07.01.21, 09:43
|
Gayretli üye
|
|
Üyelik tarihi: 29.12.20
Bulunduğu yer: türkiye
Mesajlar: 85
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
Torlak Nickli Üyeden Alıntı
Kur’an-ı kerimi okumak sünnet, dinlemek ise farz-ı kifayedir. Sünnetin sevabı, farzın yanında denizde damla bile değildir. Din kitaplarında bildiriliyor ki:
1- Kur’an-ı kerimi dinlemek farz-ı kifayedir. İş gören, uyuyan ve camide namaz kılan veya vaaz veren yanında, yüksek sesle, Kur’an-ı kerim okumaya başlamak günahtır. (Redd-ül-muhtar)
2- Camiye girince tehıyyet-ül-mescid olarak, iki rekât namaz kılmak, sünnettir. Kur'an-ı kerim okunuyorsa, sünnet olan bu namaz kılınmaz. Çünkü Kur’an-ı kerimi dinlemek farzdır. Farz-ı kifaye için dahi, sünneti terk etmek evladır. (Eşbah şerhi)
3- Kitap okuyan veya iş yapan yanında Kur'an-ı kerim okumaya başlamak, onlar dinlemezse günah olur. Birinin okuyup, başkalarının sessizce dinlemeleri gerekir. İşi olanların dinlemeden işlerine gitmeleri günah olmaz. Kur’an-ı kerimi dinlemek, farz-ı kifayedir. (Halebî-yi kebir)
Farz-ı kifaye, bir kişi onu yapınca, diğerlerinden bu mesuliyet kalkar demektir. Yani bir kişi okunan Kur’an-ı kerimi dinlerse, başkaları dinlemeyip işlerine gidebilir, onlara günah olmaz. Ama orada dururlarsa dinlemeleri gerekir.
Kur’an-ı kerim okuyanı dinleyenler varsa, onların farz işlemelerine sebep olduğu için, Kur’an okuyan ayrıca sevaba kavuşur.
|
iş gören derken ben şimdi ismakinesi (kepce) kullanırken dinliyorum bir mahsuru varmı hocam
|