Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Beinsa Douno'ya ait Kehanetler 1944
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 30.01.17, 23:44
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,489
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Thumbs up Beinsa Douno'ya ait Kehanetler 1944

66 Yıl Önce Peter Deunov Tarafından Açıklanan Şaşırtıcı Kehanetler


Michael’den Not


Sizi, sadece ve sadece mutluluk ve neşe hissetmeye davet ediyorum bu mesajı okurken, korkusuzca; çünkü biz sadece TANRI’nın ellerinde değil, aynı zamanda; tüm Dünya olarak diğer gezegenler ve Güneş Sistemlerinden gelen Tanrı’nın çok kudretli hizmetkarları Ordusu ve, Dünya’da Altın Çağ’ın vuku bulmasından, Dünya insanlarının ve gezegenimizdeki tüm diğer yaşam formlarının Dünya Ana ile birlikte yükselmesinden sorumlu olan Işık Galaktik Federasyonu tarafından korunmaktayız.


Herkes iyi. Tanrı herkesi korusun. Hepimiz Bir’iz. Ben Ben’im.

Russ Michael


Peter Deunov’un (Besisa Douno) Kehanetleri


Peter Deunov’un, eski medeniyetimizin bitip, Dünya’da Altın Çağ’ın başlaması ile ilgili olan kehanetleri


Besisa Douno spiritüel adıyla da bilinen Bulgar Üstat Peter Deunov (1864-1944) bilincin oldukça yüksek düzeylerinde olmakla birlikte, tüm yaşamı boyunca saflığın, bilgeliğin, zekanın ve yaratıcılığın bir çok örneğini sunduğu tartışılmaz bir müzisyendi. Yıllarca Sofya’ya yakın, bir çok disiplinin de olduğu bir bölgede yaşadı, ışığı, Bulgaristan’da ve Avrupa’da; binlerce ruhun uyanmasına aracı oldu. Öte aleme geçiş yapmasından birkaç gün önce, derin, medyumik bir trans yaşayarak, bugün karşı karşıya olduğumuz sorunlu çağımızla ilgili olağanüstü kehanetlerde bulundu, “zamanın bitişi” ve insanlığın Altın Çağ’a girişi ile ilgili olan kehanetler...


İşte derinden sarsıcı kehanetler. O kadar geçerli ve güçlü ki, insanın bu kehanetleri hemen hemen 60 yıl önce yapıldığına inanası gelmiyor.


“Zamanın geçişi sırasında; insanlığın bilinci uzun bir süre karanlıkta kaldı. Bu, Hintlilerin “Kali Yuga” dedikleri dönem, sona ermenin eşiğindedir. Bizler bugün kendimizi, iki çağın sınırlarında buluyoruz, Kali Yuga ve girmekte olduğumuz Yeni Çağ…


Tedrici bir değişiklik şu anda da insan düşünceleri, duyguları ve davranışları üzerinde vuku bulmaktadır, ama çok yakında herkes, kendilerini saflaştırıp, Yeni Çağa hazırlayacak İlahi Ateş’e teslim olacaktır. Böylece, insanlık kendini bilincin yüksek seviyelerine taşıyacak, Yeni Yaşamına, vazgeçilemez girişini yapacaktır. Bunu anlamı “Yükseliş” dir.


Dünya’ya yeni bir ahlak getirerek dönüşüme yardım edecek bu ateşin gelmesinden önce birkaç on yıl geçecek. Bu uçsuz bucaksız dalga, kozmik uzaydan gelerek tüm Dünya’yı saracak. Karşı koyanlar ise başka yere transfer edilecekler.


Bu gezegenin tüm insanları her ne kadar kendilerini evrimin aynı seviyelerinde hissetmeselerse de, yeni gelen dalga her birimiz tarafından hissedilecektir. Ve bu dönüşüm sadece Dünya’ya değil, geri kalan tüm Kozmozu etkileyecektir.


Şu anda insanın yapabileceği en iyi ‘tek’ şey, yüzünü TANRI’ya dönmek ve kendini bilinçli anlamda geliştirmek, titreşimini yükseltmek ve gelmekte olan yeni güçlü dalgaya uyumlanmaktır.


Gezegenimize sunulan yeni koşullara eşlik eden sözünü ettiğim ateş, her şeyi gençleştirecek, saflaştıracak, yeniden inşa edecek, madde saflaşacak, kalpleriniz ıstıraptan, sıkıntıdan, şüpheden özgürleşecek ve parlamaya başlayacak; düşünceler, duygular; her şey gelişecek, yükselecek; negatif duygular tükenecek ve yok olacaktır.


Şimdiki yaşamınız bir köleliğin olduğu sağlam bir hapishane. Durumunuzun farkına varın ve oradan kendinizi kurtarın. Size şunu söylüyorum: Hapishanenizden çıkın!


Bu kadar yanlışlığı, ıstırabı görmek, insanın gerçek mutluluğunun nerede yattığını anlamaktaki bu kapasitesizlik o kadar üzücü ki…


Etrafınızdaki her şey, yakında yıkılacak, yok olacak. Ne bu medeniyetten, ne de bu sapkınlıktan eser kalacak.

