Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Büyü yapıp sonra pişman olursak
Tekil Mesaj gösterimi
  #77  
Alt 20.03.21, 17:46
Fsm - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Fsm Fsm isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 18.12.20
Bulunduğu yer: İst
Mesajlar: 354
Etiketlendiği Mesaj: 30 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Elifelif Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sizinle tartışacak değilim ben ayete bakarım ayrıca anlamayan sensin ayeti oku dedik okudumdamı anlamadın okumadınmıda anlamadın o rası muaamma .
fıkıhla işin yoksa kesınlıkle okuma bır ayette bir işi arastır sonra konus . vede kalkmısın o ayeti savunacam dşye ALLAHIN affetme kudretını hiçe sayamaz kımse

ayet dıyor mesala miras davalarında diyelim 15 ayet lakin fıkha gelınce hadislere gelınce o ayet hakkında cilt cilt kitap cıkar karsına ,

Hz. Ömer’in “Erkek olsun, kadın olsun her türlü büyücüyü öldürün.” şeklindeki hükmü de bir delil sayılmıştır. (bk. Razi, a.g.y)
- Bu konuda alimlerin şu ifadeleri de önem arz etmektedir:
Büyücünün tövbesinin kabul edilmemesi, dünyevi hükümleri icrası bakımındadır. Yoksa samimi olarak tövbe etmişse ahirette büyücünün tövbesi de makbuldür. (a.g.y)
- Bütün bu mülahazalara rağmen, bu konuda İmam Şafii’nin görüşü daha isabetli görünmektedir. Çünkü sihrin çeşitleri vardır. Küfür içeren, küfür içermeyen, adam öldüren, adam öldürmeyen... Şayet kısas olmayı hak etmişse, büyücünün tövbesinin kabul olmaması demek, tövbesi onu kısastan kurtaramayacak demektir.
Eğer böyle bir cezayı hak etmemişse, şirk, küfür dahil her türlü kötülükten samimi olarak tövbe eden kimsenin tövbesinin kabul olacağına dair birçok ayet ve sahih hadisler vardır. (bk. a.g. y)
Nitekim rivayete göre İmam Malik de: “Eğer büyücü veya zındık olan kimse, suçu mahkemeye intikal etmeden önce, gelip tövbe ederse tövbesi kabul edilir.” demiştir. (bk. Kurtubi, a.g.y)Allah, bütün tövbeleri kabul eder. Kişi ister büyü yapsın, ister sihir yapsın, ister kâfir olsun, ister müşrik olsun, ister ilahlık iddia eden biri olsun, isterse de firavun olsun; o kişi tövbe edince, iman edince, Allah’a dönünce, Allah onun tövbesini, imanını kabul eder; ama kişi o haliyle öbür tarafa giderse ebediyen rabbini kaybeder, kendini kaybeder.
İnsanoğlu günah işleyebilen bir varlık. "Benim günah işlemem mümkün değil.” diyebilen hiç kimse bulunmuyor. Her insan, şu veya bu şekilde, az veya çok, günah çukuruna yaklaşıyor, bazen de içine düşüyor.

Hz. Peygamber (asm) "Nefsim kudret elinde olan Zata yemin ederim ki, eğer siz hiç günah işlemeseniz, Allah sizi toptan helak eder; sonra günah işleyen, arkadan da istiğfar eden bir kavim yaratır ve onları mağfiret ederdi." (Müslim, Tevbe 9) buyurmaktadır.
Nasıl ki ateş, altını bakırdan ayrıştırıyorsa, günahlarla insanın boğuşması imtihanı da insanı tövbeyle geliştirip Allaha yaklaştırıyor. Hz. Peygamber (asm) bunu şöyle dile getirir:
"Her insan hata işler; ama hata işleyenlerin en hayırlısı, çok tövbe edenlerdir." (Tirmizî, Kıyâme 49.)
Tövbede pişmanlığın hissedilmesi yeterlidir. Çünkü günahtan sakınmasına neden olacak ve tekrar günaha dönmemesini gerektirecektir. Bu her iki husus, pişmanlıktan kaynaklanır. (Fethul Bari 13/471)
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtü vesselâm Rabbinden naklen buyurdular ki:
"Bir kul günah işledi ve 'Yâ Rabbi, günahımı affet!' dedi.
Hak Teâlâ da 'Kulum bir günah işledi; arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır' buyurdu.
Sonra kul dönüp tekrar günah işledi ve 'Ey Rabbim, günahımı affet!' dedi.
Allah Teâlâ da, 'Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır.' buyurdu.
Sonra kul dönüp tekrar günah işledi ve 'Ey Rabbim, beni affeyle!' dedi.
Allah Teâlâ da 'Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi olduğunu bildi. Ey kulum, dilediğini yap, ben seni affettim.' buyurdu.” (Buhârî, Tevhid 35
Birçok ayette af yetkisinin Allah'a ait olduğu, Allah'ın istediğini bağışlayacağı, istediğini azaba çarptıracağı bildirilerek, havf-reca muvazenesine, ümit-korku dengesine dikkat çekilir.
Yine ifade buyurulur:
"Onlar ki, bir kötülük yaptıklarında ya da kendilerine zulmettiklerinde, Allah'ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tövbe-istiğfar ederler. Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler." (Al-i İmran, 3/135)
Ayrıca bu dehşetli asırda ve ağır şartlar altında az bir salih amel, çok hükmündedir. Hem zaten Allah korkusu ile günahlardan uzak durmakta bir nevî salih amel vardır. Çünkü bir günahı terk etmek farzdır. Bir farzı işlemek, çok sünnetlere bedeldir.
Özellikle böyle günahların sel gibi üzerimize hücum ettiği bir asırda, yalnızca günahlardan korunmak suretiyle, yani az bir irade gösterip yüzlerce günahı terk etmek suretiyle, yüzlerce farz işlenmiş olmaktadır.
Madem, şimdiki sosyal hayatta her dakikada yüzlerce günahla karşı karşıya kalıyoruz. Elbette Allah korkusunu ve günahlardan sakınmak duygusunu kalbimizde taşıdığımız her an, yüzlerce salih amelin de kapısını çalmış olacağız. (bk. Nursi, Kastamonu Lâhikası, s. 110)
Günahlara karşı en büyük siper tövbe ve istiğfar etmek ve günahlardan vazgeçmektir. Allah’a şirk koşmak hariç olmak üzere, büyük günahları işlemek imansızlıktan gelmediğinden; günah olduğunu inkâr etmedikçe büyük günah işleyen kişi, iman dairesinden çıkmaz. (bk. Nursi, Lem'alar, s. 80)
Her günah içinde küfre gidecek bir yol vardır. Eğer işlenen bir günah istiğfar ile çabuk imha edilmezse, kurt değil, küçük bir manevî yılan olarak kalbi ısırır. Çünkü günah kalbe işlemeye başladığı ve tövbe ile imha edilmediği zaman kalbi karartır ve günahları korkusuzca işlemeye devam etmek kalbin katılaşmasına ve iman nurunun çıkmasına sebep olur. (bk. Nursi, Lem’alar, s. 15)

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147