Alıntı:
Torlak Nickli Üyeden Alıntı
İkisi de birer kurban sundu. Birinden kabul edildi, diğerinden ise kabul edilmedi. Kurbanı kabul edilmeyen kişi dedi ki: Kesinlikle seni öldüreceğim!
Maide Sûresi 27
Şimdi bu ayeti bir de şöyle okuyalım:
İki cemaat de öğrenci yetiştirdi. İki dernek de hizmet yürüttü. İki grup Allah için bir şeyler yaptı. Ama birinin öğrencileri boş çıktı, diğerinin öğrencileri mükemmel çıktı. Bir derneğin hizmetleri yarım yamalak çıktı. Diğerinin hizmetleri kalileti çıktı. Bir grubun amelleri riya ve gösteriş çıktı. Diğerinin amelleri ve hizmetleri ihlaslı ve samimi çıktı. Allah bir kurumun amellerini kabul etti, diğerininkini kabul etmedi.
Amelleri riyalı, öğrencileri boş çıkan dernek veya cemaat diğer cemaate dedi ki: Seni bitireceğim! Seni ele güne rezil edeceğim. Seni sahadan süreceğim. Seni ortadan kaldırmak için elimden geleni yapacağım...
İhlaslı ve güzel hizmetler yapan cemaat de dedi ki: Eğer beni bitirmek için elini uzatsan, dilini uzatsan, iftira atsan, bunun için gerekirse düşmanlarımızla ittifak kursan ben yine de sana el uzatmayacağım, ben sana dil uzatmayacağım, ben düşmanlarımız ile ittifak kurmayacağım. Ben, âlemlerin rabbi olan Allah’tan korkarım...
Dediğini yaptı ve o ihlaslı cemaati bitirmek için her şeyi yaptı. Ama sonra pişman oldu ve zarar edenlerden oldu.
Bunu iki ülke olarak da okuyabilirsiniz. İki okul olarak da görebilirsiniz. Aynı amacı olan iki siyasi parti olarak da görebilirsiniz...
Dikkat ettiniz mi buradaki kıskançlığın sebebi dini hizmettir. İki kardeş de Allah'a bir şeyler sunmuştu. Ama kardeşlerden biri diğer kardeşinin amelinin kabul edilmesini hazm edemedi... Dini hizmet kıskançlığı çok kötü sonuçlara götürebilir.
|
Güzel söylüyorsun kardeşim lakin hedefsiz ok u nereye atabilirsin ki ...
Veya anlattığın olayı eleştirme istemem ama kimi ve neyi kast ediyorsan belli .etki tecrübe ve bilgi konuşsun aksi halde hedefsiz ok gibi düşman yerine dosta da saplanabilir...