Tüm Dünya sarsılacak ve insanlığı cehalete mahkum kılan bu hata dolu kültürden bir iz bile kalmayacak. Depremler sadece mekanik olaylar değildir, onların hedefleri, insanın kalplerini ve zekasını uyandırmaktır, böylece insanlık, hata ve çılgınlıklarından arınır ve evrende tek başına olmadığını anlar.


Güneş sistemimiz, artık, izini, tozunu bıraktığı bir yıkıma karşı gelerek, Kozmozun başka bir bölgesine ilerliyor.

Bu zehirlenmiş bölgeden geçmek zehirlenme kaynağıdır, sadece Dünya yaşayanları için değil, galaksideki diğer varlıklar için de bu böyle. Bu düşman çevreden sadece güneşler etkilenmemekte… Bu bölgenin adı, “onüçüncü bölge” aynı zaman da bu bölgeye, “çelişkilerin bölgesi” de denir. Gezegeninimiz bu bölgeye binlerce yıldır çok yakındı, ama sonunda bu karanlık boşluğun çıkışına vardık, ve artık daha evrilmiş varlıkların da olduğu,daha ruhsal bir çevreye vardık.


Şimdi Dünya yükseliş yolunda ve herkes yükselişin akıntısına uymaya zorlamalıdır kendini. Bu duruma ayak uyduramayanlar,evrim adına kendilerine sunulan iyi koşulların avantajlarını kaçıracaklar. Evrimin gerisinde kalacaklar ve yeni yükseliş dalgasının gelmesi için milyonlarca yıl beklemek zorunda kalacaklar.


Dünya, güneş sistemi, evren, artık sevginin gücü altında birleşecek. Bir çoklarınız hala sevginin ne olduğunu anlamıyorsunuz, o tüm güçlerin efendisidir! Para ve güç hala; sanki yaşamınızın yönü onlara bağlıymışcasına hüküm sürebilir. Gelecekte, herşey sevgiye boyun eğecek ve hizmet edecek. Ama insanlığın bilincinin uyanması, zorlu ve çileli bir dönemi de içerecektir.


Danyal Peygamber’in İncil’de yazılmış çağımızla ilgili korkunç kehanetleri başlıyor. Herşeyi temizleyecek seller, fırtınalar, büyük yangınlar ve depremler olacak, bollukla kan akacak. Devrimler de olacak, Dünya’nın bir çok bölgesinde patlamalar yankılanacak. Toprak nerdeyse su oraya akacak, su her neredeyse toprak yetişecek. Tanrı sevgidir, ama biz halen cezalandırma ile uğraşmaktayız, insan tarafından anasına karşı, Dünyaya karşı işlenen suçlara Doğanın yanıtı…


Tüm bu acılardan sonra, geriye kalan o elit, Altın Çağı, uyumu ve sonsuz güzelliği tanıyacak. Bu yüzden ısdırap ve terör zamanları geldiğinde, huzur ve inancınıza tutunun, çünkü adaletin başından bir saç teli bile eksilmeyeceği yazılmıştır. Cesaretinizi yitirmeyin, sadece işinizi ve kişisel mükemmelliğinizi kovalayın.



Sizi ne kadar görkemli bir geleceğin beklediğiyle ilgili hiçbir fikriniz yok. Yeni Dünya yakında doğacak. Birkaç on yıl içinde işin heyecanı da kaçacak, herkes kendini, ruhsal, entelektüel ve sanatsal aktivitelere verecek. Kadın ve erkek arasındaki ilişki sorunu sonunda, her birinin kendi düşlerinin peşine düşmeye başladığı bir uyumla çözülecek. Çiftlerin ilişkileri karşılıklı saygı ve itibar ile kurulacak. İnsanlar değişik uzayın farklı planlarına ve galaksilere yolculuk yapacak. İşleyişleri üzerinde çalışacak ve hızla İlahi Dünya’yı öğrenecek, Evren’in Başı ile eriyecektir.


Yeni gelen çağ, altıncı kuşaktadır. Sizin takdiriniz, kendinizi bu döneme hazırlamak, karşılamak ve yaşamaktır. Altıncı kuşak, kendini Kardeşlik ülküsü çerçevesinde kuracak. Artık kişisel ilgiler arasında ihtilaf yok olacak; her bir insanın özlemi, kendisini sevgi kanunlarına uydurmak olacak. Altıncı kuşak, sadece sevgi olacak. Sevgi için yeni bir kıta kurulacak. Bu kıta Pasifik’ten yükselecek, böylece En Yüksek; en sonunda bu gezegende, Kendi yerini kurabilecek.


Yeni medeniyetin kurucuları, ki ben onlara “İnsanlığın Kardeşleri” diyorum, ya da, “Sevgi Çocukları”, iyilik adına sarsılmaz olacak ve insanlığın yeni modelini oluşturacak. İnsanlar; tek vücut olacaklar, çok büyük bir vücut; ve her bir insan bir organı temsil edecek. Bu yeni ırkta, sevgi, şimdiki insanın tahayyül bile edemiyeceği; mükemmel bir şekilde tezahür edecek.


