Nefis Terbiyesinde yedinci son Basamak -Nefs-i Kamile-
Seyr-u sülûkün son evresini oluşturan ve Kur’ ân-ı
Kerîm’de; “Nefsini temizleyen kurtuluşa ermiştir.”âyetiyle
işaret edilen nefs-i kâmile, olgun nefis demektir.
Sıfatların kemâl mertebesine ulaşması aşaması olup, nefis
artık arınmayı tamamlamış, felâha kavuşmuştur.
Üzerinden perdelerin tamamen kalktığı, zulmetin kalmadığı
nefs makamıdır.
Nefsi kâmile’nin seyri, lillah’tır. Âlemi, çoklukta
birlik (kesrette vahdet); birlikte çokluk( vahdette kesret)
âlemidir. Mahalli en gizli bir yerdir (ahfâ) ki; onun
gizliliğe (sır) nisbeti, ruhun cisme nisbeti gibidir. Hâli, bekâ (ebedilik, sonu olmama)’dır. Takip ettiği yol, bütün önceki
nefis aşamalarında açıklanan yolların tümüdür. Sıfatları da
önceki bütün nefislerin iyi ve güzel vasıflarıdır. Bu
makamda riyazet yoktur. Orta bir yol izlemek yeterlidir.
Çünkü artık sâlik, sülûkunun doruk noktasına ulaşmıştır.
Nefsi zekiyye sahibi zât, Allah’ın bütün isimlerine,
sıfatlerına ve zâtının tecellîlerine mazhar olur. Her yüzyılda
bir, iki yada üç tane bulunur. Bunlardan birisi irşad edici
Kutub,ikincisi Gavs-ı A’zam, üçüncüsü de Kutbu’l Aktâb dır ki; bunlara “üçler” denir. Nefs-i kâmile sahibi
olmak, bu “üçler” denilen zatlara özgüdür.
Tek bir tane nefsin, ilk mertebeden yedinci
mertebeye doğru yükseldikçe, cismiyet, karanlık gibi
özelliklerden sıyrılıp, ruhânîlik, nurânîlik ve latiflik
kazandığını görüyoruz. Her nefis mertebesinin kendine göre
seyri, yeri ve hâli vardır. Her mertebenin zikir ve eğitim
metodu bulunmakta olup, Kelime-i Tevhid’e her mertebede
değişik anlamlar verilmektedir.
İnsanların çoğunda nefs-i emmâre bulunmakta olup,
nefs-i kamile olanların sayısı çok azdır...
|