Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Kryon - DNA İfşa Ediliyor
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 30.01.17, 23:49
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,486
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Thumbs up Kryon - DNA İfşa Ediliyor

DNA İFŞA EDİLİYOR


CANLI KRYON MESAJI



"DNA İFŞA EDİLİYOR "


Bu canlı kanallık Melbourne, Victoria, Avustralya’da verildi


13 Mart 2010




Selamlar sevgililer, ben Manyetik Hizmetten Kryon’um. Bu bir aile toplantısıdır; en azından, ben bu şekilde görüyorum. Bu değerli bir toplanmadır, çünkü bu anda neyin gerçekleştiğini gerçekten anlarsanız, şaşıracağınızı düşünüyorum. Ancak, bu çok lineer görünüyor. Bir adam sahnede oturuyor, müzik çalıyor ve Ruh geliyor… ve hürmet, kutsanmış enerji ve saygı var. Bunu bu şekilde görüyorsunuz.



Burada gerçekte olan şey çok daha büyüktür, çünkü bugün bir dağıtım var, perdenin diğer tarafından sizi ziyarete gelen bu enerjiye verdiğiniz izin var. Bu, partnerimin önündeki insanlar olmadan gerçekleşmez. O bunu tek başına yapamaz. Siz burada olmadıkça Kryon’un sesiyle yüksek sesle konuşamaz ve bunu hiç yapmadı. Bu size, “alma ve verme” gerektiren bir süreçte bazı nitelikler olduğunu söylemelidir ve bu vardır.



Görüyorsunuz, benim perspektifimden ekip gelir ve izin bekler. Bu sahnedeki bir adam değildir. Bir sunum olması gerekmez. Bu bir kavuşmadır. Çünkü önümdeki sandalyelerde oturanlar ve okuyanlar ve dinleyenler edediyen tanıdığım kişilerdir. Hepiniz her iki yönde de ebedisiniz. Başlangıcınız yok. Bunu düşünün! Bu size içeride olanın özünü ve esasını anlatacaktır.



Bu anda, bu zamanlarda, kanallık dediğiniz bu kısa olayda, verilen enerji vardır. Bu İngilizce dilindeki bilgidir, ancak verilirken ve enerji buradayken, üçüncü dil hepinizin üzerindedir. O her sandalyeyi ziyaret eder ve “Hatırlıyor musun?” sorusunu sorar.



İnsan Varlığı perdenin diğer tarafında kim olduğunuzun tam spiritüel hatırlanması için oluşturulmamıştır. Eğer bu kanallığın gerçek olduğunun deneysel kanıtını sunsaydık, hiç test olmazdı. İlave olarak, kalabalık çok daha büyük olurdu, biliyor musunuz? Eğer kanıt olsaydı, herkes burada olurdu. Hayır, bunun yerine bireylerin içlerine gidip ayırt etme aramalarını gerektirir. “Burada sunulan her şey doğru ve hakiki olabilir mi? Tam olarak Kryon’un söylediği gibi olabilir mi?” Bu sık sık sözünü ettiğimiz İnsan Varlığının sahip olduğu ayırt etmedir.



Böylece bu anlarda, aslında açılması için izin verdiğiniz perdedeki çatlaktan akan enerji vardır. Bu çatlaktan yuvanın enerjisi akar. Bir an için, bu üçüncü dil ile, sadece bir an, enerjinin kalbinizi doldurmasına izin verin. Ve eğer dikkat ederseniz, sizi düşündüğünüzden daha fazlası olduğunuz gerçeği ile doldurmalıdır.



