İslam alimleri rüyayı üç kısma ayırmışlardır:
1-Allahü Teala tarafından doğrudan doğruya veya bir melek vasıtasıyla bir gerçeğin telkinidir ki, asıl rüya budur.
2-Nefsin kendi kendine yaptığı bir telkindir ki, sırf geçmişteki hatıraların hayalde canlandırılmasından ibarettir.
3-Şeytanın telkinidir ki, gizli bir çağrışım ve hayale getirmeden ibaret olur..
Bunlardan yalnız birinci rüya bir kıymet ifade eder. Onun da tabiri çalışmakla elde edilen bir ilim ile olmayıp Hak vergisidir ki, bunun da en aşağı derecesi feraset ve ilham en yüksek derecesi de vahiydir. Bundan dolayı da Peygamberlerden başkasının rüyası ve tabiri genel olarak kesin bir bilgi ifade etmez. Ancak görüşün ve gören kimsenin özelliğine varabilecek muhtelif mertebelerde ferdi bir duygu husule getirebilir ve rüyanın asıl tabiri vukua gelen şeylerle olur. (Elmalılı Tefsiri c. 4, sayfa 2865 )
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|