Dünya hala mücadelenin var olduğu bir savaş alanı gibi gözükse de, karanlığın güçleri geri çekilecek ve Dünya, kendini karanlık güçlerden özgürleştirecek. İnsanlık, başka bir yol olmadığını görünce, Yeni Yaşamın Yoluna, kurtuluş yoluna girecek. Mantıksız gururlarıyla, bazıları, Dünyada İlahi Düzenin onaylamadığı bir yaşamı sürdürme umudu içinde olacaklar ama, her biri sonunda Dünya’nın gidişatının artık onların ellerinde olmadığını anlayacak.


Yeni bir kültür, günün ışığını görecek, üç temel prensibi oturtacak: Kadının yükselmesi, alçakgönüllü ve saygılı insanların yükselmesi ve insan haklarının korunması.


Işık, iyilik ve adalet, zafer kazanacak. Sadece biraz zaman. Dinlerin arındırılması gerek. Her biri Işığın üstatlarının öğretilerininin bir kısmını içerse de, insansı sapmaların sürekli etkisiyle gölgelenmiştir. Tüm inananlar, bir ilke etrafında birleşecek, hangi inanç olursa olsun; sevgiyi, tüm inançların temeli yerine koyacaklar. Sevgi ve kardeşlik aynı temelde olacak! Dünya, yakında, kozmik elektriğin olağanüstü sıklıktaki dalgalarıyla süpürülecek.

Şimdiden birkaç on yıl sonra, kötü olanlar, ve diğerlerini yoldan çıkaranlar, yoğunluklarını sürdüremeyecekler. Sahip oldukları kötülükleri tüketecek olan Kozmik ateş onları da massedecek. Onlar da tövbe edecekler. Çünkü “Her canlı Tanrı’yı tanıyacaktır.” diye yazar kitapta.


Dünya Ana’mız, Yeni Yaşamı kabullenmeyenleri atacak başından. Çürük bir meyve gibi reddedecek onları. Onlar, suçlular dahil, artık bu gezegende enkarne olamayacaklar. İçlerinde sadece sevgiyi hisseden kalabilecek Dünya’da.


Dünya’da, insan ve hayvan kanıyla kirletilmemiş hiçbir yer kalmadı; bu yüzden onun arınmaya gereksinimi var. Bu yüzden belli bölgeler,diğerleri kalırken, batacak. İnsanlık nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğundan yeterince haberdar değil. Yararsız konular ve sıradan zevklerin peşindeler hala. Oysa altıncı kuşakta olanlar, tam aksine, rollerinin itibarının bilincinde ve birbirlerinin özgürlüklerine saygılı olacaklar. Onlar sadece kendilerini bitkisel alemden gelen besinlerle beslemeye başlayacaklar. Fikirleri günü aydınlatmak için, özgürce dolaşma gücüne sahip olacak.


“Eğer tekrar doğmazsan…” sözleri altıncı kuşak içindir. Isaiah’ın 60. Bölümünü okuyun, altıncı kuşağın, sevgi kuşağının gelişi ile ilgilidir.


Zamanı geldiğinde, insanlık günah işlemeyi kesecek, tekrar erdemli olmanın yollarına girecek. Dünyamızın iklimi her yerde ılımlı bir hale gelecek ve şiddetli iniş-çıkışlar yaşanmayacak. Hava, aynı su gibi arınacak. Parazitler ortadan kaybolacak. İnsanlar eski enkarnasyonlarını hatırlayacak, ve en sonuda eski koşullarından özgürleşmiş olduklarını farketmenin keyfini sürecek.


Aynı parazitlerin yok olması gibi, evrilmiş varlıklar, tüm insanlığı Sevgi Tanrısı’nın hizmetine sokacaklar. Onlara büyüyecekleri ve gelişebilecekleri koşullar sunacaklar, ve onları dinleyenlere, şu cümlelerle hitap edecekler: “Korkmayın! Hala vakit var ve her şey çok güzel olacak; sizler doğru yoldasınız. Yeni Kültür Çalışmasına bilinçli olarak girin çalışın ve hazırlanın.”


Kardeşlik duygusu yüzünden, dünya kutsanmış bir yer haline gelecek. Hemen olacak bu. Ama ondan önce, bilincin farkındalığına büyük acılar da yollanacak. Binlerce yıldır birikmiş olan günahların bedelleri ödenmeli. Yüksek yerden çıkan coşkulu dalga, insanlığın karmasının temizlenmesine izin verecek. Artık kurtuluş ertelenemez. İnsanlığın kendisini, egoizmin de sonunun olacağı, bu kaçınılmaz sınavlara hazırlaması gerek.


Toprağın altında olağanüstü bir şey kendini hazırlıyor. Yakında doğada, tamamen akıl almaz görkemli bir devrim tezahür edecek. Tanrı, Dünya’yı yeniden giydirmeye karar verdi ve bunu yapacak! Bu bir çağın sonu olacak, yeni düzen eskinin yerini alacak, sevginin Dünya’da hüküm süreceği yeni, yepyeni bir düzen…

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147