Canım hayat,
Biliyorum keyif çatmaya gelmedik şu dünyaya. Düşeceğiz, kalkacağız, üzüleceğiz, sevineceğiz, acıkacağız, doyacağız, ağlayacağız ve güleceğiz.
Hepsi kabulumuz.
Derslerden öğreneceğiz, ruhumuzu olgunlaştıracağız, tamam kabulumuz.
Ama bütün dertleri de aynı anda vermesen mi diyorum?
Ya da hadi verdin, arada bir izin versen de yükümüzü indirip bir yere oturup bir nefes alsak, dinlensek mi artık....
Pandemi, deprem, ekonomik kriz... Hangisine yetişeceğimizi şaşırdık...
Bu mutena insan yüreği bunca kaygıyı nasıl taşısın? Diyeceksin birbirinize destek olun, birbirimize de yaklaşamıyoruz ki...
Yükün ağırlığı değil, sürekliliği yıkarmış insanı.
Şu kaygı dolu küfeyi al artık sırtımızdan. Bir oh dedirt bize.
Bak, en problemli öğrencileri bile hötle pötle yola getiremiyor öğretmenler. Sırtını sıvazlayıp, sana güveniyorum, sen başarırsın dediğinde çiçek açıyor çocuklar.
Bizi yeterince dövdün be canım hayat.
Bir de sırtımızı sıvazla artık.
Şu yolun sonundaki doğan güneşi bize pırıl pırıl, sapsarı, apaydınlık göster bize...
Bırak sımsıkı kucaklaşabilelim yeniden.
Dersimizi çalışacağız söz.
Ama sınavların hepsini aynı güne koyma n'olur.
Şu güneşe doğru, el ele, omuz omuza , neşeli şarkılar söyleyerek bi yürüyelim artık.
Canım hayat , nefes aldırt bize...
Zamanıdır.
|