insan kendi değerinden kuşkudadır...
İnsan kendi değerinden kuşkudadır...
Bu yüzden kendisini ''değerli, özel, ayrıcalıklı'' hissettiren şeyler yaşayarak öz-değer hissini dıştan doldurmak ister.
Bu duygu durumu bizi yaşadıklarımızı olduğu gibi görmek ve olduğu yere koymaktan alıkoyar!
Sanki içimiz boştur ve yaşanan olaylar, karşımıza çıkan insanlar bu boşluğu doldurarak bize anlam kazandıracaklardır...
Bu kırılganlık, dengemizi ve algımızı bozar ve bizi inanmak istediklerimize inanmaya TEŞNE kılar.
O yüzden de bazen umduğumuz kadar anlamlı ve doyurucu olmayan deneyimleri, ilişkileri, konumları, kendimize kurtarma simidi yapar ve onlarla birlikte battıkça batarız!
Tutunduğumuz şeylerin sandığımız gibi olmadığını idrak ve kabul etmek adeta hayatımızın anlamını ve kendimize biçtiğimiz kıymeti yok edeceği için,
Onları yüceltmeye ve kendimizi onlar üzerinden anlamlandırmaya uğraşırız.
Bu minvalde de zaman ve enerji kaybetmeye devam ederiz.
Yanılsamalarla dolu bir gerçeklik oluştururuz.
Bu sanal gerçeklik ile GERÇEK arasındaki makas giderek açılır.
ÖZ'ümüzdeki terazinin kefeleri tehlikeli biçimde hata vermeye başlar, zira içimiz neyin ne olduğunu gayet iyi bilir.
Biz bu bilgiyi reddeden davranışlara devam ettikçe de kendimize olan güvenimiz ve saygımız gitgide azalır.
Ben değerli, önemli ve anlamlıyım düşüncesini kendinden menkul bir biçimde oluşturmanın tek yolu,
Üretken olmaktır.
İnsan hayata somut katkılar yapabildiğini gördükçe kendini sever.
Kıymetli olduğunuzu fark etmek ve hatırlamak istiyorsanız ÖZ'ünüzü açığa çıkartan faaliyetlere zaman ayırın.
Kendi değerlerinizi merkeze koyarak yürümekten korkmazsanız,
Yaşadıklarınızın ya da karşılaştığınız insanların zaafları, eksikleri, sorunları, tatminkar olmayan yanları,
Size kendinizi boş ve anlamsız hissettiremez.
OLANI OLDUĞU GİBİ GÖRÜR, KABUL EDER,
Bu durumu kendi anlamınız ve değeriniz ile özdeş tutmaya gerek görmez,
Ve yolunuza bildiğiniz gibi devam edersiniz.
__________________
Nesimi'ye sormuşlar;
O YAR ile hoş musun?
Hoş olayım olmayayım o YAR benim
Kime Ne!
|