Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - 1949 senesinde Şeytan St. Louis Şehrindeydi (The Devıl Came To St. Lou
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 30.01.17, 23:06
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,468
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Thumbs up 1949 senesinde Şeytan St. Louis Şehrindeydi (The Devıl Came To St. Lou

Bu 60 Senedir anlatılan olayın hikayesidir. Bu olay üç nesildir St. Louis Şehrinde konuşulmakta bir çok bilimsel araştırmaya ve kitaba mevzu olmuş dur. Filmi ve belgeseli çekilmiş . Bu şimdiye kadar tam bir netice alınamamış en büyük paranormal olaylardan biridir. bu olay üzerinde bir uzman ekibiyle en geniş incelemeyi yapan Troy Taylor ‘un kitabından alınmış bilgilerle berraber aşağıda geniş bir konu bulacaksınız ..


“The True Story of the 1949 St. Louis Exorcis m Case”


Aslında olay St. Louis şehrinde değil fakat Maryland eyaletinin küçük Washington diye adlandırılmakta olan Cottage City de başlamaktadır. Ancak bunun tam nerede başladığında tam çözülmemiş bir tartışma mevcuttur. Zira olayın geçmiş olduğu ev olarak iki ayrı yerdeki bina öne sürülmektedir.


Halk arasında bu olay “ St. Louis Exorcism Case “ diye adlandırılmaktadır. Hatta bu olay William Peter Blatty’s in yazdığı 1971 senesi “ best seller “ kitabı seçilen ayrıca da dünya çapında tanınmış “ Exorcist “ filminin de kaynağı olmuştur. Bu kitapta ve filimde bir genç kızın şeytan tarafından ele geçirilmesi ve Katolik Rahipler tarafından şeytan çıkarma “ Exorcism “ hareketine tabi tutulduğu anlatılmaktadır.


Ama asıl olayda ise olayın sujesi bir genç kız değil fakat bir delikanlıdır ismi ise iddialara göre “ Roland “ veya Robbie Doe'dır. Bizim araştırmamızda da “ Robbie“ diye isimlendireceğimiz bu delikanlı 1935 senesinde doğmuştur. Kendisi devlet memuru bir ailenin oğludur. Zor ve olaylı bir gençlik çağı geçirmiştir.


1949 senesi Ocak ayında o zaman 13 yaşında olan “ Robbie” nin ailesi oturdukları evin duvarlarından ve bodrumundan gelmekte olan sürtünme veya vurulma gürültüleri ile rahatsız olmaya başlamışladır. Evin Fareler tarafından işgal edildiğine inanan aile; fareleri öldürülmesi için bir uzman çağırmışlardır. Ancak gelenler her hangi bir kemirgenin izine rastlamamışlardır. Ancak onların çağrılması neticesi bu seslerin oluşumunda ve şiddetinde büyük artma meydana gelmiştir. Seslere bu sefer de sanki birileri evin içinde yürüyormuş gibi gürültüler eklenmiş. Bunun yanında da ev sakinlerini en fazla rahatsız eden de evin eşyalarının

Hiç kimsenin müdahalesi olmadan büyük gürültülerle yer değiştirmeleri olmuştur.


Bütün bu olaylar bir tarafta olurken ikinci korkutucu hadise ise “ Robbie“ nin bilinmeyen bir kuvvet tarafından rahatsız edilmeye başlaması olmuştur. Bilhassa gece yatağında uyurken yatağına büyük darbelerle vurulması üzerindeki yorgan veya battaniyelerinin bilinmeyen bir kuvvet tarafından çekilip odanın içinde savrulması. Buna mani olmaya çalışan Robbie de bu kuvvet tarafından yatağından yere atılmakta ve orada sürüklenmekteydi.


Çocuğun bir kuvvet tarafından taciz edildiğine inananlar daha sonra Ouja Tahtası ile yapılan

İncelemede bundan emin oldular

"Tillie" adındaki Spiritüalizm ve Okültizm ile ilgili bir tanıdıklarının bu olaylar başlamadan kısa bir müddet evvel ölmüş olması bu olaylara onun sebep olduğu düşünülmüştü

"Tillie" 26 Ocak 1949 da oturduğu St. Louis şehrinde bir çok iç hastalıktan ölmüştü.

Ama burada bir zamanlama hatası yaptıklarını fark edememişlerdi zira Tillie, Robbie de bu olaylar başlamasından bir kaç gün sonra ölmüştü. Bu da onun bu işle bir ilgisi olmadığını ortaya koymaktaydı. Ancak panik içinde bir sebep arayan aile bu iki olayı bir araştırma yapmadan ilişkilendirmişti.


