İnsanın İHTİYAÇLARI ve DİRENÇLERİ vardır!
Bir konudaki ihtiyacımızı karşılayamıyorsak, bu bizde YOKSUNLUK hissi oluşturur.
O yoksunluk yüzünden etrafımızı yani koşulları veya insanları suçlarız.
Oysa bize yoksunluk hissi veren bir duruma bizi MAHKUM eden,
Bizim tercihlerimiz ve dirençlerimizdir.
TERCİHLER ve DİRENÇLER değişmeden, koşullar değişmez.
Bu nedenle de yoksunluk devam eder.
Hayat bize göre değişmez...
Biz önceliklerimiz, değerlerimiz, tercihlerimiz doğrultusunda,
Ve hayatın sunduğu koşullar içinde kendimize yollar belirleriz.
Bazen bize göre öncelikli olan bir tercihi korumak için bazı ihtiyaçlarımızdan fedakarlık da ederiz.
Eğer belirlediğimiz yol bizi dayanılmayacak bir yoksunluğa sürüklediyse,
O zaman önceliklerimizi ve tutumlarımızı gözden geçirmek,
Direncimizi kırmak,
Yeni bir yol çizmek,
Yani ÇÖZÜME GİTMEK zorunda olduğumuzu fark ederiz.
Hayat bizi ihtiyaçlarımız ve tercihlerimiz arasında bir denge yakalamaya çalışırken abartılı hale gelen dirençlerimizi kırmaya teşvik eder.
Ceviz ağacı her şeye rağmen dik durur ama sert bir rüzgarda dalları kırılır.
Söğüt agacı ise esner ve saçlarını rüzgarla savurur...
Dik durabilmek kadar esneyebilmek de,
İleri gidebilmek kadar, geri adım atabilmek de,
Hayatla ve insanlarla bir arada var olmanın gereğidir.
|