İnsanlar aptalca kibirlerinden vazgeçip tüm doğanın ve varoluşun önünde saygı ve tevazu ile eğilmedikçe, sevgiyi, merhameti ve vefayı öğrenmedikçe insanlıkta aşama kaydedemezler. Yaratılana duyulması gereken saygı onu yaratan Allah'a saygıdır. Her şeyi Allah'ın yarattığına inanan insan O'nun tüm yarattıkları ile birlikte olduğunu da idrak edebilmeli. İnsanlar insanlık aşamasını gereği gibi idrak edip yaşayamazsa, Dünya ve üzerindeki yaşam için tehlike oluşturmaya devam eder, varoluşla uyum ve birlik halinde pozitif bir yol almazsa kendi kendilerini bundan soyutlamış olur. Eğer gerekli tekamül ve ilerleme sağlanamazsa Dünyada tekamül için böyle bir canlı türünün bulunmasına gerek de kalmaz. İnsanlar cehaleti ile kendini yok edip tümüyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir ve bundan yalnız kendisi sorumludur. Dünyada birçok canlı türü cahil ve kötü insanlar tarafından yok edilmiştir. Birçok yaşam alanlarına saygısızca tecavüz edilmiştir. Bizi de bizden daha güçlü ve negatif varlıkların Dünyaya gelip yok etmeyeceğinden emin miyiz? Merhamet etmeyenlerin merhamet beklemeye hakkı yoktur. Şimdiye kadar insan nesli olarak ilahi hiyerarşi tarafından korunduk, bu korunma aramızdan burada yaşamayı ve tekamülü hakeden iyi insanlar sayesinde oldu. Aramızdaki negatifler çoğaldıkça insanlar pozitif yaşama haklarını giderek yitirmişlerdir ve Dünya çok karanlık bir devre gelmiştir. Bunu düzeltecek olan yada bizim için durumun daha da kötüleşmesine yol açan bizleriz. Bu gerçekleri görüp gelecek için boş hayaller kurmak yerine şimdiden hayal ettiğimiz gibi herkes için pozitif şartlarda güzel bir geleceğin temellerini atmalıyız. Şimdi burada bu beden, bu imkanlarla yaşıyoruz. Yarınlarda nerde bedenlenip ne şartlarda yaşayacagımızı bilmiyoruz. Şundan emin olmalıyız ki bu yaşamda neyin temellerini atıp iyi yada kötü yönde neler yaptıysak yarın bunların ceza yada mükâfat olarak karşılığını yaşayacağız. Bu dünyada karşılığını alamadıysak öbür yaşamlarda o karşılık mutlaka bize verilecek.
|