Mezarlıkta okunan bir fatiha nasıl bölüşülür? Kıssa...
Bir vakitler bir beldede,Yüce Allâhın gizliliklerine vâkıf bilgin bir hoca yaşardı.Öğrendiği bilgileri öğrencilerine de öğretmek tek amacı idi.Günlerden bir gün öğrencileri hocalarının sıhhatinin bozulmakda olduğunu farkedip endişeye kapıldılar.Nihayet göz yaşlarını tutamayarak hocalarına;
--Ey canımızdan aziz bildiğimiz hocamız,yoksa bizleri bırakıp gidecekmisin?dediler.Ve yine ağlaşarak,bir tek dersimiz kalmıştı,ayrılınca o da eksik kalacak,diye sızlandılar.Hocaları öğrencilerinin bu sızlanışlarına karşılık;--Ey kıymetli öğrencilerim iyi olursam inşaallâh bu noksan kalmasından kortuğunuz dersinizi de okuturum.Amma ecel gelirse ne diyelim?...Yine de üzülmeyin,son kalan dersi kabrimin başına gelin orada anlatırım,cevabını verdi.
Ecel aman vermeyip,hocaları ahirete göç etti.Öğrencileri teçhiz ve tekfinini yapıp üstadlarını ebedi istirahat yerine koydular.Ertesi sabah öğrencileri hocalarının mezarı çevresinde göz yaşları ile toplanıp kabirden hocalarının gelecek sedasını beklediler,ama kabirden hiç ses ve cevap gelmedi.Öğrenciler tam üç gün böyle gidip geldiler.Kendi kendilerine biz hocamızı keramet ehli bilirdik,bize boş vaadde bulunmaz,bu sukutunda bir hikmet var,diye düşünürler.Nihayet üçüncü günü kabri ziyaretlerinde mezardan hocalarının sesi geldi.İçlerinden birisi ders metnini okuyup hocaları mezardan gereken cevabı vererek dersi tamamlar.Öğrencileri hocalarına şöyle dediler;
--Ya üstadımız üç gündür gittik geldik,görüşmek ancak bugün nasip olabildi.Yoksa Cenabı Hakka hesap vermekle mi meşguldün?..
--Ey çocuklar anlatacaklarımı can kulağı ile dinleyin.Beni bulamadığınız üç gün içinde gök ehlini ziyarete gitmiştim.Bir müslüman kardeşimiz mezarlıktan geçerken Fatihayı Şerif okumuş,Hak Teâlâ o Fatihanın sevabı ile bütün gökleri doldurdu.Melâikeyi Kirâm onu bölmeye geldi.Gökyüzünde ulu bir divan kuruldu.Bütün iman ehli orada hazır bulunduk.Tam üç gün o Fatihayı Şeriften hasıl olan sevabın bölüşülmesi sürdü.Biz de hissemizi alarak,çok mutlu olduk.O sevabın yarısı okuyana,diğer yarısı ehli imana verildi.Her birimize Uhud dağı kadar pay düştü.Bir çoklarımızın kabri o yüzden mamur ve pür nur oldu.Kendileri ilâhi affa mazhar oldular.Nasıl o bizi sevindirdi ise Allâhu Teâlâ da o Fatiha okuyanı öyle mesrûr kılsın,dedi!...
|