Taze taze rüyamı yazıyorum arkadaşlar.iş yerimde bir evli çoxuklu kadın vardı.hizmetli gibi çalışan ama kodamanlardan birinin yeğeniydi.
Neyse bu kadının evine gidiyorum.bizim buraların bir kısmı tepelik tepede eski bir köy evinde oturuyor imiş bekar görüyorum bu kadın baş örtülü ama rüyamda açık uzun saçları var.onun evi çok dik yamacın sonunda hatta giderken ayağım kayıyor yere abanır gibi oluyorum ama düşmekten değil yolun dikliğinden sonra nasıl bilmem kalkıyorum. Gidebiliyorum.evleri tam eski tahtadan köy evi.oturup konuşuyoruz.ben bordo pantalonumu çıkarıp bi köşeye koyuyorum üstümdeki siyah tişört elbise gibi uzun neyse bir müddet oturduktan sonra içeriye abisi giriyor.abisi ortasonda hoşlandığım urfalı bir çocuk vardı.o abisiymiş fakat bu kadın benden büyük bile oşabilir normalde üstünde siyah ceket pantolon var.evin duvarında atlas gibi dev bi haritada bişeylere bakıp bişeyler söylüyor.ben o ara rüyamda tekrar ona aşık olduğumu hissediyorum.bu sefer o da bişey hissediyor gibiydi.eskisine göre biraz kilo almıştı.bana gülümsüyordu.fakat ajan gibi bişey olmuştu mesleğini sordum ses etmedi.sonra ben onun doğum gününü söyledim 14 mart diye ve doğruydu doğru bilmeme kendimde şaşırdım.neyse ben evime dönmek istedim.pantolonumu giydim.sırtıma sırt çantası aldım.bide yanımda dediğim kadında öyle geri dönüyoruz.ama geldiğimiz yoldan değil.yavuz sultan selim köprüsü gibi bir köprü ama tepesinden aşağı inmeye çalışıyoruz.ben gidecek. oldum.sonra düşecek oldum birde orada dev kırlangıç gibi bişeyler uçuyor.onların rüzgarından da az kalsın düşüyordum.sonra arkadasın dediğim abisi yetişiyor düşmemem şçin.
__________________
Önüne çıkan yanlışa ne kadar çabuk hayır dersen hayat karşına o kadar çabuk doğru çıkarır.
|