evet garantili
artık astal alemde buluşup spatyomu birlikte keşfetmeye başlayabiliriz.
siz farkında olsanızda olmasanız da çekim yasasını kullanarak bu yazıyı kendinize çektiniz.
ve ben de biliyorum ki daha ileriye gidebilirsiniz çünkü bu yazıyı şu anda ben yazıyorum.
tabi ki kendi deneyimlerim değil ingilizce bir kitaptan çevirip çevirip yazmaktayım.
yazmak istiyorum çünkü bu sayede öğrendiğim bilgilerin kalıcı olmasını istiyorum, hem ingilizcemi geliştiriyorum ayrıca teknikleri uygulayanların sonuçlarını merak ediyorum.(copyrigth falan yok merak etmeyin adam kendisi diyor alın bu kitabı çevrenize anlatın diye isteyene e-book linkini (yazarın kedi sitesiden hemde) verebilirim)
kişisel olarak şu ana kadar 2 defa as (astral seyahat)'a çıkmayı başarabildim. birincisinde ilk as'ımda 35 yaşlarında bir adam arkamdan sertçe bulunduğun odadan çıkma dedi ben de tırstım hemen geri döndüm, diğerinde de odamın karşısındaki ağacı izleyebilidim.
bu tekniklerin sadece yeni başlayanlara değil ayrıca birçok defa beden dışı deneyim yaşamış insanlara da faydası vardır. Bütün tekniklerin başarısı daha önceden hiç deneyimi olmayan çok sayıda kullanıcı tarafından onaylanıp kanıtlanmıştır. Genel inanışın aksine bu olayın zor hiçbir tarafı yoktur. eğer birisi düzenli olarak teknikleri uygular ve gerekli eforu sarf ederse as'a kolayca çıkar. ortalama olarak sonuçlara bir her gün deneyerek haftadan daha kısa sürede ulaşırsınız. 2 denemede başarılı olanlar da bir hayli fazladır.
faz olgusunun esası
faz'ı astral boyutun fiziki bir ortamı olarak düşünebilirsiniz.
faz'da 2 önemli olay olur 1.si deneyimleyicilerin tecrübe kazandığı, etkileşime girdiği ortamdır. 2.si de fiziksel vücuttan gerçekten ayrılmanın gerçekleştiği yerdir.
aynı zamanda deneyimcilerin algılarının uyanıkken olduğundan çok daha yüksek hassasiyete ve yoğunluğa ulaştığı yerdir. bu kavramı bizzat tecrübe etmeden anlamak zordur. Esasında faz zihnin fiziksel vücudumuzu kontrol edemeyen onu hissedemeyen keşfedilmemiş bölümüdür. ilgiç gerçek faz konumunda algılar o kadar geçekçidir ki deneyimcilerden istemeyerek,kazayla faza girenler gerçekten vücutlerıyla orada olduklarını zannederler. bu durum genelde gece veya sabah erken saatlerde uyanıldığı anda olur. insan nüfusunun 4 de 1inden fazlasının bu olguyla karşılaştığına inanılmaktadır. eğer yoğunlu farklarındaki değişiklikleri göz önüne alıcak olursak bütün insanların faz ile ilgili deneyim yaşadıklarını belirtebiliriz. zaten bu mesele oldukça nadir bir araştırma konusudur.
bilmeden faz'a girenlerin çoğu hangi ortama götürülüğüün farkına varamadan uyanmaktadır. Faz ortamında meydana gelen olaylara gereken önemi vermeyenlerin çoğunun tamamen olunlaştığını ileri sürmek doğru olmaz çünkü yüzeysel faz derin vaziyet gibi sarsıntı etkisi bırakmamaktadır. faz ile ilgili metotları bilinçi olarak öğrenip doğru teknikleri uygulamaya hevasi olan herkes akıcı, çabucak geçen, tarifi zor olan faz'ı görebilir. bu oldukça yaygın bir olgudur.