Kişiyi gayb alemine açacak olan en iyi kapı oruçtur. Bütün yöntemlerde şekiller değişmesine karşın öz hep aynıdır. Açlık, uykusuzluk, halktan uzlet ve karanlık bir odaya kapanma (halvet) bu dört olgu kişinin gayb alemine kapılarının açılmasını sağlar. Bunlar olmadığı sürece hangi yöntem denenirse denensin olumlu bir sonuç alınamaz. Zikirler, dualar ve çeşitli surelerin okunması ya da tılsım içeren ifadelerin meydana getirilmesi sadece iletişim kurulacak alan içindir. Bütün bu yöntemler, yalnız zikirler, şifreler, tılsımlar vs. telefon numaralarını andırır. Ancak siz elinizde bir telefon olmaksızın ulaşmak istediğiniz kişiyle asla iletişim kuramazsınız. İletişim kurmak için ilk şart telefonunuzun olmasıdır. Eğer bir telefon edinebilirseniz, istediğiniz yerle görüşebilirsiniz. Telefon cihazından kasıt, kişinin beş duyu kaydından kendini kurtarmasıdır. Yani gözler, kulaklar ve diğer alıcılar yaşamış olduğu maddesel alanda algıyı meydana getiremeyecek kadar zayıflamak zorundadır. Beş duyudan kurtulduğunu anda telefonunuzu edinmiş olursunuz. Telefonunuzun var olması istediğiniz her insanla görüşebileceğiniz anlamına gelmez. Belirlediğiniz yerlere ulaşabilmeniz için mutlaka adreslerin olması gerekir. Bu numaraları arayarak istediğiniz yere ulaşabilirsiniz. Elinizde adresler olmazsa ne olur? O zaman da telefon sapıklarına müptela olursunuz. Yani belirli biriyle değil, sizinle görüşmek isteyen herhangi biriyle iletişim kurmuş olursunuz. Bu da size fayda mı sağlar zarar mı verir bilinmez. Beş duyu kaydından kurtulmuş olan kişinin gayb alemine şuurunun açılması için illaki belli şifreleri ve tılsımları söylemesi ya da uygulaması gerekmez. Kişiyi beş duyu kaydından kurtaracak faaliyetleri ortaya koyduğunuz da mutlaka birileri sizleri bulur. Ancak bu nasıl bir sonuç ortaya çıkartır tartışılır. Açıldığınız alan, tehlikeli varlıkların bulunduğu bir alansa bu işin sonunun pek hayırla bitmeyeceği aşikardır. Veya kimi zaman bir din büyüğü veya bir evliya kılığına girerler rüyana girip ‘’ seni seçtik, sen şüphesiz ki hayırlı bir kulumuzsun. Cennet’in bahçeleri seni beklemek de. İnsanlara şu şu mesajları ilet.’’vs.... İslam’ı da kullanan telkinlerde bulunurlar. Çoğu insan bu vesveselere aldanıp Hz. İbrahim gibi telkin edildiğinden dolayı kendi öz bebesini katletmiş, cinnet geçirmiş, sonu ya ölümle ya cezaevinde ya da akıl hastanesinde bitmiştir. Hülasa bu yol tehlikelidir avamın işi değildir kişi yalnız başına kendine gelen hallerin şeytani mi Rahmani mi olduğunu tefrik edemez. Eğer bu işlere tevessül edecekse mutlaka Rahmani bir yol göstericinin rehberliğine müracaat etmelidir. .
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|