18.12.20, 06:41
|
|
|
Üyelik tarihi: 26.08.19
Bulunduğu yer: Mukaddes Vatan Ötüken
Mesajlar: 1,655
Etiketlendiği Mesaj: 204 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
Amelie Nickli Üyeden Alıntı
Şöyle bir soru sormak isterim. Bu konuya istinaden. Bir cine mi bir hastalığa mı sahip olduğumuzu nasıl anlarız? Mesela arkadaşımız bir cin olduğundan nasıl emin oluyor? İletişim kurma şekilleri nasıl? İçsel bir konuşmamı yoksa ciddi ciddi bir ses duymamı? Bunun bir hastalık ya da akıl oyunu olduğunu nasıl ayırt edebiliyorsunuz? Konunuzu bölmek istemezdim. Kusura bakmayın.
|
Bak ilk defa bu soruyu sorma cesaretine sahip bir kullanıcı gördüm. Cesaret bu çünkü ortaya çıkan belirtiler bir çok arkadaşımızı akıl hastası kategorisine sokacağından bu soruyu burada soran olmaz. soran olsa cevap veren bir kaç kişi dışında olmaz...
Gelelim ayrımlara;
Kişi kendinde bu durumu müşade etmek isterse eğer bildiğim tek yol şu; gördüğünü düşündüğün şeyi gözlerini kapatktan sora görmeye devam ediyorsan bu aklının bir oyunudur geçmiş olsun doktora. Kapattın gözlerini bir şey yok, açtığında tekrar görürsen bu gördüğünü sandığın şeyin ta kendisidir. Yok açtın gözlerni yoksa bir şey doktor hazırlıkları yap yada önlemleri al..
Gel gelelim bir başkasının teşhisine...
Yol konuşup, hal hareket tavırları gözlemlemekten geçiyor. Fakat bunu sen ben değil de ehil bir hocaya yaptırmalı. Çünkü gerçekten cinni bir hastalık varsa danışanda, cinler kendilerini baskı altında hissettikleri zaman anında beden üzerinden konuşurlar ve bu konuşmalar da asla mantıksal bir bütünlük söz konusu olmaz. Hatta zeka düzeyleri bir çocuğa denk olduğundan direk anlaşılır cinni nin konuştuğu.
Olay rahmani ise; işte zor olan da bu.. Tasavvuf, keşf vs gibi meselelere karşı olduğum tek nokta. Maalesef kişinin kendi beyanından hariç delili yoktur. Zira nadiren de olsa sahih olanlar denk gelir. Burda da tek sağlama yolu, iki keşf sahibi aynı şeyleri gözlemlerse yada ortak bir payda bulurlarsa o an ki meseleye dair sahihtir evet. Fakat iman kadar bir başkasına karanlık bir meseledir ilk durum. İman etmiş görünmek için de kişinin kendi beyanından başka delili yoktur.
Fakat bir insanın rahmani varlıkları olsa bu varlıklara iş gördürdüğünü söylese ben inanmam. Rukye evet yaptırabilir. Fakat git şuna bak geçmişini bana dök vs diyemezsin rahmani bir varlığa. Döner arkasını gider. Hissi anlamda gelişir kişi. Sorulan sorulara doğru cvplar verir kısmen ve mantıklıdır düzgün konuşur. Kendinde dir yani. Rahmani varlıklar uyarır, konuşur paylaşır vs ama asla irade kontrolü yapmazlar. Yapamazlar Allah izin vermez buna. Rahmani varlıkları habislerden ayıran en önemli musallat olmadıkları noktasında ki kalın çizgi bu. İrade edebilmek Allah zülcelal in bize bir rahmeti olduğundan buna da kesinlikle müdahaleyi şirk olarak tanımlamıştır. Rahmani varlıklar haliyle kişinin iradesine asla müdahale etmezler. Habisler ise muhakkak ederler. Ve dahi kişinin gözünden görür, ayağından yürür, gerektiğinde de ağzından konuşurlar.
Akıl hastalarını bu bağlamda ayırmak çok kolay. Olmayana var demek insanlara umut vermek falanları bilerek yapmak, sahtekarlık ve kişilik bozukluğu, zan etmek de maalesef Meleke kaybıdır.
|