Açıkta kalıp besmele ile üzeri ortulmeyen yiyeceklerden ve özellikle bulaşıklardan şeytanlar istifade eder. O eve uğrar. Besmelesiz açık yiyeceğin kokusu nu alır gelirler.Yılda bir gece var ki, o gecede veba iner. Alıntıya bakalim:
"Kabı iyice örtün, su kabının ağzını iyice bağlayın. Çünkü yılda öyle bir gece var ki onda veba (bulaşıcı hastalık yapan mikrop) iner de üzerinde örtü (kapak) olmayan bir kaba, ağzı sıkıca bağlı olmayan bir su kabına uğramaya görsün mutlaka onun içine o vebadan iner (girer)
(Muslim
Hadis-i şeriflerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:
1- Su ve gıda maddesi konan kapların ağzını örtmek sünnettir. Açık bırakmak mekruhtur.
2- Kapların gerek ağzını örterken, gerek açarken ALLAH'ın ismini anmak, Bismillah demek sünnettir.
3- Bulaşıcı hastalık yapan veya insan sağlığını tehdîd eden şeylerden korunmaya çalışmak, tedbir almak ve sonra da ALLAH'a güvenip dayanmak sünnettir.
4- Veba, kelimesi, bulaşıcı hastalıkların genel adıdır. Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz: "Yılda bir gece var ki, o gecede veba iner.." buyurması, çok anlamlıdır. Kadir gecesi ramazan ayında gizlendiği gibi, salgın hastalık yapan mikropların hangi gece ineceği, kaplara gireceği belli değildir. O halde her gece inebilir endişesiyle kapları iyice örtmek gerekir. Böylece Kadir Gecesi ne kadar feyizli ve bereketli ise, salgın hastalık yapan mikroplar da o nisbette kırıcı, öldürücü ve yıkıcıdır.
5- İslâm Dini ve Onun Peygamberi ondört, onbeş asır önce salgın hastalık yapan, insan sağlığını tehdid edip tehlikeye düşüren mikroplara, virüslere "veba" tabiriyle dikkatleri çekmiştir.
Muctehid imamların ve diğer ilim adamlarının istidlal ve görüşleri:
a) Muctehid imamların hepsi içinde yiyecek ve içecek bulunan, kapların örtülü tutulmasını, özellikle geceleri açık tutulmamasını sünnet kabul etmişler; ancak onlardan az bir kısmı bunu mustehab olarak vasıflandırmışlardır.
b) İlim adamlarımızın hemen hepsi Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz'in uyarıcı ve öğütleyici hadislerinin ışığı altında koruyucu hekimliğin bazan sünnet, bazı hallerde vâcib, bazı hallerde farz, bazı allerde de mustehab olduğunu söylemişlerdir.
Salgın hastalık tehlikesi doğuran veya ölüme sebep olan tehlikelere karşı korunmak farzdır. Bunun dışında insan sağlığını kısmen tehdîd edib ihmal edildiği takdirde tehlikeli sonuçlar doğurabilen konularda tedbir almak vâcibdir. Gusletmek, abdest almak farzdır. Haftada hiç olmasa bir defa banyo yapmak, yemekten önce ve sonra elleri iyice yıkamak sünnettir. Abdest alıb yatağa uzanmak mustehabdır.
وفي رواية لهما: ] اسْتَسْقَى #، فقَالَ رَجُلٌ يَا رسُولَ اللّهِ: أَ نُسْقِيكَ نَبِيذاً؟ قالَ: بَلى. قالَ فَخَرَجَ الرَّجُلُ يَشْتَدُّ، فَجَاءَ بِقَدَحٍ فِيهِ نَبِيذٌ، فقَالَ #: أَ خَمَّرْتَهُ، وَلَوْ أنْ تَعْرُضَ عَلَيْهِ عُوداً، وَشَرِبَ
[.ولمسلم عن أبى حميد: إنَّمَا أُمِرْنَا بإبْكاءِ السِّقَاءِ لَيًْ، وَبِا‘بْوَابِ أنْ تُغْلَقَ لَيًْ [ .
Yine Buhârî ve Muslim´de gelen bir rivâyette şöyle denmiştir:
"Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) su istedi.
Bir adam: "Ya Rasûlullah sana nebiz (şıra) sunmayalım mı?" diye sordu.
Rasulullah (s.a.v.): "Evet, sun!" buyurdu."
Râvi der ki: "Adam hızla çıktı ve içinde nebiz (şıra) olan bir bardakla geri döndü.
Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Ağzını kapamadın mı, hatta üzerine gereceğin bir çöple bile olsa " dedi ve nebizi içti."
Muslim´de Ebû Humeyd´den gelen bir rivâyette şöyle buyurulmuştur:
"Biz, geceleyin dağarcıkları bağlamakla emrolunduk. Kapıların da geceleyin örtülmesiyle emrolunduk."
(Ebû Dâvud, Eşribe: 22, (3731-3734)
.
|