insan kendini eşyadan ayırt etmelidir
İnsanın kendini eşyadan ayırabilmesi: basit tanımıyla, bir şeylere sahip olma arzusundan kendini kurtarabilmesidir..
Tehlikeli bir şey söylemiyorum. İki ayrı şeyi birarada götürmek mümkündür. Şöyle ki; Benim evim, benim arabam, benim param, benim güzelliğim, benim servetim dediğiniz vakit, evinizle, arabanızla, paranızla, güzelliğinizle ve servetinizle, sizin aranızda çok sıkı bir işbirliği ve adeta bir fonksiyonel değişme meydana gelmektedir.
Gelişmekte olan, ayırt edebilme gücü giderek artan bir insanın, eşya ile olan ilişkisi ve ondan farklı bir sisteme sahip olduğunu anlaması, işte bu sahiplik duygusunun zayıflaması ile ortaya çıkar. Evde ben oturuyorum ama ev benim değil, arabayı ben kullanıyorum, araba benim değil, param var, ama para benim değil anlamında söylemiyorum. Eviniz olmalıdır, paranız da olmalıdır. Fakat bütün bunların, yeryüzünde tecrübe yapmak için birer aracınız, birer vasıtanız olduğunu, hiç bir zaman aklınızdan çıkarmamanız gerekir. Elbette uzak bir şehire gitmek için vasıtaya ihtiyacımız var.
Nitekim, bu büyük kozmik yolculuğumuzda da dünya gezegeninde geçireceğimiz bir kaç gün için beden denen aracı da kullanıyoruz. Beden de bizim için bir eşya sayılır. Ve biz, kendimizin, beden olmadığımızı idrak etmek zorundayız.
Böylece kutsal metinlerde sık sık ileri sürülen putperestlik davasını en iyi şekilde halletmenin yolu, insanın eşya ile olan özdeşleşmesinin önüne geçmektir. Özdeşleşmenin önüne geçmenin birinci şartı, insanın kendisini, eşyadan ayırt etmesidir.
|