Bu gezegende her tarafta devam etmekte olan bir uyanış var. Bu büyük bir gürültü çıkarmıyor, çünkü bunu bildiren reklam kampanyaları veya televizyon şovları yok. Bu uyanış yavaş. 1987’den bu yana büyümekte ve siz bunu hisediyorsunuz. İnsanlık şimdi bu değişimin önce olduğundan daha çok farkında. Etrafınızdaki birçok insan sizin bu odada kabul ettiğinizi kabullenmeye başlıyor. Oh, sizin inandığınız şeye inanmayabilirler, ama kim olduğunuzu görüyorlar. Kargaşa içinde olanların arasında oturan huzurlu bir İnsan Varlığı görüyorlar. Hayatla ve etrafınızdakiler ile başa çıkma şeklinizi, bunun nasıl fark yarattığını görüyorlar. Her birinizin içinde bir peygamber var ve bu akşam bunun hakkında konuşmak istiyoruz. Size konuyu söylediğim zaman içinizdeki peygamber hakkında konuşacakmışız gibi görünmeyebilir, ama öyledir. Konu yine DNA.



Bazı şeyleri açıklamak ve sadece birkaç hafta önce size Dünya’nın üst kısmında [kuzey yarıküre] verdiğimiz öğretiye devam etmek istiyoruz, şimdi bu öğretiyi Dünyanın alt kısmına getiriyoruz [Avustralya]. Ama elbette, Dünya’ya lineer, popüler şekilde bakarsanız bu böyledir. Çünkü yukarda ve aşağıda olan şeyi söyleyen kim? Belki sağ ve soldur? [Kryon gülümser].



DNA Öğretisi Devam Ediyor…



DNA – Bu harfler yüksek biyoloji biliminin karmaşıklığı ve kimyası ile çınlıyor. Gerçekte, bunda bilimin gördüğünden çok daha fazlası vardır, çünkü bilimin size anlatmak üzere olduğum şeyleri görmesi bile şüpheli. DNA’nızın ve özelliklerinin 3B’de görünemez olan bileşenleri vardır. Geçmişte bilimsel uğraşlarda bu anda kayıp olan şeyin, tam olarak her şeyi değiştirecek olan şeyin boyutlararası alanı ölçecek olan bir cihaz olduğunu size anlattım. Bu cihaz veya senaryo geliştiğinde ve bu olduğunda, bu bahsettiğimiz her şeyin kanıtına sahip olacağınız en yakın şeydir. Çünkü cihaz İnsan biyolojisi de dahil gezegenin çeşitli şeylerine bağlandığı an, heryerde bilimde devrim olacak. Görünmez olan enerji görünür olacak veya en azından gölgesini gösterecek. O zaman, şu anda sadece varsayımın olduğu yerde, gerçek olacak.



Bugün burada boyutlararasılık birçok şekilde vardır. Yerçekimi boyutlararası bir kuvvettir. Manyetizm boyutlararası bir kuvvettir. Işık bile bunun bileşenidir… şu anda sizin için görünmez ve açıklanamaz olan her şey. Ancak birçok başka şey gibi, bunu her gün kullanıyorsunuz ve bedenleriniz de bunun bir parçasıdır.



Size daha önce vermiş olduğum şeyleri zenginleştiren bazı şeyler vereyim. Bunu yapmak için, gözden geçirmeliyim. Onun üzerine açıklamalar yapmadan ve size henüz işitmediğiniz şeyleri vermeden önce, daha önce verdiklerimi kısaca gözden geçireceğim.



Gözden Geçirme



Size ve bilime göre, DNA’nın en temel öncülü biyokimyasaldır. Yani, bedeninizde sahip olduğunuz şey, yaşamın mavikopyasından sorumlu olduğuna inandığınız şey kimya ve biyolojik süreçler vasıtasıyla biliminiz tarafından tamamıyla açıklanabilir. Ancak DNA’nın içinde tekrar tartışmak istediğim nitelikler vardır. DNA’nın içinde kuantum olan boyutlararası spiritüel nitelikler vardır. Kimyanın İnsan Genomunda görebildiğiniz fiili çoğunluğu kuantum haldedir. Biliminiz bu zamanda kuantum halini ve onun etrafındaki alanı ölçemese de, İnsan Genomunun bilmecesi içinde bunun kanıtı vardır.



