Allah'ım! Biliyorum ki sen, rahmetinle İbrahim'in (AS) tenini ateşe yaktırmadın,
Bende İbrahim (AS) gibi sana teslim olmaya niyetlenmiş bir kulunum.
Besbelli nefsimin nemrutluğu ile İbrahim(AS) kadar başa çıkabilmiş değilim,
Görünen o ki, kolayca da başa çıkamayacağım.
Nefsim, içimde sık sık inatçılığın ateşini körüklüyor,
Kalbimi kıskançlığın alevlerine savuruyor...
Nasıl ki İbrahim (AS) Senden ateşi söndürmeni istememiş,
Ama bu ateşin içinde kalarak, kurtuluş istemişti...
Kulun ve elçin İbrahim(AS) biliyordu ki;
Senin kendisine selamet vermen, ateşin söndürülmesi şartına bağlı değildir.
Rabbim! şimdi sana, kulun ve elçin İbrahim'in (AS) teslimiyeti hatırına yakarıyorum ki,
Beni, fıtratıma, sonsuz hikmetinin gereğince yerleştirdiğin inatçılığım ve kıskançlığımla bıraksan da,
Bu duygularımı benim ve eşim için "serin ve selametli" eyle!
Kıskançlığın ve inatçılığın ortasından bizi, mutluluğun ve sadakatin gül bahçelerine eriştir...
İnatçılığımı; evliliğimi yürütecek istikametli bir kararlılığa,
Kıskançlığımı; evlilğimi koruyacak sağlam bir kalkana dönüştür!...
---------- Post added 17.01.17 at 10:26 ----------
Rabbim! Biliyorum ki Sen, kudretinle,
Musa'nın (AS) asasının dokunduğu taşların bağrından billur sular akıttın.
Bende, Musa (AS) gibi Seni,suskunluğun çöllerinde aramaya çabalayan bir kulunum...
Kulun ve elçin Musa'nın(AS) eline katı taşları yumuşatıp,
Yaşlar döktüren bir asayı verdiğin gibi,
Benimde bakışıma ve duruşuma,
Eşimin kalbini yumuşatacak, dilindeki düğümleri açacak esrarı bahşet!
Sen, bana eşimin kalbinden, şefkatinyumuşaklığını tattır!
Eşimin dilinden,aşkın serinliğini taşır.
Beni ve eşimi anlayışsızlığın çölünden, muhabbetin denizine eriştir!
Beni ve eşimi kalbimin kıyılarına erişmekten alıkoyan,
Nefis firavununu kendi hırsının denizinde boğ.
Bize çok şeye sahip olmakla mutlu olunacağını telkin eden,
Daha çok tüketmekle huzur bulunacağını haykıran,
Tüketim sihirbzlarının yalanlarını,
Kanaatkarlığımızın yutup, yok etmesine izin ver...