“Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye, kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Harâm’dan, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya (İsrâ -gece yürüyüşü- ile) götüren (Allah, her türlü noksanlıktan) münezzehtir. Şübhesiz ki Semî‘ (herşeyi işiten), Basîr (hakkıyla gören), ancak O’dur.” (İsra, 1)
Miraç hadisesi ile Allah (cc), yarattığı her şeyin hakikatini Peygamberimiz’e (asm) göstermiş, böylece mahlûkatın sırlarından insanlık haberdar edilmiştir. Peygamber Efendimiz’e (asm) Miraç’ta öncelikle bütün varlık mertebeleri gezdirilmiş, kendisine bu kutsi seyahatte Allah’ın bütün isimleri en yüksek makamlarıyla gösterilmiştir.
Varlıkların en önemli yaratılış gayelerinden birisi, Allah’ın isimlerine ayna olmalarıdır. Bu gaye üzerine yaratılmış olan kâinat meleklere, cinlere ve insanlara Allah’ın güzel isimlerini göstermektedir. Allah (cc) varlık âlemlerinden her birini güzel isimlerinden birisine hususi bir merkez yapmıştır. Mesela dört unsurdan biri olan toprak; kendisine bırakılan bir çekirdeğin içindeki muhteşem programı ortaya çıkartır. Adeta şuurluymuş gibi yaptığı bu harika vazife ile Allah’ın ilim ve hikmetini yansıtan bir ayna hükmündedir. Canlıların rızk ihtiyacını karşılamasıyla da Rezzak ismini gösterir. Ayrıca Rahim ve Kadir isimlerini de yansıtmaktadır. Fakat aslında toprak unsurunda esmaü’l-hüsnadan en yüksek mertebede gözüken isimler bunlar değildir. Toprak, Allah’ın Hafiz (muhafaza eden) ve Muhsin (iyilik eden, güzelleştiren) isimlerinin merkezi hükmündedir ve toprakta gözüken diğer isimler bu Hıfz ve ihsanın gölgesinde kalmaktadır.
İşte miraç hadisesinde Allah (cc), perdeleri kaldırarak varlıkların ardındaki -Zatına ait olan- isim ve sıfatları Peygamber Efendimiz’e (asm) perdesiz olarak göstermiştir. Miraçta kâinatla ilgili bütün bu sırlar anlaşılmış ve yaratılmışların hakikati miraç gecesi ortaya çıkmıştır.
|