Geçmişini doğru bilmeyen geleceğini doğru şekillendiremez
Geçmişini doğru bilmeyen geleceğini doğru şekillendiremez.
Geldiği günleri hatırlamayan gideceği günleri göremez. Verdiği sözleri unutan vereceği sözleri de hatırlayamaz.
Fakirliğini unutan, zengin olamaz.
Elinden tutana saygı göstermeyen, ele de elaleme de saygı göstermez.
Düne dün deyip bugüne bakanlar, bugün için de yarın, dün diyecekler!
Tarih okumayan tarih yazamaz.
Düne kadar köle olduğunu unutan, hiçbir zaman efendi olamaz.
Hazreti Musa; köle olan, her gün açlık ve sefaletle ölen ve öldürülen ve köle olduğu için canı hiçe sayılan İsrailoğullarını kurtarmış ve onlara yeni bir hayat vermişti. Onlarca mucize görmüşlerdi. En büyük düşmanları Firavun ve ordusu gözlerinin önünde denizde boğulmuştu. Türlü nimetler içindeydiler. Tabiri caizse ekmek elden (gökten), su gölden (pınarlardan) geliyordu.
Ama onlar eski günleri özlediler. Soğanı, sarımsakı, mercimeği özlediler.
Kamçıların altında yedikleri soğan dürümünü özlediler. İşkenceler altında içtikleri mercimek çorbası yemeği özlediler. Her gün bir yanları ölürken sarımsaklı yemekleri özlediler...
Tarihini unutan aynen böyle olur. Başka da bir şey demiyorum. Arife tarif gerekmez.
Kuran, sadece İsrailoğullarından bahsetmiyor!
Belki de Türkçe tabirle kızım sana söylüyorum gelinim sen anla diyordur.
Anlıyor muyuz?
|