İşçi-İşveren her iki taraf için Türkiye’de iş kitlemek diye bir zihniyet var, iş vermek-iş almak mantıken doğru olan bu. Ben 28 yıl yurt dışında İşçi olarak çalıştım, her işimi kendi işim gibi üstlendim. Türkiye’de hem işçi oldum hem işveren, herkes çalışmadan para kazanma peşinde, ödemeleri bir gün geciktirmem, prim günlerini atlamam, gecikirlerse taksiyle yollarım, istediklerini yiyebilirler, üst üste iş vermem, dinlenme payları her zaman vardır. Buna rağmen, arkamdan birbirlerini doldururlar, mutsuzdurlar, geç kalırlar, paraları hiç yetmez (kira ve çoluk-çocuk geçim dertleri de yoktur), iş buyuramazsın yüzler hemen asılır. Özetle tembel ve tamamen kendi menfaatine dayalı herkes burada. Kazandıralım ki hep birlikte kazanalım mantığı diye bir şey yok. Çok yazık, tabii ki gelişemeyiz. 8 saat nefes almadan, sabah ve öğlen sonrası 15 dakika kahve molası, öğlen 45 dakika yemek molası (yemek iş verenden değil), servis hak getire,!WC’de es kaza 10 dakika kalsanız şef arkanızdan gelir ya da biri şikayet eder. Avrupa’da hayat çok güzel, buyurun gidin. Hakkınızı vermeli, hak ettiğimiz kadarını almalıyız. İşçi-işveren, insan ayrımı yapmadan. Saygılar
|