Eskiyen yıprana kuranıkerimler
Bir Kur'an-i Kerîm eskir, yırtılır, okunmaz hâle gelir ve onun zayi olmasından korkulursa; temiz bir beze sarılıp, üzerine necaset atılmayacak, ayak basmayacak temiz bir yere defnedilir.
Ve onun için lahd (Lahd usûlü ise şöyledir: Kabrin duvarının kıbleye en yakın yerin altı (tabanı) ölünün yerleşebileceği kadar oyulur. Sonra yüzü kıbleye gelecek şekilde ölü bu oyuğa yerleştirilir. Daha sonra bu oyuk, ölünün sırtının arkasına gelecek şekilde kerpiçlerle kapatılır. Ardından da toprakla doldurulur.)yapılır. Çünkü, eğer toprak yarılarak Kur'an defnedilirse, onun üzerine toprak atılmış olur. Bu ise bir nevi hakaret olur.
Ancak, üzeri tavan gibi yapılır ki, üzerine toprak dökülmesin; işte, bu en güzel olanıdır. Garaib'de de böyledir.
Kur'an eskiyip, okunmaz hâle gelince, o ateşte yakılmaz. Buna Şeybâni (R.A.) Siyer-i Kebîri'nde işaret eyledi. Biz de bunu kabul eyledik. Zehıyre'de de böyledir.
Okunmaz hâle gelen bir Kur'an'la, başka bir kur'an'ı ciltlemek caiz olmaz.
Kitaplar birbirinin üzerine konulurken, aynı cins kitaplar (kelâmı kelâm üzerine; fıkıh, fıkh üzerine) haberleri mev'izeleri; rivayet edilen duaları birbiri üstüne koymak evlâ olanıdır. Lügat ve nahiv kitapları aynı nevidendir.,
Bir dükkan veya sandıkta kitaplar bulunduğunda terbiye icabı onların üzerine elbise koymamak uygun olur.
En doğrusunu bilen Allahu Teâlâ'dır. (Fetavay-ı Hindiye)
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|