Acı gölün bulunduğu alanda bir şehir varmış. Bir gün köye yaşlı bir dilenci gelmiş. Köylülerden ekmek istemiş ne ekmek ne sadaka veren olmadığı gibi kimse ihtiyar dilenci ile ilgilenmemiş. Dilenci bitkin halde çaresiz köyde gezinirken gören bir yeni gelin haline acıyarak ekmek vermiş. Dilenci gelin kızın ekmek vermesinden çok mutlu olmuş ve ona dua ettikten sonra “şimdi senden bir isteğim olacak, sözümü dinle ve ardına bakmadan Anafakı tepesini aş, sakın ardına da bakma” demiş.
Anafakı tepesine doğru gelin yürümeye başlamış. Gerçekten gelin ardına bakmadan yürüyormuş. Ama köyden uzaklaşmaya başlayınca merak edip sabredememiş içinden doğan bir hisle geri dönüp köye bakmak istemiş. Dönmüş ama ne görsün köy ortadan yok olmuş ve köyün bulunduğu alan sularla kaplı büyük bir alan olmuş gelin gördüklerine inanamamış. Bütün sevdiklerinin de köyünün de yok olduğunu gören gelin oracıkta yere kapanmış ağlamaya başlamış. Hıçkırıklar içinde o kadar ağlamış ki oturduğu yerden kalkamamış ve orada ölmüş. Rivayet o ki gelinin mezarı sıcak su kaynağının olduğu yere yakındır ve sıcak su kaynağı gelinin gözyaşlarıdır. Gelinin mezarı da orada yaz kış su akan taşların olduğu alan sayılır ve gözyaşlarının aktığı pınar olarak aktığına inanılır. Anafakı tepesine doğru yer alan birkaç tarihi yapı gelinin ağlaması ile onun yalvarması sonucu kalan yerler olarak anılmaktadır.(NARLIGÖL) dilenci kılığında gelenin hızır olduğu söylenir..
Kaynak: Ömer Fethi Gürer. Kapadokya'nın Başkenti Niğde
|