Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Allah ismindeki harflerin sırlari
Tekil Mesaj gösterimi
  #2  
Alt 02.04.21, 10:37
ayhan571 ayhan571 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 27.02.21
Bulunduğu yer: gökler de...
Mesajlar: 487
Etiketlendiği Mesaj: 32 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allah İsmindeki Harflerin Sırları

Allah isminin harfleri Elif, Lâm ve He dir. Elif ve Lâm harf-i tariftir, yani ismi belirleme aletidir. Arapça’da bir kelimenin başına Elif ve Lâm gelirse onu belirli hale getirir. İsmin sonundaki He harfi de Hüve zamirinin tarifidir. Bu üç harften oluşan Allah ismi, vâcibu’l-vücûd (varlığı zorunlu) olan Zat’ın özel ismidir. Buna göre, bu mübarek isimde üç çeşit tarif sebebi bir araya gelmiş bulunmaktadır. Bir kelimenin tarif edilmesi için bir harfin yeterli olmasına karşın, Allah isminde üç ayrı tarif harfinin özel bir anlamı olmalıdır. Bu anlam, bu ismin ifade ettiği şeyin (Allah’ın Zatı), azametinin kemali, derecesinin yüksekliği ve makamının uluvviyeti sebebiyle hiçbir şekilde tarif edilemez, açıklanamaz olduğudur.

Allah Teâlâ, idrak edilmekten çok yüce, tarif edilmekten çok üstün ve bilinmekten çok uludur. Bu nedenle bu isim diğer ilahi isimlerden ayrıdır ve onların hükümlerine tabi olmaktan uzaktır. Bu isimde, ismin ifade ettiği şeyin bilinmesi yoktur, sadece diğer her şeyden ayrı olduğunun bilinmesi vardır. Allah’ı bilmek O’nu bilememektir.

Hüve zamirinin kendisinin belirliği, onun işaret ettiği mana olan Allah’ın Zat’ını ifade etmede yetersizdir. Dolayısıyla onun tarifine yardımcı olmak için başa Elif ve Lâm getirilmiştir. Lâm harfinin şeddeli (çift) olması ise tarifte mübalağa içindir. Bunlara rağmen Zat’ın belirli olarak bilinmesi mümkün olmadı. Bu da, Allah isminin diğer isimlerden tamamen faklı olduğu göstermektedir. Bu şekilde yaratıklar O’nu tanımada aciz kalmışlardır. Çünkü Allah Teâlâ anlaşılamaz ve asla tarif edilemez.

Birinci “Elif”; ehline göre “ALLÂH” ismiyle işaret edilenin Ahadiyetine yani Zâtına işaret eder. Zât mutlak bağımsızlığı ve sıfatlardan kayıtsızlığı itibarıyla hiçbir fikre ve düşünceye bağlanmaz. Öyle bir HİÇ’liktir ki; üzerinde ne tefekkür olur ne tahayyül veya ne de tarif! İşte bu duruma yazılımda, ancak mutlak bağımsız, noktanın uzamış hâli olan “Elif” işaret eder.

Gelelim birinci “Lâm”a... Birinci “Lâm”, Sıfat âlemine işaret eder. Var olan her şey, bu Sıfat mertebesinin özellikleriyle hayat bulur, şuurlanır, kudrete kavuşur! Tüm âlemler, Sıfat mertebesinin özelliklerinin sonucu olarak meydana gelen Esmâ (isimler) mertebesinin açılımından meydana gelmiştir. İşte bu yüzden de birinci “Lâm” yani “L” yazılımda ikinci “Lâm”a yani “L”ye bağlanmıştır.

İkinci “Lâm”... İkinci “Lâm” yani “L” yazılımda birinci “Lâm”a bağlıdır çünkü varlık birinci “Lâm” ile yani Sıfat mertebesinin özellikleri ile oluşmuştur ve onunla kaîmdir. Esmâ mertebesinde mevcut bulunan tüm isimlerin özellikleri, varlığını Sıfat mertebesindeki sıfatlardan alırlar. Bu sebeple de ikinci “Lâm” birincinin sanki tekrarı, ama detay ve açılımı olarak da ayrı bir görünümle ikinci defa bu işaret kelimesi içinde yerini alır. Evet, ikinci “Lâm”, varlığını birinciden alması hasebiyle birincinin tekrarı olarak, ama buna karşın da sayısız açılımları meydana getiren farklı bir mertebeye işareti dolayısıyla da ikinci defa tekrarlanan bir “Lâm” görülmektedir.

Gelelim “H” harfine... İster asırlardır yazıla gelen ikinci “Lâm”a bağlı daire şekliyle, ister de İslâm’ın ilk yıllarda kullanılan kûfi yazı karakteri dört köşe hâliyle şuna işaret eder...

Sıfat ve Esmâ âleminden her an açığa çıkan, başı ve sonu olmayan özellikleri, devamlı bir dönüşüm hâliyle ortaya koyan Efâl âlemi yani fiiller âlemi yani evren içre sayısız evrenler ve onlarda algılananların tümü!

Bu “H”nin iki gözlü veya kûfi yazılışa göre üstte iki noktalı olması da efâl âleminin, algılayanın boyutuna göre zâhir ve gayb âlemi olarak iki yönlü mütalaa edilmesidir.

“H” harfi ikinci “Lâm”a bağlıdır, çünkü, Efâl âleminin Esmâ ve Sıfat âleminden bağımsız bir varlığı yoktur ve dahi, varlığı ancak kendisinde açığa çıkan Sıfat ve Esmâ mertebelerindeki özelliklerin varlığı ile kaîmdir.

Bir de bu arada, yani ikinci “Lâm” ile “H” arasında görünmeyen, ama buna karşın varlığı her okunuşta itiraf edilen gizli “Elif” mevcuttur. Bu da Efâl âleminin, Zât’ın varlığı ve dilemesiyle, O’nun ilminde, O’nun Sıfat ve Esmâ’sının varlığıyla var olup, süregitmekte olduğuna işaret eder.


muhittin arabi hz ra harflerin sırrı kitabını tavsiye ederim,eğer okumadıysan çok değerli bir eserdir kardeşim...paylaşım için Allah cc razı olsun kardeşim...

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147