Yüzükte ki Lanet
Bazı mücevherler bazı insanlara mutluluk, bazılarına mutsuzluk getirmiştir. Mücevherlerinin getirdiği mutsuzluk nedeniyle başı derde giren şahıslardan biri Babette Muselli’dir. Bir restoranda halkla ilişkiler görevlisi olan Babette Muselli’nin mücevher merakı vardı ve aynı zamanda değerli taşların (kendi ifadesine göre) “ruhu” olduğu konusunda bir inancı da vardı.
Bir gün, fiyatı oldukça pahalı olmasına rağmen (bir antikacıdan) çok beğendiği bir yüzüğü satın alır. Bundan 15 gün sonra önce işinde, sonra da özel yaşamında olumsuzluklar başlar. Örneğin, sokakta sürekli izlenilme duygusu nedeniyle güvensizlik; çok özen gösterdiği bitkilerinin kurumaya başlaması; evde ve işyerinde sinirli hareketler ve saldırgan tutumu ve nihayet bir vizyon. Şöyle ki:
Bir gün makyaj yaparken, birdenbire arkasında, bitkin, çirkin ve hasta bir kadın silueti görür. O günden sonra evinde daha çok izlenme duygusuna kapılır. Bu arada, doğum nedeniyle bir süre yüzüğünü takmamış ve söz konusu sıkıntıları da geçici olarak yaşamamıştır.
Doğumdan sonra işe başladığında yüzüğünü takmasıyla birlikte sıkıntılı olaylar tekrar başlar. Bu arada, yakın arkadaşlarından Jean-Luc Gouilland ruhsal konulara meraklı bir kişi olarak Babette Muselli’nin durumundan endişelenir ve ona bir medyoma gitmesini önerir.
Medyom Serge de Ladet psikometri yeteneğine sahiptir ve Babette Muselli’yi görür görmez negatif etki aldığını ve bu negatif etkinin kaynağıyla ilgili kontrolden sonra, Babette Muselli’in parmağındaki yüzükten derhal kurtulması gerektiğini önerir. Babette Muselli, çok sevdiği bu yüzüğü terk etmek istemediği için uyarı ve öneriye pek aldırış etmez ve alışılmış yaşamını sürdürür. Fakat olayların yoğunlaşarak artması üzerine, medyom Serge de Ladet’yi tekrar arar. Medyom önerisini bu kez ısrarla yineler. Babette Muselli, yüzüğü çıkarmak isterse de, parmağı şiştiği için başaramaz ve kuyumcuya gidip, onu kestirtmek zorunda kalır.
Babette Muselli’nin yüzükten kurtulmaya kararlı olduğuna artık inanmış olan medyom, psikometri uygulaması için yüzüğü alır ve konsantre olarak, yüzüğün hasta bir kadına ait olduğunu, bu kadının göğüs kanserinden hastanede çok acı çekerek öldüğünü, kadının yaşadığı evi ve o yöredeki kiliseyi adeta yaşayarak görür. Sonra, gördüklerini kendi kendine doğrulamak için vizyon olarak gördüğü yerleri doğrudan doğruya arayıp bulur, hatta evin kapıcısıyla konuşarak, gördüğü vizyonun doğruluğuna inanır.
Bu değerlendirmeden sonra, Babette Muselli’yi ziyaret eden medyom, ona bu yüzükten kesinlikle kurtulmadıkça, sorunların bitmeyeceğini söyler. Yüzüğü birlikte kırarlar ve birlikte nehrin kıyısına gidip, suya fırlatıp atarlar.
O günden sonra Babette Muselli eski yaşamına geri döner. Eşinin ifadesiyle, artık kavuştukları mutluluk ve huzurlu yaşam, yüzüğün maddesel değerinden çok daha fazladır.
Lanet Ve Koruma Mantraları...
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|