Bu meselede oluşan bütün hadiseler Jezvit rahipler tarafında özel bir memorandumda tarih sırasında tafsilatlı bir şekilde yazılıp not alınmıştı. (aşağıdaki sayfada bu defterden bir sayfa

Görülmektedir ) Bu rahipler daha sonra Rubbie ‘nin Exorcisme – Şeytan Çıkarma olayını gerçekleştirmişlerdi. Bu Memoramdum rahipler tarafından tutulan olayların yazıldığı ajanda

Sonradan Exorcism adlı kitabı yazan William Peter Blatty’nin de kitabında kullandığı ajanda olduğu anlaşılmaktadır. O sırada yazar Georgetown Üniversitesinde talebeydi sene 1949.

Bu işle ilk olarak gazetelerde bu olayla alakalı haberleri okuduktan sonra ilgilenmeğe başladı

Ve bu meseleyle Üniversitede hocası olan Rahip Rev. Thomas Bergmingam ile konuştu.


“ The Diary“ Robbie Doe nın Ajandası 1949 senesi sonlarında çok şaşılacak hadiseler neticesinde Rahip Eugene B. Callagher. SJ. eline geçer. Bu rahip Georgetown Üniversitesinde Exorcism ile ilgili dersler vermekteydi. Bu dersler sırasında talebelerinden bir tanesi; ki babası Washington daki St. Elizabeth Hastanesinde çalışan tanınmış bir psikoterapi uzmanıdır; ona bir Ajandadan bahseder ve bu Ajanda’nın Robbie Doe ‘nin Exorcism olayı sırasında bu tedaviyi gerçekleştiren Jezuit papazları tarafından tutulmuş olduğunu bildirir. Bunun üzerine rahip çocuğun babası psikoterapist ilişkiye geçer ve bu Exorcisme olayında çalışmış ilgililerden bir tanesinin adını ister böylelikle onunla temasa geçip

Bu ajandanın bir kopyasını isteyecektir. O ismi öğrenince baş vurur ve neticede kendisine 16 sayfalık bir ajanda gönderilir. Ajandanın ismi Jezuit Rahipleri tarafından incelenmiş vakanın Ajandası “ yazmaktaydı. Anlaşılan bu Ajanda ilerdeki Exorcisme vakalarında bir rehber olarak kullanılmak için hazırlanmıştı.


Yazar William Blatty bu Ajanda'dan kendisine bir kopya verilmesini rica etmiş ama bu istek red edilmişti. Bunu içinde gizli tedavi usulleri bulunduğunu ve ancak kilse tarafından

Uzman olarak vazifelendirilmiş kişilerin okuyabileceği söylenmişti.

Bunun üzerine Blatty tekrar gazeteye baş vurmuş ve oradan bilgi almaya çalışmıştır. Bu incelemeler esnasında bu vakada exocism olayını idare eden Rahibin ismini bulmuştur.

İsmi Peder William S. Bowden SJ. dir. Kendisiyle irtibata geçen Blatty peder William Bowden ‘in kendisinin bu mevzuda ve gazetede çıkan yazı hakkında hiç bir bilgi veremeyeceğini zira bu bilgilerin kilisenin sırı olduğunu belirtir. Bunu üzerine Blatty gerek kitabında gerekse

Filminde bazı değişiklikler yaptı. Robbie Doe bir genç kız oldu. Exorscismi gerçekleştiren rahip ise Bowden’in az benzeyen bir portresi haline getirildi.


Peder Bowden 1983 senesinde vefat etti. Hiçbir zaman basında veya halk arasında St. Louis Exocism olayıyla ilgisi olduğunu açıklamadı. Ancak diğer rahipler arasında bazen bu mevzu konuşuldu. Bu konuşmaların detayları National Georgraphic mecmuasında çalışan bir yazarın

Thomas Allen tarfından ele alındı. Kendisi ilk önce bu exorcism olayına katılmış olanlardan bir tanesinin ismini bulmağa çalıştı. Bulduğu Walter Halloran SJ. nin ismini buldu. Kendisi Minnesota’da küçük bir şehirde oturmaktaydı. Onunla irtibata geçen Thomas Ajanda hakkında bilgi sordu. İlk önceleri bunu inkar eden Walter sonunda böyle bir Ajanda olduğunu kabul etti.

