@
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Aşırı bir kavram kargaşası, ayet tahrifi, senedi zayıf hadisler delil gösterilse eyvallah diyeceğiz o bile yok, hadis tevili, ayetlerin muhkem anlamlarından çok ama çok uzak teviller vs gibi bir çok akidevi meseleyi bozmak sureti ile dinen görmediğimiz bize öğretilmeyen bir ibadet/dini bir mesele söz konusu. Soru soruldu biz de cevap verdik. Cevaplar tatmin etmedi kendi tevillerinizi beyan ediyordunuz. Herkesin kendince bir tevil yaptığı bir inanç biçimi ne kadar makul? Sorun rabıta yapılması yada inanç biçimi yada bir şeyhe bağlanmak değil ki sorun alakasız hadiseleri, ayetleri kendi düşüncelerinizi meşru kılmak maksatlı tevil etmeniz. Kuran bir hitaptır ve bütünseldir. Bir ayette bir kelime benzerliği yada sünnette benzer bir hadise yaşandığı için bu durum sahih olmaz. Peygamberin öğretileri vardır. Birde o günün şartlarında olması gereken durum vardır. Örneklendirme yaparım çok ama boş anlamsız tuhaf polemiklere de neden olmak istemiyorum. Sonuç olarak peygamber efendimizin bize öğrettiği zühd hayatında böyle bir durum gözlenmiyor. Fakat burada hadis usülü ilmine ve fıkıh ilmine hakim kimseler olmadığı için her hadisi sahih olarak kabul ettirmeniz bir yana bazı hadislerin kaynak diye gösterdiğinz kitaplar da dahi mevcut olmadığını tespit ettik. Sözün özü şu ki dileyen dilediği gibi inanabilir. Fakat bu dinin iki sahih kaynağında olmayan şeyleri varmış gibi göstermek bu dine zulümdür. Yani Ebu Bekir efendimize efendimiz yüreğini bağlamış yok efendim bir surenin son ayetinde rabıta kelimesi geçmiş vs gibi kesin hükme bağlanmamış senedi ihtilaflı hadislerle yada bir kelime rabıta ya benzedi bu ayette rabıtadan bahsediyor gibi zorlama ifadelerle Bir şeyler meşru kılınmaz.
Yani asıl sorulması gereken soru şu; Allah kelamını okuyup, anlayıp tamamen o konuda kalbiniz mütmain olduktan sora efendimzin yüreğini Ebu Bekir efendimize bağladığı fln gibi sünnetin küçük ayrıntılarına bakın. Örneğin ben buna inanmıyorum böyle bir olay olmadı demek beni kafir etmez. Olmuşsa olmuştur. Olmamışsa da olmamıştır. Akidevi bir mesele mi bu? Değil. Fakat ayet tevili akidevi bir meseledir. Ayet savaşa hazır olun derse biz bunu şeyhe bağlanın şeklinde okursak bu bizi imandan eder. Sonuç olarak direk dinin sahibi olan Allah zülcelal bize kelamında böyle bir şey öğretmiyor, emretmiyor. Dine sonradan monte etmeye çalışıldığı içinde bid'at tanımı tüm uğraşlarınıza rağmen değişmeyecek. Ha yapılan yorumlar canınızı sıkıyorsa umuma açık şekilde tartışmamaya çaba gösterin. Zira İnternet burası. Adını yazıp okumaktan aciz insanların ayet tevili yaptığı yer. Allah'ın direk ettiği söz neyine yetmiyorsa artık..