Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Türbelere ( yatır) çaput bağlamak
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 13.03.21, 13:05
Ayhanhoca Ayhanhoca isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 20.11.19
Bulunduğu yer: aydın
Mesajlar: 178
Etiketlendiği Mesaj: 9 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Türbelere ( yatır) çaput bağlamak

Türbelere çaput bağlamak bid'at ve haramdır.
(Yaşayan Hurafeler 54 – İ. Sok. Bid. ve Hurafeler C. 3 S.521)

Türbelere çaput bağlama işi de yine diğer hurafeler gibi eskiden kalan cahiliyye adetlerindendir. Bir dileği olan ki-şi elbisesinden bir parça koparır bir yatırın penceresine veya yakınında bulunan bir ağaca bağlar ve orada yatan kişiden isteğinin olmasını diler. Bu hareket tamamen küfürdür yani kişiyi dinden çıkarır. Çünkü ölü olsun diri olsun Allahın izni olmadan hiç bir kişi bir diğerine yardım edemez, faydası dokunamaz. Bu hareket tamamen eski cahiliyye adedidir. Bu gün yaşadığımız bir çok hurafe eski Şamanizm kalıntısıdır. Şamanizmde bu günkü gibi uyarlamalar vardı. Tarihçiler bunu bakın nasıl anlatıyorlar.
"Çocuğu olmayan Yakut (bir Türk boyu) kadınlar mukaddes bir ağacın altına oturup ağlarlar ve “yer sahibinden “ çocuk isterlerdi. Anadolu’da çocuğu olmayan kadınların yatırları ziyaret edip oralarda dua etmeleri ve ağaçlara çul-çaput bağlamaları bu inancı çağrıştırmaktadır.
……
Çocuk sahibi olmak isteyen analar, ata mezarlarını, ev-liya türbelerini ziyaret edip, onlara adak adar, dilek diler ve kendilerinden himmet beklerlerdi. Eskidende mukaddes sayılan ağaçlara, ata mezarlarına, kâm ( Şaman - din adamı) mezarlarına çaput bağlayarak, saçı (kabrin başın-da meyve veya şeker serpilir çocuklarda onu toplar. Bu adet 70 yıllarda kendi köyümüzde çok olurdu) ve kurban sunarak çocuk dilemek ve yardım istemek Türkler arasında bu gün olduğu gibi yaygındı." (Ana Yurttan Ata Yurda Türk Dünyası Dergisi 1998 Sayı 15 S.8)
"Kabirlerin, türbelerin ve tekkelerin ziyaretine gelenle-rin, çaputlar ve iplikler bağlayıp çeşitli dilek ve hatta is-teklerde bulunma gibi hallerde haram, bid'at ve belki de küfür olan amellerdendir.
Son zamanların en şen’i bid’atlarından birisi de, özel arabalarla veya otobüslerle kadınla erkekli karma karışık kabirleri, türbe ve tekkeleri ziya rete çıkma haramlığı iş-lenmektedir." (İ. Sok. Bid. ve Hurafeler C.3 .521)

Hatta bazıları sapıklıkta o kadar ileri gittiler ki çaputlar bi-le yetmedi ayakkabılarını bağladılar.
İnsanlar bu gibi hareketlerde o kadar ileri gittiler ki tür-belere değil çaput bağlamak onların etrafında, Kabe’nin etrafında olduğu gibi dönmekteler ve o kişiden istekte bu-lunmaktalar ve onu hac olarak kabul etmektedirler. Bir defasında televizyonda Neşeli Baba diye bilinen ve isimlendirilen bir zatın kabrinin etrafında çalgılı türkülü kadınların göbek atarak döndüklerini ibretle seyrettik. Şöyleki kadınlar göbek atarak kabrin etrafında dönüyorlar ve "al sana bir göbek, ver bana bir bebek “ diye tekerlemeler söylüyorlardı. Bu gibi söz ve hareketler tamamen haram ve şirktir. Çünkü kabirdeki iyi bir zat olsa bile ondan bir şey istemek şirktir.
Anadolu’da değişik yerlerde cahil insanların ki bilhassa kadınların en şen’i hareketleri yaptığını ibretle duyuyoruz.
Bu gibi hareketlerin olacağını nübüvvet penceresinden seyreden Peygamberimiz ( s.a.v) "Kabrimi bayram yerine çevirmeyin." buyurarak ümmetini uyarmıştır. Yine hikaye edildiğine göre insanların akın akın bir ağacın altına gidip sırtlarını o ağaca sürttüklerini gören Hz. Ömer (r.a) onlara ne yaptıklarını sorar ve onlardan şu cevabı alır: "Bu ağacın altına peygamberimiz (s.a.v) oturmuş ve mübarek sırtlarını bu ağaca yaslamışlardı. Bizde o ağacı teberrük için ziyaret ediyoruz ve ağrılarımızın bu ağaca sürtünmekle geçeceğine inanıyoruz.” Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a) bir balta alarak o ağacı kesmiş ve insanları bundan men etmiştir. Bu gün aynı şekilde türbelere gidip sırtlarını oradaki duvarlara veya taşlara sürtüp şifa arayan sözde çağdaş ve Müslüman insanlara rastlamaktayız. (İrtica karşıtı, devrimciliği ve laikliğiyle övünen Deniz Baykal bile delikli taştan geçerek günahlardan kurtuldu-ğunu ve taşın deliğinden rahatça geçtiği için iyi bir insan olduğunu televizyon muhabirine gülümseyerek anlatmıştı. Aleviler bunu çok çok yapar-lar.)
Yine son zamanlarda Hıristiyanların “hamursuz” dedikleri mayasız ekmek ile şarap içme adeti olan yortunun bir benzeri, sirkeyi ve ekmeği alıp Oruç Baba nam zatın türbesine giderek orada bekleyip akşam ezanı okununca da ellerindeki ekmekleri sirkeye batırarak yediklerini ve bu-nun şifa olacağını televizyonlar göstermişti.
Bu gibi hareketler dinden uzaklaştırılan ve gerçek bil-gilerden yoksun bulunan insanımızın neler yaptığı ve nasıl tefessüh ettiğinin en açık işaretidir. İnsanımızı dinden uzaklaştırmak için ellerinden geleni bırakmayan misyoner-ler ve onların yerli işbirlikçileri artık emellerine kavuştuk-ları için sevinebilirler…!

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147