Fakat bu Peder Gallagher'ın elline geçen Ajanda mıydı ? yoksa başka ajandalar mıydı bu bir muamma

Söylentilere göre Halloran’ın sonrada eline geçirdiği Ajanda 26 sayfalıktı ve eski Alexian Kardeşler hastanesi yıkılmakta iken orada arşivinde bulunmuştu. Öyleyse daha evvel Gallagher'ın elinde olan 16 sayfalık Ajanda neydi. Sahte bir evrak mıydı. ? Peki bu 16 sayfalık Ajanda ne olmuştu. Söylentilere göre peder Gallather bu 16 sayfalık Ajandayı Goergetown Üniversitesi Dekanı Peder Brian Mc Grath'a ödünç vermişti 1950 senesi ilk baharında.


Daha sonra Gallagher ödünç verdiyi Ajandayı geri isteyince ona Ajandanın 7 sayfasının kayıp olduğunu geriye sadece 9 sayfa kalmış olduğunu onlarında fotokopi sayfası oldukları söylenmişti.

Peki 26 sayfalık Ajanda hakkında ne bilinmektedir. İlgililer bu Ajandanın St.Louis şehrindeki

Güney Brodwayde bulunan Alexian Brothers Hospital de bulunmuş olduklarını. Bu eski hastanenin Psikratri bölümünün bulunduğu sol taraftaki bina'nın 1978 senesinde yeniden inşası esnasında yıkılmış olan molozları atılmak için kamyona yüklemekte olan işçiler tarafından fark edilmişti. Bu atılması gereken molozların bulunduğu yerde yine atılmak üzere konulmuş eski mobilyalar vardı. Bunların arasındaki eski bir büro masasının kilitli olan gözü bir işçinin ilgisini çekmiş ve zorlayarak açtığında bu Ajanda ile karşılaşmış ve bunun mühim bir şey olabileceğini düşünerek amirine götürmüş oda yine aynı düşünce ile Hastane müdürüne vermiştir. Müdürde bunu tetkik ettiğinde bunun Baş rahip Raynomd Bishop tarafından yazılmış olduğunu anlamıştır. Baş Rahip Raymond Bishop "Robbie Doe" nun exorcism’ini gerçekleştiren uzman rahipler grubunun başı idi.


Yapılan incelemeler sonunda şu sonuca varıldı. Raymond Bishop el yazısıyla yazmış olduğu Ajandayı o çalışma masasının gözünde kilitliyordu. Bunu bilen peder Hallohan zaten o odaya girme yetkisi olan birisiydi. Ajandanın 16 sayfasını kopyalamış ve onu isteği üzerine Allen göndermişti.

Oda 1993 de bununla ilgili bir kitap yazmıştı.


Halen Raymond bishop ölmüş olduğuna göre bu olay üzerinde tek sahip olduğumuz bilgiler bu Ajanda da yazanlar bir de halen hayatta olanların ifadeleri.

Zira Katolik klisesi bu mevzuda en küçük bilgi vermemiştir. Ajanda seneler geçtiği için unutulmuş bir çok bilgiyi ve olayı izah etmektedir.

Ajandaya göre ilk başta sadece duvarlarda gürültülerle başlayan fakat gittikçe gürültülerin yeri genişlediğinden ve bilhassa Robbie’nin kendisinin doğrudan bilinmeyenler tarafından hücuma uğradığından Annesi bunun sebebi olarak Tillie'yi görmüş ve onun ölmüş olmasından dolayısı ruhuyla temasa geçmeğe uğraşmıştır. Bu ruhsal oturumda Tillie'nin ruhu çağrılmış. Ve Anne ona eğer geldinse üç defa masaya vur demiştir. Bunun üzerine odada bulunan Robbie, babası ve büyük annesi odada soğuk bir esinti his etiklerini sonrada masaya üç kere vurulduğunu söylemişlerdir. Bu kere Anne sorusunu tekrar etmiş geldinse bu kere 4 defa vur demiş .daha lafını bitirir bitirmez dört defa vurulmuş arkadan duvarlardan daha sert sesler ve masadaki örtü havada uçmuş. Pencerelerdeki perdeler yerlerinde sökülmüş ve oda baştan aşağı sallanmış.


Bunları gören odadakiler büyük bir korku ile ve asıl sorularını “ Robbie’ye sataşan sen misin ? “ diye aceleyle odadan dışarıya kaçmışlardır.

Tillie veya Hayaletini rahat bırakarak

Ancak bu olaylar hakında daha değişik fikirleri olanlarda vardı bir kısım insanlar Robbie’nin

Bir poltergeist olayının kurbanı olduğunu inanmaktaydılar. Bu Poltergeist olayına göre bazı insanlar bilhassa zor bir gençlik geçirmiş veya geçirmekte olan delikanlılar kendileri farkında olmadan bazı eşyaların yerini değiştirebilmekte bazı eşyaların havada uçmasına ve kırılıp yıkılmasına hatta kendilerine bile kötülük olmasına sebep olmaktaydılar.