Bedeninizdeki DNA’nın muazzam miktarda görünmeyen bilgi ve enerji taşıdığını anlatmıştık. DNA’dan kimyasal çifte sarmal olarak değil, bir varlık olarak söz ediyoruz. Yani, hepsi tek bir enerji olarak birlikte çalışan DNA’nın 100 trilyon döngüsüne “DNA’nız” adı verilir. Bu grup eşsizdir. Böyle olmalıdır, çünkü o kesinlikle yüzde 100 sizdir. DNA’nın kuantumluluğu nedeniyle, spiritüelliğinizin muazzam bir parçasını kapsayabilir. Bu, partnerimin şu anda üzerinde çalıştığı yayında [Kryon 12 nci Kitap] tanımlanacak. DNA yalnızca gezegen üzerinde sahip olduğunuz her şeyin kaydını içermez, ayrıca Gaia ile ilişkinizi de içerir. Şimdiye dek yapmış olduğunuz her şeyi ve her bir yaşamda öğrenmiş olduğunuz şeylerin spiritüelliğini içerir.



Şimdi beni dinleyin: Çağlar boyunca, hiçbir İnsan şimdiye dek sahip olduğu spiritüel ifşaatları kaybetmez. Anlıyor musunuz? Niyetle, her İnsan DNA’sının tüm yaşamlarda öğrenmiş olduğu şeyleri taşıdığı noktaya kadar uyandırabilir. Niyetinizle ve içinizdeki Tanrı’nın görünmesiyle DNA’nın kendisini uyandırabilir, harekete geçirebilirsiniz. Öğrenmiş olduğunuz spiritüel şeylerin hepsi geri uçup gelir ve tekrar sizin olur. Nasıl olmayabilir ki? Orijinal olarak kapıyı siz açtınız ve onlara sahip çıktınız. Bu, eğer geri gelirse bunun neye benzeyeceğini merak eden birey için iyi haber olmalıdır. Yeniden başlamak zorunda mı olacaktır? Bu yaşamda geçmiş olduğu şeylerden tekrar geçmek zorunda mı kalacaktır? Yanıt hayırdır. Bu özgür seçim olarak kalır ve birçok hayatlar herhangi türde spiritüel arayış olmadan geçebilir, ama bu geçişte, birçok insan kim olduğunu ve bildiği şeyleri “hatırlamaya” başlıyor.



Bazılarınız tekrar gelmeyi seçmediğinizi söylediniz, çünkü bu sefer zor oldu. Bazılarınız için bunun sizin son seferiniz olduğu içsel, doğuştan gelen hissi var. Yine de bunun sizin son kez dediğiniz şey olduğunu size söyleyeceğim sevgililer! İşte nelerin olduğu: Üstatların ve yaşlı ruhların perdenin diğer tarafına ulaştıklarında yapmak istedikleri ilk şey geri gelmektir… ve bu sizsiniz! Birçoğunuz bunu yapacaksınız ve bunu yaptığınız zaman, yeniden başlamayacaksınız, bıraktığınız yerden devam edeceksiniz. Bu DNA’dadır. Bu güzeldir. Çağların bilgeliği DNA’nızın içine damgalanmıştır. O kuantumdur ve bu nedenle muazzamdır. Yaradılış mağarasındaki kristal bunu sizin için saklar ve farklı bir İnsan bedeninde geri döndüğünüz zaman DNA’nızı aktive eder.



Şimdi insanlığın İnsan Genomunu, onun ne kadar eşsiz olduğunu görmüş olması ilginç değil mi? İlginç değil mi? DNA tamamen eşsizdir. Hiçbir İnsan Varlığı başkasına benzeyen DNA’ya sahip değildir, tıpatıp benzeyen ikizler bile. İkizlerde DNA’nın sadece bir kısmı özdeştir (%5’ten azı). Ama protein – olmayan kodlanmış kuantum bölümler özdeş değildir. Bunlar kesinlikle her bir İnsan için eşsizdir.



