Ve niçin İstanbul sözleşmesi denen aileleri parçalayan bir sozlesmenin üstelikte geldiği ülkede yaptığı yıkım ortada iken bu ülkede zorla uygulanmaya çalışıldığını anlayın.. Avrupa'nın ortasında sadece Polonyalı kadınların yüzde yirmisi bir yılda tecavüze uğramış şu vahşete bakın... Kendi ülkesinde kadın tecavüz rakamları bu yasalar ile korunması neticesi ise asıl bu yasalar ile yapilmak istenen de budur... Söylenene değil yasanın geçmişine bakın bu yasa yi bu ülkede uygulanmasını isteyen herhalde daha önce ne gibi sonuçlar dogurduguna bakmayı akıl etmiştir herhalde....

Ve yine tvlerde bas bas bağıran İstanbul sözleşmesinden geri adım atmayiz diyerek avaz avaz bagiranlar aslında farkında veya değil aslında kime hizmet ettiklerini niçin canhıraş bir şekilde geri adım atmayiz dediklerini anlayın... Yoksa bunlar gazete okumuyor larmı... Yoksa bu ulkeyi yöneteceğiz diyenler savundukları yasaların daha önce nelere mal olduğunu bakmıyorlar mi yoksa asıl gayeleri sadece bu kapağı dergilerine taşıyan zihniyete hizmet etmek mi anlayın asıl gayelerini...

Siz İstanbul sözleşmesini getiren uygulayan imzalayan lar ve bilakis şu anda hala tvlerde geri adım atmayiz diye bagiranlar. siz Avrupa'nın haline bakmadan mi konuştunuz yoksa asıl gayeniz bu manzaraları bizim ulkemizde de görmek icinmi uğraşıyorsunuz... Çünkü gelen yasanın uygulanmadan. bir yasanin daha önce nelere mal olduğunu bakmak aklınıza gelirdi herhalde...

İslam'ın altını İslam aile yapısını altını kadına özgürlük gibi gösteren kadini ülkemizde köle gibi gösteren aynı zaman da kadını bu hale getirmek isteyen zihniyetin asıl amacını görün... Birileri TV lerde asla İstanbul sözleşmesinden bir adım geri atmayiz diyen zihniyetin asıl gayesini görün... Nitekim bugün niçin tüm dünyada ise yaramadığı halde maskelerin de bize dayay
tildigini niçin ise yaramadığı halde sosyal mesafe denen bir garibeti bizde uygulamak istediklerini görün...

İstanbul sözleşmesi neticesi bugün evden atılan erkek sayısı ikilmilyon olduğu söyleniyor ve yine bunu yapanlar kendilerini hala başarılı sayıyor işsiz sayısı dört milyoniyon sadece Suriyeli sayısı dört milyon tabi ya Suriyelilerin işi var yada sadece Suriyeliler işsiz...

Yine tüm bu tablolara rağmen sabah aksam TV lerde 12000 kişinin hasta olduğu bir hastalığı dinliyoruz ki şimdiye kadar hasta olan larin yüzde doksan beşi gibi bir rakamı ilacı olmadığı halde iyileşti ama bize dört milyon insanı kenara bırakıp herkesin kendiliginde iyilestigi bir hastalığın aslında ne kadar önemli olduğu anlatılıyor insanlar evlerine haps edilirken...

Dört milyon Suriyeli ne yer ne içer ya dört milyon işsiz ne yer ne içer köpekleri sabah akşam kapı önüne yemek bırakmanızı söyleyen bu zihniyet acaba sekizmioyona ne oluyor ne yer ne içer diye düşünüyormu...

İkimilyon evden atılan erkek sayisi

Ama biz ne ile meşguluz onikibin kişi hasta üstelik şimdiye kadar ikiyuzbinkisi hasta oldu ve iyileşti lakin biz beşbin kişi öldü diye bununla uğraşıyoruz peki sekizmiyon insan ne olacak bırakalım açlık tan ölsün mü işsizlik onların kaderimi İsrail'in maske sorunundan daha önemli degilmi bu insanlar yada americanin maske sorunu america dediğin ülke bize her fırsatta dostlukmu gosterdi de maske mevzu olunca koşar adım gittik yada İsrail benim silahsız kırk insanımi öldüren İsrail benim işsizim den dahami önemli?