Bunun dünyamızda çok fazla örneği vardır eski tarih çağlarından beri.


Başka bir grup insan ki onlarda epey bir kitleyi temsil etmekteydiler. Robbie'nin bir ruhsal varlık tarafından teslim alındığını ve tacizde bulunulduğuna inanmaktaydı. Bu ruh Tillie ile ilgisi bulunmayan kötü bir ruhtu.

Bütün bu zaman zarfında ailede perişan bir şekilde bu olaylara bir çare aramaktaydı.

Bu arada çare olarak iki Lütherien papaz çağırmışlardı. Zira Robbie vaftiz olurken Evangelist yani Martin Lüther tarafından kurulan bir kilisede vaftiz edilmişti.

Gelen papazlar Robbie ile yalnız bir şekilde evinde baş başa uzun bir müddet konuşmuşlardır. Ancak Robbie de onların gelişiyle bir değişiklik olmuş ve bilinmeyen bir lisanda konuşur olmuş. Bunu fark eden papazlar onu dikkatle dinleyince Robbie ‘nin İbranice konuştuğunu söylemişlerdir. Daha sonraları bu dil meselesi yüzünden çağrılan Washington Üniversitesinden bir dil uzmanı profesör Robbie’yi dinledikten sonra onun “ Aramic “ lisanında konuştuğunu söylemiştir. Bu çok büyük bir şaşkınlık yaratmış zira 13 yaşında bir çocuğun Tevratın yazıldığı devirde yani bu olaylar 1975 de cereyan ettiğine göre en az 3500 – 4000 sene evvel konuşulmakta ve genelde din kitaplarının yazılmış olduğu bir dil olan “ aramic“ lisanını nereden ve nasıl öğrenmiş olabilirdi.

Rahip Luther Schulze Lutherien mezhep papazlarından ve ayrıca Robbie ailesinin bağlı olduğu kilisenin papazı beraberce evlerine gelerek Robbie ile dua etmek istemişlerdir.


Dualarında Robbie’ye musallat olan şeyin onu rahat bırakıp gitmesini Tanrı adına istemiş ve emretmişlerdir. Ancak bunun herhangi bir faydası olmamıştır. Bunun fayda vermediğini gören Rahipler bu kere de Robbie’yi yanlarına alıp kiliseye gitmişler ve dualarını birde orda tekrarlamışlardır. Ancak buda herhangi bir değişiklik getirmemiştir.

Aynı sesler evde devam etmiş ve geceleri yatağında yatan Robbie yapılan sataşmalar daha da artarak sürmüştür.

Bunu üzerine Şubat ayında Rahip Schulz bir deneme yapmağa karar vermiştir. Bu denemenin sonunda bu seslerin sebebi evdeki bir varlık mı yoksa bu doğrudan doğruya Robbie den mi kaynaklandığını anlamak.

Bunun üzerine Anne ve babasına Robbie’nin odasında yalnız bir gece geçirmesini teklif etmiştir. Çocuklarının biran evvel iyileşmesini isteyen Anne ve baba hemen bu teklifi kabul etmişlerdir.


O gece bayan Schulze evin misafir odasında Rahip ise Anne ve Babanın çift kişilik yataklı odasında yattı. Ancak 10 dakika sonunda Shulze Robbie ‘nin odasından gelen sesler duyduğunu belirtti. Sanki sağa ve sola çekiliyor bir de sallanıyordu. Aynı duvarların içinden gelen tuhaf sürtünme sesleri de duydu. Hemen odaya gitti ve yatağın hem sallandığını hemde sağa sola hareket ettiğin gördü. Bunun üzerine dua ederek yatağa durmasını söyledi fakat buna karşın sallantı ve hareket daha da fazlalaştı. Buna yatağında uyumadan fakat hareketsiz gözleri açık bir vaziyette duran Robbie’nin sebep olduğunu düşünerek ona yataktan çıkıp öbür odada bulunan çok ağır ve kalın kolları olan bir kanepeye yatmasın söyledi. Denileni yapan Robbie o koltuğa uzandı. Fakat onu gözetleyen Shulze şaşkın bakışları altında bu kere de koltuk duvardan 20 cm kadar ayrıldı ve sonrada her tarafa doğru hareket etmeğe başladı. Bu ara Shulze da Robbie duvara doğru giden koltuğu bacaklarını duvara dayayarak itmesini söyledi. Fakat çocuğun buna kuvveti yetmedi ve koltuk büyük bir hızla duvara yanaştı ancak çarpmadan 5 cm kala durdu. Sonrada birden sanki şaha kalkarak içinde uzanmış olan Robbi’yi halının üstüne indirdi.


