insan beyni herhangi bir olay karşısında yargılamada bulunmadan karar vermez.
Adil ve gerçekçi bir yargılama; birçok araştırma, done temini, analitik düşünceyi gerektirir. İnsanın her zaman bunun için vakti ve fırsatı olmaz. Misal sabah hava güneşliyse şemsiye almayı düşünmeyiz. Bugün hava 10 dereceyse yarın -30’a düşeceğini farzetmeyiz. Çünkü böylesi farklılıklar şimdiye kadar hiç olmamıştır ön yargısına sahibizdir.
Bir genç, çevresinden edindiği önyargılarla büyür. Bu ön yargılar bir nevi onun hayatını kurtarır. Çünkü bu kabuller için araştırma yapmak istese, buna ne zamanı ne de imkanı elverir. Okula gitmenin iyi olduğu ön yargısıyla okula gider. Okulda öğretilenlerin doğru olduğu ön yargısıyla onları öğrenir. Çalışmanın, evlenmenin, çocuk sahibi olmanın iyi şeyler olduğu ön yargısından dolayı tüm bu süreçlerden geçer.
İnsanların önyargıyla büyümelerinde bir sakınca yoktur. Sakıncalı olan, tecrübe ederek gördükten sonra dahi bu ön kabullerini hiç sorgulamamak, üzerinde derinlemesine düşünmemektir.
Hayat bunun için bize gerekli süreyi ve şansı vermektedir. Kişi çocuklukta edindiği bu ön kabulleri kırk yaşından sonra dahi savunuyorsa hiç gelişme kaydetmemiştir.
Ben müslümanlıkta tevbe kurumunun işte bundan dolayı çok önemsendiğini anlamış bulunuyorum. O kadar çok ön yargıyla yanlış sonuçlara ulaşıyoruz ki gün gelince bir silgi ile bunu, defteri yırtarcasına silip atmak istiyoruz.
Geçmişi silmek mümkün mü? Tek şekilde mümkün. Çok tevbe ederek, çok pişman olarak ve bunu kabul edecek olana açıklayarak. Belki Allah bizi arındırır, samimi pişmanlığımızı affederek onu hayra tahvil eder.
|