Daha fazlası var. DNA’nın içinde olduğunuz Tanrı’nın parçasının nitelikleri var. Yüksek Benliğin damgası oradadır. Size seslendiğim melek ismi ordadır. Bu isim lineerlikte bulunan veya titreşim ile havaya söylenen bir isim değildir. Bunun yerine, ışıkta seslendirdiğimiz bir isimdir. Ve bu isim söylendiğinde, ihtişamla titreşir. Bu gerçektir! Bunu hissedin! Gerçekte kim olduğunuzun damgası oradadır. Kendinizle birlikte başka bir gezegenden ve Evren’in başka bölgelerinden gelen soyağacının parçalarını ve bölümlerini taşıyorsunuz. Sizi insanlığın ruhsal bölümü ile tohumlamaya yardımcı olanların enerjisi de oradadır [Pleiades’liler]. Bu uygundur. Bu güzeldir. Bu sevgi doludur. Tüm bunlar DNA’nızdadır ve orada olması için kuantum enerji olmak zorundadır.



Şimdi, tekrar 3B biyolojiden konuşalım. İnsan Genom Projesi tamamlandığı zaman, çifte sarmaldaki tüm kimyasallar tanımlandı. Bu çok, çok küçük çifte sarmalda üç milyar kimyasal parça tanındı ve tanımlandı. O kadar küçük ki bu DNA molekülü bir elektron mikroskobu ile görülmek zorundadır. O kadar karmaşık ki, kimyasal kısımlarında üç milyar tane var. Sonra hangi kısımların ne yaptığını saptama işi başladı ve bilim orada bulunan şeyin muazzamlığını incelemeye başladı. Aslında onlar 23,000 İnsan geninden daha çok, bunları yaratan şeyi arıyorlardı. Bu nedenle bu şeylerin nasıl çalıştığını anlayabilmek için kodlara, lineer protein kodlanmasına baktılar.



Bilim “eylemdeki mavikopyayı” görmek için uzun zaman bekledi ve gördüler. Ama DNA’nın yüzde beşinden daha azı genleri yarattığında şok geldi. Gerçekte, onlar lineerliği gördüler ve DNA’nın protein – kodlanmış kısmını gördüler. Bu küçük kısım genleri yaratıyordu, ama kalan kısmın gelişigüzel, hatta kaotik olduğu görünüyordu. DNA’nın yüzde 90’dan fazlasının karıştırılmış ve yararsız olduğu görünüyordu.



Partnerim bugün [konferansta] kuantum halin kaotik göründüğü yer hakkında konuştu. Bunun gelişigüzel olduğu görülüyor, çünkü gerçek kuantum realitesinde keşfedilecek lineerlik yoktur. Kuantum halini görmenizi engelleyen şeylerden biri, 3B realitesinde sahip olduğunuz lineerlik önyargısıdır. Bu nedenle aslında siz kuantum olan şeye gözünüzü dikiyorsunuz, ama size göre olabilecek şeyin kavramı görünmezdir. Bu DNA’nın gelişigüzellik özelliği hafife alınamaz, çünkü bilim açıklanamaz olan bir şeylere bakıyordu. DNA’nın yüzde 90’ının hiçbir şey yapmadığının göründüğünü hayal edin! Biyologlar daha iyi bilir, ama elde olan hiçbir açıklama yoktu.



Yeni Bilgi Üzerine



Böylece bilmeye gereksinim duyduğunuz birkaç şeyi ortaya koymak için bu noktadan başlıyoruz, bu bilgilerin çoğu en sonunda doğrulanacaktır. Bu olduğunda, bunu nerede işittiğinizi hatırlayacaksınız. [Kryon gülümser]



DNA düşündüğünüzden çok daha geniştir ve bugün bile bilim DNA’nın gelişigüzel görünen yüzde 90’ının hiç de bir lisan veya kod olmayabileceğini kabullenmeye başlıyor. Bunun yerine, genetik mavikopyanın motoru olan yüzde beşi bir şekilde modifiye eden veya yapılandıran “etkili/güçlü kimya” adını verecekleri şey olabilir. Buradaki ironi, gerçekleşmekte olan şeyin tam olarak bu olmasıdır, ama bilimin ona baktığı şekilde değil.



