Şuâlar’da bu konuya açıklık getirirken Bediüzzaman der ki:
“Bir gün bir duada, ‘Yâ Rabbi! Cebrail, Mikail, İsrafil, Azrail hürmetlerine ve şefaatlerine, beni cin ve insin (insanların) şerlerinden muhafaza eyle!’ mealindeki duayı dediğim zaman, herkesi titreten ve dehşet veren Azrail namını zikrettiğim vakit, gayet tatlı ve tesellidâr (teselli veren) ve sevimli bir halet hissettim, ‘Elhamdülillâh’ dedim, Azrail’i cidden sevmeye başladım."
"Çünkü insanın en kıymetli ve üstünde titrediği malı, onun ruhudur. Onu zâyi olmaktan ve fenadan ve başıboşluktan muhafaza etmek için kuvvetli ve emin bir ele teslimin derin bir sevinç verdiğini kat’î hissettim."
|