ulaşmış olduğumuz teknolojik seviye ile başarılamaz. Fakat uzmanların belirttiklerine göre, başka planetlere seyahat sorunu gelecekte başarılabilinir. Kültür düzeyi bakımından bizden en az bir milyon yıl ilerde bulunan planetler gerçekten vardır. Ve onlar hiç kuşkusuz, bugün bizim düşünemeyeceğimiz enerji şeklerinden yararlanmaktadırlar.’’
...Alıntı...
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|