DNA’nın yüzde 90’ı spiritüelliğinizin yansımasıdır. “Diğer tarafa portal” adını verdiğiniz, aradığınız Akaşik Kayıt, Yüksek Benlik oradadır. Kuantum halde, bu şeyler aslında hiç de kimyasallarda değildir. O kimyasalların hepsini bir köprü olarak düşünün, her şeye bir boru hattı, bir portal veya kuantum işaretleyici olarak düşünün. Yüksek Benliğinizin bulunduğu bir kompartman veya bir kutu olduğu lineer şeklinde düşünmek yerine, bir giriş kapısı olarak düşünün. Oraya gidebilseydiniz ve onun kuantum halini görebilseydiniz, sizi var olan her şeye götüren bir boru hattına girerdiniz. Bu nedenle, bu 3B/kuantum kimyasal köprünün genomun kutsal etkileyicisi olduğunu anlayın ve bu çok geniştir, yaşamın İnsan mavikopyasındaki bilginin çoğunu içerir.



DNA Düşündüğünüzden Daha Fazlasıdır



Şimdi, daha önce bizden hiç işitmediğiniz şekilde DNA’dan söz edelim. Bunun yayınlanmasını ve partnerimin bir araya getirdiği derlemenin parçası olmasını arzu ediyoruz. Bunu üç yılında (2010: 2+0+1+0=3), Kryon 12 nci Kitap için (12:1+2=3), öğretinin üç yıllık serilerinde sonuncu olarak sunuyoruz, nümerolojide üç rakamı. Bu yıl bilginin tamamlanmasını temsil eden 333 var. Hikayenin geri kalanını öğrenmenizin zamanıdır.



Bilim beyninizin bilincin merkezi olduğunu düşünür, ama değildir. Beyin, onların görebildikleri en yüksek düzendeki nörolojik grup, karmaşık bir sinaps ile doludur. Bu nedenle, İnsan bilinci denen şeyden sorumlu olmalıdır. Değildir. Beyin sadece, DNA’nın yüzde 90 kuantumluluğuna tepki veren 3B motordur. Sinapsın motorudur ve engin şekilde karmaşıktır. Ama beyin sadece, DNA tarafından etkilendikleri, talimat verildikleri şekilde elektrik sinyalleri yaratmak için bilginin alıcısıdır.



DNA’nın birlikte çalışan yüz trilyon parçası tek olarak iletişim kurar. Bunu kavradınız mı? Bilim bunun nasıl gerçekleştiğini bilmiyor ve başınızdan ayak parmağınıza kadar iletişim hattının tek bir amacı vardır. Bu beyniniz midir? Hayır. Bunlar hep birlikte DNA’dadır, İnsan Varlığını yaratır. DNA “bilir”. Hepsi birlikte çalışır. Bu tıp kitaplarında bulacağınız bir şey değildir, ama bilimin inanılır bulmadığı büyük bir kayıp halkayı tamamlar. DNA kendisiyle iletişim kurar! Tek bir “zihni” vardır ve bedeninizin her parçasında neyin gerçekleştiğini “bilir”.



Yeni bilgi, DNA’nın sizin etrafınızda boyutlararası olan bir “alan” sağlamasıdır. Bu alan sizin bilincinizdir, beyniniz değildir. Beyninizin DNA ile birlikte yaptığı şey. Beyniniz rüya görür… ya da görür mü? Sinaps bunu göstermek için oradadır ve en derin REM uykunuzda, birçok karmaşık şey çıkıp gelir. Bu şeylerin hepsi DNA’nızdadır, beyninize sunulur. Böylece DNA sizin için beyninizin rüya aktivitesine bile talimatlar sunar ve etkiler. Bu şeylerin açıklanması zordur, çünkü lineer şeylerden konuşmuyoruz, kuantum olan şeylerden konuşuyoruz.