Etrafa panik ettirmemek için soğukkanlılıkla hareket eden Shulze bu kerede bir çok yastığı alıp onları üst üste ve yan yana koyarak bir yer döşeği yaptı ve Robbie bunların üzerine uzanıp uyumasını söyledi. Ancak ikisinin de şaşkın bakışları altında yastık yığını yavaşça hiç bozulmadan yataklardan birinin yanına doğru kaymağa başladı sanki yere değmeden süzülüyor gibiydi. . Bu arada Robbie elleri ortadaydı onun bu hareketi yapmasına imkan yoktu . Yatağın yanına hiç şekli bozulmadan gelen yastıklar orada durdular.


Bu hareketli geceden sonra Shulze yine bir bilinmeyen karşısındaydı ve bu kere içinde bir korku da belirmişti. Robbie’nin anne ve babasına oğullarını bir psikolog'a götürmelerini ve onun bu olay hakkında dediklerini öğrenmelerini tavsiye etti. Aynı zamanda rahip meşhur Duke Üniversitesinde Parapsikoloji Laboratuarını kuran Dr. Rhine'e baş vurdu ve olan olayları anlattı. Bunun üzerine Dr. Rhine ve bu mevzularda yardımcısı Louis Rhine çocuğu görmek için North Carolina hareket ettiler. Ancak orada inceleme yapmak için bulundukları müddetçe hiçbir olay olmadı. Fakat Dr. Rhine bu olayların bilinçsizce Robbie tarafından eşyalar üzerinde etkisiyle olduğuna ve normal bir poltergeist problemi olduğuna kani idi. Zira olaylar daha evvel Dr. Rhine’nin araştırdığı olaylardakilere uymaktaydı.

Ancak tam işler bu şekilde yoluna girmek üzere iken bu kere daha değişik bir şekilde oluşmağa başladı. Bu kere Robbie’nin vücudunda çizikler ve kanlı tırmık izlerine benzer yaralar belirdi.

Shulze bu sefer Katolik bir papaza baş vurulmasını tavsiye etti.

Ve bundan sonra olaylar çok daha kötü bir şekle dönüştü...


Bunun üzerine söylentilere göre Robbie’nin babası Maryland’deki Mount Rainier St James Kilisesine başvurdu. Orada genç bir rahip olan Edward Albert Hughes ile görüştü. Edward aynı zaman Kilisenin baş rahibinin de yardımcısı idi. Böyle şeylere karşı şüpheci ve pek inanmamaktaydı .Ama ısrar üzerine gidip Robbie’yi görmeğe razı oldu.

Robbie ona geldiğinde Latince karşıladı ve konuştu( halbuki hiç Latince bilmemekteydi) . Rahib’in gelmeden Baş piskoposundan gerekirse bir exocism tatbik etme izni almıştı.

Bu Georgetown Hastanesinde gerçekleşti şubat ayında. Robbie transa girmiş gibiydi ve Rahibe karşı küfürlü konuşuyordu. Rahib ona sakin olmasını emretti ancak bu arada nasıl olduysa madeni yatağın bir vidasını yerinden çıkarmış olan Robbie onun Rahibin yüzüne şiddetle fırlattı.

Bunun üzerine rahip St. James’i terk etti . Söylentilere göre büyük bir sinir krizi geçirdiği ve hayatı boyunca artık tek elini kullanmayacak bir felç geldiği ve bir daha vaaz veremediği denir.

Ancak yapılan araştırmalara göre bu söylenenlerden hiç biri gerçekleşmemiş sadece bu olaylar Thomas Alen’in yazdığı “ Possesed “ adlı kitabında anlatılmaktadır.


Ayrıca bu kitap daha bir kaç olay vardır ki üzerinde durmak gerekir . Peder Hughes ile ilgili hikayelerde hiç olmamış hadiselerdir. 1948 Haziranında Peder Hughes St James kilisesine

Baş Rahip William Canning ‘in yardımcısı olmuştur ve arlıksız 1960 senesine kadar hizmet vermiştir. ( sonradan 1973 de tekrar St. James kilisesine tayini çıkmış ve 1980 de ölümüne kadar burada çalışmıştır )



__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147