Bence bütün bu ve benzeri soruların hepsi vesvese ve şeytanın bizi oyalamasından başka bir şey değil. Aklımıza bu tür oyalayıcı sorularla giriyor ve gerçekten önemli olanlarla meşgul olmaya ya fırsat bulamıyoruz yada gecikmeli olarak üzerinde durabiliyoruz.Bende 3ü 7si 40ı gibi günlere bir dönem takılmıştım ama sonradan bunun boş bir konu olduğunu ve aslında bu bidattın hem dünya hemde ahiret açısından faydaları olduğuna karar verdim.
Bence şu ölçü uygulanmalı bu tür konularda.
Bu bidat inanç ile ilgili dine bir zararı var mı? Dini zorlaştırıyor mu? Günah mı veya günaha kapı açıyor mu? Kuran'a ve sünnete tümüyle zıt mı? ve benzeri...
Sayısız insan bu tür günlerde bir çok günler yapmadığı ibadetleri yapıyor veya günahları terk ediyor. Bu günlerde olmasa hiç yapmayacak belkide, belkide de değil muhtemelen öyle.
Bu tür konular bence kişinin hem dinini zorlaştırır, hemde başkalarını dinden soğutur.
Bu aşağıdaki söz uydurma diyenlerde var fakat uydurmaysa bile... fikir, düşünce ve pratikte tam anlamıyla doğru bir söz. Ve bu kandiller konusu içinde aynı şey söz konusu. Bir sonraki gündem konusuda çok bariz, teravih namazı sünnet mi bidatmı, teravih namazı şu kadar rekatmı bu kadar rekatmı, diye her yıl müslümanları oyalayan tartışmalar...
"Çin bizi işgal ederken, camide Allah'ın 99 adını 33'lük mü yoksa 99'luk tesbihle mi çekelim diye tartışıyorduk."
İsa Yusuf Alptekin
Bu tuzaklara hepimiz düşüyoruz. “Bazı alimlerin dediği gibi, Hırsız hiç harabe olan boş bir eve girer mi?... Peki hırsız hırsızlık yapmak için nerelere girer? Bankalara, büyük mahzenlere, mamur olan evlere girer.”
|