Hepiniz kuantum halde rüya görürsünüz. Bu nedenle lineerlik yoktur ve şeylerin her zaman anlamı olmaz. Vefat edenler ve etmeyenler hepiniz rüyalarınızda hep birliktesiniz, onlar birbirlerine bakıyorlar. Rüyalar anlam ifade etmez çünkü sizin alışık olduğunuz realitede değildirler. Bu DNA’nızın konuşmasıdır… Akaşik Kayıt öne çıkar ve beyninize “kasetleri” çalar. Bilim bunu onaylamıyor, çünkü alanı göremiyor, ama DNA İnsan bilincidir ve beyin sadece realiteniz için köprüyü sağlayan sinapsın 3B motorudur.



“Kryon, bunun kanıtı var mı?” Oh, evet. Çok var. Bir İnsan Varlığı kaza geçirdiğinde ve omurga kordonu tamamen koptuğunda, bu bedeni hareketsiz bırakır. Bu artık hiçbir şeyi hareket ettirmeyen – parmağını, ayakparmağını – paraplejiktir (belden aşağısı tutmayan). Ve buna rağmen kalp çarpmaya devam eder, öyle değil mi? Sindirim devam eder, öyle değil mi? Böbrekler ve diğer organlar işlev yapar, öyle değil mi? Hatta üreme aktivitesi mümkündür! Her şey devam eder, okulda beyninizin omurga kordonuna elektrik sinyalleri gönderdiğini ve kalbinizin çarpmasını devam ettirdiğini öğrendiniz, öyle değil mi? Pekala, omurga kordonu kopmuşsa, kalbinizin çarpmasını sürdüren şey nedir? Size söyleyeceğim – DNA’nın mavikopyasıdır!



Sinapsın motoru bozulduğu zaman, DNA başka yollar bulur ve bedene yaşam gücünü sürdürmesi talimatını verir. Kasların kontrolü olmasa da, organların devam etmesinin nedeni budur. İlginç, değil mi? Eğer bakarsanız orada kanıt var. Bilim bunu garip bulur, öyle değil mi? Bundan dolayı, DNA’nızın aslında beyninizin içermediği şeyleri kapsayan ezoterik, eterik bir beyin olduğunu söyleyebilirsiniz. Haklı olurdunuz. DNA’nızda bakmak üzere orada olan çok türde çok çarpıcı özellikler vardır, şu andaki bilim henüz bunu görmedi.



DNA “Bilir”



Tartışmayı dilediğimiz en büyük özellik şudur – bu boyutlararası DNA alanı biliyor. Yani, yaşamı genişletmek için oluşmuştur. Kim olduğunuzu bilir. Kutsallığınızın mavikopyasını içerir ve sağlık, neşe, kapıyı açmak için sahip olduğunuz en büyük aletlerden biridir. Bu DNA alanındadır, beyinde değil. Ve bu gerçekte, kutlama vardır. Çünkü sizi, gereksiniminiz olduğunu düşündüğünüz şeyi yaratma zorunluluğundan serbest bırakır.



Bunu size bu şekilde vereyim. Eğer bu alanı bir alet olarak kullanacaksanız, şimdi onun ne yaptığını bildiğinizden, şeyleri tezahür ettirmek için hücresel yapınız ile birlikte çalışacaksınız. Normal İnsan deneyimi nasıl olduğu ile ilgili bilgi toplamaktır. “Nasıl iletişim kurarım? Sorulacak en iyi şey nedir? DNA’nın istediğim şeyi bilmesi için bunu nasıl açıkça belirtirim? Belirli bir şekilde olmak veya belirli bir yerde olmak zorunda mıyım? Kapıyı açacak olan birçok basamakları izlemeli miyim?”






__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147