22.10.20, 10:39
|
|
|
Üyelik tarihi: 16.09.19
Bulunduğu yer: kocaeli
Mesajlar: 138
Etiketlendiği Mesaj: 3 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
Snipper Nickli Üyeden Alıntı
‘Çırpınırdın Karadeniz’in hikayesi: Azerbaycan’ın bağımsızlığının 29. yılı…
Ermenistan’ın geçtiğimiz gün vurduğu Gence şehrinin küçük bir köyünde dünyaya gelen Ahmet Cevat, medrese eğitimi sonrası Arapça, Rusça ve Farsça’yı ana dili gibi öğrendi. Balkan Savaşı’nda gizli yollarla Osmanlı topraklarına girerek Trakya’daki çatışmalara katıldı. Savaştan sonra doğduğu topraklara dönerek edebiyat öğretmenliği yapmaya başlayan Cevat, Birinci Dünya Savaşı’na katılan Osmanlı’nın zaferlerle savaşı taçlandırması hayali ile küçük odasında bir şiir yazdı: ‘Çırpınırdın Karadeniz’
Osmanlı topraklarında savaş öyle bir noktaya gelmişti ki yaşlısından gencine elini taşın altına koymayan bir fert bile yoktu. Doğu hudutlarının ötesindeki Azerbaycan Türkleri ise Rus, İngiliz ve Ermeni saldırılarına karşı direniyordu ama yoğun saldırılar ve soykırıma karşı desteğe ihtiyaç vardı. Osmanlı Devleti’nden yardım istendi. Enver Paşa, bilinenin aksine hiçbir zaman Osmanlı toprağı olmayan bölgeye, Azerbaycan Milli Şurası’nın kararı ile Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu’nu gönderme kararı aldı.
1918’de Gence şehriyle harekata başlayan İslam’ın ordusu, destek olmaksızın büyük çarpışmalar sonrası Bakü’de Türk bayrağını dalgalandırdı. Çırpınırdın Karadeniz, Nuri Paşa’nın Bakü’ye girişi sırasında Üzeyir Hacıbeyli tarafından bestelenerek zafer marşı olarak hafızalara kazındı.
Bugün bağımsızlığının 29. yılını kutlayan Azerbaycan, 1918’de kurulan devletin halefi olduğunu anayasasında geçiriyor. Erzincan'a kadar uzanan Rus işgali sırasında yazılan, Bakü’yü Kafkas İslam Ordusu’nun kurtarmasıyla bestelenen ‘Çırpınırdın Karadeniz’ şiiri, şu günlerde bile dinleyenlerin tüylerini diken diken ediyor.
Unutmadan. İki yıllık bağımsızlık sonrası ülke Sovyet yönetimi altına girince, Ruslar neredeyse Türklerin milli marşı haline gelen şiiri ve onun yazarı Ahmet Cevat’ı hiç unutmadı. Devrim karşıtlığı ve Türkçülükle suçlayıp birçok kez tutukladıktan sonra idama mahkum etti. 1937 yılında, “Ah ölmeden bir görseydim, düşebilsem toprağına” dediği yurdunda, kurşuna dizerek şehit edildi.
Mısraların anlamını, kalemlerin ruhunu bilmek lazım. Cevat gibi isimleri tanı ki yaşatasın.
|
Tarihimiz yiğitlerle dolu, yüce Rabbim Azerbaycani muzaffer etsin, amin
|