Alıntı:
Erzurum Nickli Üyeden Alıntı
Burak bu konunun neyine yorum yapiyim. 70 küsüre ayrılmışlar.
Kendi içlerinde çok korkunç kavgalar edip dışa pek yansıtmıyorlar. Fakat tuhaf bir şekilde de icazet açısından hep birbirlerini referans verirler. Ciddi rakamlar dönmekte. Baya baya profesyonelleşmiş, kurumsallaşmış olanları var. Örneğin X tarikatı ciddi anlamda devlet desteği ile ayakta dururken Y tarikati ise ülke genelinde vakıflaşarak müslümanların infak ettiklerini çatır çatır yiyor. Belgeli delilli dir hepsi. İtiraz eden olursa buyursun çıkarır göstririz.
Müridler ise içler acısı bir halde. Genelinin eğitim seviyesi ilkokul düzeyi bile değil. Örneğin biraz düşünebilmeyi başarabilenler kesinlikle kalmıyor orada. Üniversite mezunu insan yok denecek düzeyde ki zaten üniversite ilim bilim yuvası olarak görülemez bunlar tarafından. Küçük yaşta medreselere verilmiş çocukları alır orada tüm melekelerini törpüler mürşidin emrine verirler.
Arap kültüründe çocuk yaşta evlilik vardır. Fakat İslam dininin bir parçası olduğunu düşündükleri için hem çocuk gelin meselesi ayıp görülmez hemde çok eşlilik olağandır.
Yanı sıra ülkede faaliyet yürüten tarikatlerin mecmuaları dikkatle incelenirse içleri maalesef tevrrat kaynaklı bilgiler yada hurafeler yada şirk ile dolu olduğu görülür. Fakat bu mecmualar da Kuran temelli pek fazla bilgi yoktur. (konu dallanıp budaklanmasın diye delillerini paylaşmıyorum. Fakat talebi olan varsa tek tek çıkarırız.)
Zaten yanmayan kefen yok bilemem ne terliği, yok buharinin bilmem neler okunmuş hadis kitapları fln gibi bir çok hurafeden de ekmek yerler.
Gel gelelim şefaat meselesine. Gavs tanımına ve algısına girmek istemiyorum fakat yapılan tüm tanımlar, atfedilen tüm sözde kerametler evvela İslamın temel çizgisi olan Halik ile mahluk arasında ki prensipleri yok edici düzeyde. İşte Ölüm meleğinin elinden yardımcısının canını geri alan şeyh den tut, ete kemiğe büründü Mahmut diye göründü kelamlarından çık. Tonca küfür şirk.
Şefaat vereceğine inandıkları şeyhleri ve bu şefaat meselesini, hakkında onlarca reddeden muhkem ayetler varken senedi güçsüz bir kaç hadise bağlar şeyhleri de peygambere denk görürler ki ahirette Allah hüküm verdikten sora bu şeyhlrn hatrına cehenneme gidecek olanları cennete alsın. Ben bilemedim şimdi Adili Mutlak olan Allah zülcelal'in sözünü inkar etmek olmuyor demek ki. Yada ayet olarak delil ortaya koyulduğunda ise "allah aslında onu demedi bunu demek istedi" falan gibi teviller getirir de Allah'a konuşma Biçimi dahi öğretecek cesaretleri vardır. Velhasıl konu sıkıntılı. Sofiler ise delili yine kendisi olan saçma sapan kaynaklar ile yazıp duracaklar. Kurani yüzlerce delil ortaya koysak da imam Şafii nin şu sözünü her seferinde hatrıma getirirler. "kırk alimi bir delil ile yendim de bir cahili kırk delil ile yenemedim"
|
Sürü pisikolojisimi desek ne desek bilemedim🙂Ağlanacak halimize gülüyorum. Bu kadar çok gurup olması malesefki bize milletimizin ne kadar cahil ve tembel ( okuyup araştırmayan ) olduğunu gösteriyor. İşte Türk toplumunun sorunu bu.