Esma-i idrisiyye Şerhi - 13. isim ve Havasları
«YÂ ZEKİYYÜ'T TAHİRÜ MİN KÜLLİ AFETİN LİGUDSİHİİ»
Allah Teâlâ'nın isimlerinden bir ism-i şerif de «Ze-kîyy»dir. Tâhir -pâk demektir. Zâtı
şerifi zekîyyi mutrlakdır.
Mânâsı: Ey zekîyyi nazif'ün Nâkîü hakiki mutlak; ezelî, ebedî bütün âfetden zâtı pâkî
kudsiyei kemalâtınla pâk, ârî ve tâhirsin. İnsan nevinin hatıralarına gelen âfetlerin
hepsinden münezzeh zekîyyi mutlaksın.
Havass ve Esrarı:
Her kim bu şerefli ismi okuyarak ervah davet etmek istese; Çarşamba günü cenabet
olmadan temiz gusül etsin. Ve temiz elbise giysin. Evde bir halvet (kimse olmadık)
yere gizlice girsin. Bu adı 1051 defa okusun, öyleye kadar evde otursun. Hiç endişe
etmeden. Ervahdan 7 kişi gelir, buna görünürler. Elbiseleri yeşildir. Bu kişiye karşı
dururlar. Yüzleri yeni ay gibi nurlu olur. Tebessüm ederek dururlar. Bu da birşey
dememeli durmadan bu ismi (duayı) okumalı. Onlar buna derler ki:
— Ne hacetin var. Bizi niçin yerimizden ayırdın. Bizi Meşrikdan getirdin? Bu ism-i
azam kuvvetiyle..
O kimse konuşup şöyle desin:
— Ey ervahlar! Allah sizden razı olsun. Siz de Al-lah'dan razı olun. Benim davetimi
yerine getirdiniz. Şimdi sizden benim dileğim şudur. Bu isim kuvvetiyle her vakit her
işde ve her hâlde; iyi halde, kötü hâlde bana yardım edesiniz. Benim yanımda hazır
bulunasız.
Onlar da kabul ettikleri sözü söylerler:
— Her ne buyurursan emrinde oluruz ve dileğini yerine getiririz, derler.
Onlar böyle deyince; o kimse hemen ayağa kalksın.— Allah Teâlâ sizden razı olsun. Aziz tutsun ki; siz beni aziz tutdunuz. Ey
ervahlar sizden bana bir nişan - alâmet olmasını dilerim. Yanımda bulunsun.
Hacet vaktinde onu okuyunca yanıma gelesiniz, deyince derler ki:
—
sın. Ve de bu isme şek getirmesin. Bu isim (dua) azim isimdir. Her kim şüphe etse
kâfir olur neuzübillâhi Teâlâ
Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabi (KS.) buyurur ki:
Bir kimse günde 150 kere bu ismi zikir etse; oruçlu ve riyâzetli olduğu halde.. Her
tekrarında «Ya Had im eş Şems ecibenî Ya Allah» dese; buna müdave-metle
semadan bir ruhani şahıs nâzü olur ve sorar:
— Bu zikirden garazın ve maksadın nedir?
O zaman o zikir eden şahıs muradım söylemelidir. O ruhani şahıs der ki:
— Dilek ve hacetini hasıl etmek için ben sana yardıma müvekkelim. İktiza ettiğinde
hayırlı muradın için beni davet eyle.. Der ve yerine döner. Her hacet için davet
olduğunda hazır olur.
Bu ismin hassalarındandır: Çarşamba günü gusül edip temiz elbise giyerek bir
halvetde oturmalı. Günde 1051 kere bu ismi (duayı) zikir etmeli. Kalbinde
habasetden, (kötülükden) buğzu - adâvetden bir şey olmaz. Zümrei Ruhaniyinden 7
şahıs icabet eder. Onların alâmeti şudur. Yeşil elbise giyerler. Beraber otururlar.
Onlardan birisi konuşur. Tevazuu ile reddi kelâm etmelidir. Murad ve maksud her ne
ise söylemelidir. Bu 100 gün halvet ile husule gelir. Perhizi kâmile ile hayvanatdan
ve onlardan hasıl olan gıdalardan sakınmalıdır. O ruhani şahıslarla konuştuğunda
hacetini taleb etmelidir. Onlar:
— Semi'na ve ata'na (işittik ve itaat) ettik derler.
Onlardan yanında bulunması için bir alâmet istemelidir. Bir dahaki halvete hacet
kalmamalı. Onlar bir beyaz cevhere benzer bir nesne verirler. Üzerinde yeşil hat ile
yazı vardır. O şahıs onu alıp yüzüne gözüne sürmeli ve onlara burada yazılı olan ismi
bana öğretin demelidir. Onlar öğretirler. Hatta o yeşil hat ile yazılmış yazıyı
okuyunca o ruhani şahıslar orada hazır olurlar. Yeryüzündeki ve denizlerdeki
acaibliklere muttali ederler Cinlerle görüşmek ve onlardan dileğini yerine getirmelerini isteyen kimse Çarşamba
günü gu-sûl etsin, temiz elbise giysin ve bir halvet evde oturup 1051 defa bu azim
ismi okuduktan sonra 7 cin gelir Yeşil donları ile.. Başlarında taçları olur. O kimsenin
karşısında dururlar, onunla konuşmak isterler. O kimse onlarla konuşmayıp hemen
bu azim ismi başından sonuna kadar devamlı suretde okumalıdır. O kadar çok
okumalıdır ki; Onlar:
— Ey kişi ne gibi bir işin vardır ki; bizi bu ad kuvvetiyle Meşrıkdan getirdin, derler. O
da:
— Allah sizden razı olsun.. Şöyle ki bu ismin da'-vetine hazır olduk. İmdi gerek
hayırda gerek serde her ne vâki olursa bana yardım edesiniz.
Ama da'vet yapan kimsenin hayvani nesneler yememesi, gönlünün safi, berrak
olması gerekir. Eğer böyle olmazsa konuşurken şaşırır. Söyleyemez olur. Hayvani
gıdalar yememesi gerekdir ki; endişe olmasın.
Sonra onun dileğini yerine getirirler. Onları davet eden hemen ayağa kalkıp sağ elini
göğsü üzerine koyup:
— Buraya gelmekle sizler beni nasıl ululamış iseniz Allah Teâlâ da sizleri ululasın.
Şimdi sizlerle benim aramda bir nişan olsun ki; hacet vaktinde gelip hacetimi
bitiresiniz. O cinniler de derler ki:
— Bize hiç davete hacet gerekmez.
Bir mühür verirler. Yumurta gibi olur. Üstünde yeşil hat ile yazı bulunur. O kimse o
mühürü alıp öpüp yüzüne-gözüne sürmeli, başına koymalı.
— Bu hattı (yazıyı) bana öğretin. Tâ ki okuyayım, demeli.
O cinler de onun hassalarını söylerler. O mühürü; fâsıkdan, cünûbden, hayızlı
kadından görmemeleri için gizlemelidir. Bu iş bittikden sonra o kimse onlara tevazuu
gösterip.
— Zahmet çekdiniz.. Varın selâmetle gidin.. Ta benim hacet vaktime değin., demeli.
Cinleri davet gerektiği zaman güzel kokular tütsülemeli. Bu duayı 7 defa okumalı.
Cinler gelirler. Her ne hacet dilerse yerine getirirler
Günü: Pazartesi Gecesi: Salı
Ulvi Meleği: Galvaiyle
Süfli Meleği: Denkatişin
Buhuru: Ak Sandal
|