Sonu böyle bitmemeliydi
"Sonu böyle bitmemeliydi" dediğim bir çok film izledim bugüne kadar. Kimi filmler ilk dakikasından son dakikasına kadar aksiyonla geçiyor. Kötü adamlar kaybediyor, canavarlar ölüyor, ama son sahnede kötü adamın yerde yatan ölü bedenine kamera zum yapıyor ve parmağını kıpırdattığı, gözünü açtığı ve ölmediği gösteriliyor mesela. Ya da, tam kraliçe yaratık öldü ve dünya kurtuldu diye sevinirken, kamera başka bir yerde kozasında büyüyen daha korkunç bir canavara zum yapıyor. Sonu iyi bitti derken bir huzursuzlukla ve acaba sonrasında ne oldu merakıyla filmi bitiriyorum.
Mutlu sonla biten bir film izlemişsem, "keşke devamı gelse de mutluluklarına şahit olsam, çekilen bunca sıkıntıdan sonraki hallerini görsem" diyorum örneğin...
Filmler hayatlarımıza ne kadar da çok benziyor.
Bazı hayatların her dakikası koşuşturmayla geçer; sabah gün ışımadan kalkar, hazırlanır, işe gider, kurulmuş saat gibi gün boyu çalışıp çabalar, sonra yeniden eve döner, yorgunlukla uyuya kalır, bir kısır döngüye hapsolur. Silgiyle tam silinememiş ve silik de olsa zorla okunabilen bir yazıya dönüşür hayatın sayfalarında...
Bazı hayatların her dakikası acıyla ve susmakla geçer; kocasından dayak yer, yediği tokatlarla yumruklarla gözleri görmez olur, çocukları bir köşede korkuyla titrer, kapılar çarpılır kalbinin odalarında, kanadı kırılmış bir kuş gibi kimsenin elinin yetişemediği yuvasında mahsur kalır, hırpalanır, kırılır, aşağılanır, kanar ve sessiz çığlıkları yankılanır arşın sınırlarında. Bütün çaresizliğiyle yığılıp kalır, uçup gidemez uzaklara. Yardımına koşacak tek ses olsun yoktur, bulamaz...
Bazı hayatların her dakikası hak yemekle veballe geçer; "Resmi hizmete mahsus" ne varsa elinin altında, şahsî hizmete mahsuslaşır. Oturduğu koltuğun ona sağladığı hiç bir imkanı ıskalamaz. "Bal tutan parmağını yalar" sözü masum kalır, balı tutup son damlasına kadar yalayıp yutar. Göstermelik tasarrufların ve kağıt üzerinde kılıfına uydurulmuş başarılı(!) kurumların liyakatsiz müdürü, şefi, amiridir onlar...
"Sonu böyle bitmemeliydi" diyerek kimi zaman eksik kalan adaletin, kimi zaman gözlenen umutların, kimi zaman da mutluluğun peşine düşer insan. Ve her birimiz böyle bir hayat filminin başrol oyuncusuyuz işte.
Hayat filmimiz bittiğinde "Sonu böyle bitmemeliydi!" demeyeceğimiz fiiller ve dakikalar biriktirmekten başka çaremiz yok!
|