[QUOTE=Fsm;432132]Sünnetimi terk edene şefaat etmem) hadis-i şerifindeki sünnet, namazın sünnetleri değildir, diğer sünnetler de değildir. İslamiyet demektir. Burada sünnet, yol demektir. Benim sünnetim demek, benim yolum demektir. Şeyh-ul-islam İbni Kemal Paşazade hazretleri, (Şerh-ı hadis-i erbain) kitabında, (Sünnetimi terk edene şefaatim haram oldu) hadis-i şerifini açıklarken buyuruyor ki: Bu hadis-i şerifteki sünnet, İslamiyet demektir; çünkü mümin, büyük günah işlese de şefaatten mahrum kalmaz. Nitekim hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ümmetimden, büyük günah işleyenlere şefaat edeceğim.) [Ebu Davud]
1. “Peygamber size ne verirse onu alın, neyi yasaklarsa ondan da sakının.” Haşr sûresi (59), 7
Bu âyet-i kerîmenin baş tarafında ganimetlerden bahsedilir. Bunu dikkate alan bazı âlimler, Resûl-i Ekrem’in verdiği şeyden maksadın ganimet olduğunu söylerler. Ancak pek çok müfessir, âyetteki hükmün umûmî olduğunu, ganimetlerin de bu umûmî hükmün bir parçasını teşkil ettiğini ifade ederler. Bu durumda, âyetten Hz. Peygamber’in bütün emir ve nehiylerine uymanın farz olduğu anlaşılır. Çünkü Resûlullah’ın emrettiği ve yasakladığı şeyler, Allah’ın emredip yasakladıklarıdır.
Resûlullah, nefsinin arzû ve istekleri doğrultusunda konuşmaz. Onun söyledikleri kendisine vahyedilenlerden başka bir şey değildir.” Necm sûresi (53), 3-4
. Bu sebeple bazı âlimler sünnetin de vahiy eseri olduğunu söylerler. Bütün mezhepler, Kur’an’dan sonra dinin ikinci kaynağı olarak sünneti kabul ederler. Hangi çeşit hadislerin delil olarak alınacağı münakaşa konusu yapılmış, bu hususta farklı görüşler ortaya atılmıştır. Ancak sünnetin dinde ikinci delil kabul edilmesinin münakaşa edilmediği bir gerçektir. Bir kaide olarak şu söylenebilir: Sünneti kabul etmeyen fertler görülmüş, ancak böyle bir hak mezhep bugüne kadar görülmemiştir.
Hayır, Rabbine yemin olsun ki, onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem yapıp, sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde bir burukluk duymadan tam anlamıyla teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.” Nisâ sûresi (4), 65
Sahâbeden sonraki müslümanlar ve dolayısıyla bizler, Peygamber’in hakemliğine nasıl başvuracağız? Allah Resulû, bir hadislerinde şöyle buyurur:
“Size iki şey bıraktım. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece sapıklığa düşmezsiniz. Allah’ın Kitabı Kur’an ve Resûlü’nün sünneti” (Muvatta’, Kader 3).
O halde problemlerimizi Kur’an ve Sünnet’in ışığında çözmek zorundayız. Bu şu demektir: Hükmü Kur’an ve Sünnet’te bulunan meseleleri bu iki kaynağa göre halledeceğiz. Şayet aradığımız konu, Kur’an ve Sünnet’te bulunmuyorsa, onu nasıl halledeceğimizi Kur’an ve Sünnet’in emir ve tavsiye ettiği doğrultuda karara bağlayacağız.Sünnetleri terk etmek
Sual: Sünnetlerin terki küçük günahtır, ısrar edilirse büyük günah olur ne demektir?
CEVAP
Genel kaide: Küçük günahlarda ısrar etmek büyük günah olur. Sünneti terk etmek günah değildir. Sünnetleri özürsüz olarak kılmamakta ısrar etmek, küçük günah olur. Sünnete önem vermeyen ise olur.
Bir kimse öğle namazının farzından önce dört, farzından sonra da dört rek`at sünneti devamlı olarak kılarsa, Allah Teâlâ onu cehenneme haram kılar.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu 7; Tirmizî, Salât 200)
Sünnetleri özürsüz terk eden, günaha girmezse de, sorguya çekilip, azarlanır. (S. Ebediyye)
Şunu da söylemekte yarar vardır ki; Müslüman bir kimsenin sün*netleri hafife almaması gerekir. Zira namazdan maksat, kâinatı yara*tan Yüce Allah'a yaklaşmaktır.
Buna göre sünnetleri yapmakta kesin ve mutlak faydalar vardır. Bu faydaların başında cehennem azabından kur*tulmak, cennet nimetlerinden istifade etmek gelmektedir. Bu durumda aklı başında bir kimsenin, namazın sünnetlerini hafife alıp terk etmesi doğru olmaz. Bunları terk eden sevaptan yoksun kalır. Yoksunluğun da bir ce*za olduğu, aklı başında kimselerce bilinen açık bir husustur. Çünkü sevaptan yoksun olan, cennet nimetlerinden tam olarak yararlanamaz.
Mü*kellefin şeriat koyucu tarafından konulan emirleri farz olsun sünnet olsun yerine getirmesi önemli hususlardandır. Adamın biri çıkıp da “Şeriat ko*yucu namaz fiillerinin bir kısmını farz, bir kısmını da zorunlu olmayan un*surlar olarak belirlemiştir. Bunun sebebi nedir?” diyecek olursa kendisi*ne verilecek cevabımız şu olacaktır:
Merhametlilerin en merhametlisi olan Yüce Allah, kullarının yükünü hafifletmek dilemiş, bu nedenle onları sayısız nimetlere kavuşturmak ve sonsuz sevaplara nail etmek için bazı fiilleri yapıp yapmamakta kendileri*ni serbest bırakmıştır.
Hadi simdi bu kisi keyfi birakti bu bir
Mahser gununde terazi sasti gunahi agir basti bu 2
Burda sevaptan da mahrum kaliyo seytaninada yol veriyo bu 3
Bunu etrafindakilerede soyleyip baskalarinida aliyo sunneti terettirmekten keyfi olarak bu 4
Bunlarin gunahinada ortak oluyosun bu 5 . Vede sen ahir zamandasin bunu unutma . Senmi karsilayacaksin sevaplarini bu kisinin . Sen sunnet terk etmek nasil bir hidayetsizlige yol acacagini hic anlamamissin . Olaya duz bakma genis etraflica bak . Bir kisi bir sey yapiyorsa cvp vereceksen onunde neler acaack hesap edip konusacaksin . Kendi algina gore degil . Burda keyfi olarak birakiliyo . Mezheplere gecisi keyfi[/QUOTE
karman çorman ne bulmuşsan kopyalayıp yapıştırıp sonunada şahane mantığınla verip veriştirmişsin yine tenezzül edip uzun uzun yazamicam gerek yok
|