Kıyamet alameti Yecüc ve Mecüc yada Gog Magog kimdir?
Nerede ve nasıl ortaya çıkacaklar?
İnancına göre çeşitli kıyamet alemetleri vardır ve bu kıyamet alametleri sırayla olacaktır.
İşte Yecüc Mecüc'te veya Hıristiyanlara göre Gog Magog kıyamet alametlerinden biridir.
İslam inancına göre çeşitli kıyamet alemetleri vardır ve bu kıyamet alametleri sırayla olacaktır. İşte yecüc mecüc'te kıyamet alametlerinden biridir. Yecüc ile Mecüc denilen varlıklardan, Kitab-ı Mukaddes'in Yaratılış, Hezekiel, vahiy kitaplarında ve Kur'an'da dahil tüm kutsal kitaplarda söz edilmektedir.
İslam Peygamberinin bazı hadislerinde Yecüc ve Mecüc, kıyamet alametlerinden birisi olarak geçer.
Bu kavmin çıkışı Mehdi 'nin çıkışından ve ‘’ İsa Mesih'in sahte mesih Deccal'i ‘’ ?! öldürmesinden sonra gerçekleşecektir. Yecüc ve Mecüc, Allah'ın kendilerine musallat edeceği bir tür ile helak edileceklerdir.
Her ne kadar burası tartışmalı bir durumdaysa da dinlerin içine yerleştirilmiş ve artık kimsenin garipsemediği kaynaklar bunu iddia ediyor. Aslında din kitaplarına göre yeni gelen kimse yok.
Yecüc Mecüc öylesine kalabalık bir topluluktur ki ırmakların ve göllerin suyunu içerek tüketebilirler. Hepsi birden tek bir insanın ölümü gibi ölecekler, öldüklerinde leşlerinin kaplamadığı bir karış yer bulunamayacak.
Bunlara ne dağ dayanır ve ne de demir. Onların ikinci sınıfı da kulaklarının birini serer, ötekini de kendisine yorgan yapıp öyle yatar. Fil, yabani hayvan, deve ve domuz ne görürlerse yerler. Onlardan birisi öldüğünde de onu yerler, Onların bir ucu Şam'da, bir ucu Horasan'da olacaktır. Doğu nehirlerinin tümünü ve Taberiye Gölü'nü de içeceklerdir.
Bu konuda İslam alimlerinden Osman es-Seruci o varlıkları şöyle anlatıyor; İnsandan biraz farklıdırlar. Yüzleri yassı, gözleri küçük, kulakları çok büyük, boyları kısadır.
Her birinin bin çocuğu olur. Cin ve insanların sayılarının onda dokuzu bunlardır. Arkasında kaldıkları duvarı her gün oyarlar. Geceleri eskisi gibi olur.
İslam alimlerinden Osman es-Seruci’nin aktardığına göre bu varlıklar dinsiz. Set arkasından çıkınca insanlara saldırırlar. İnsanlar, bunların şerrinden şehirlere, binalara saklanırlar. Hayvanları yiyip bitirirler. Nehirleri içip kuruturlar.
(İsa aleyhisselam)?! dua eder. Boyunlarında yara çıkıp bir gecede ölürler. Hayvanlar bunları yiyerek çoğalırlar. Pis kokularından yer yüzü yaşanamayacak bir hal alır.
Kehf Suresi 93.-99. ayetlerde seddin yapımı şöyle anlatılır:
93 - Nihayet iki dağ arasına ulaştığında, onların önünde, hemen hemen hiç söz anlamayan bir millet buldu.
94 - "Ey Zülkarneyn!" dediler, "Ye’cüc ve Me’cüc bu ülkede bozgunculuk yapıyorlar. Bizimle onlar arasında bir sed yapman için sana bir vergi vermeyi teklif ediyoruz, ne dersin?"
95 - O da şöyle cevap verdi: "Rabbimin bana verdiği imkânlar, sizin vereceğinizden daha hayırlıdır. Siz bana beden gücüyle yardımcı olun da sizinle onlar arasında sağlam bir sed yapayım."
96 - "Demir kütleleri getirin bana!" Zülkarneyn iki dağın arasını demir kütleleriyle doldurtup dağlarla aynı seviyeye getirince: "Körükleyin!" dedi. Tam onu bir ateş haline getirince, "Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim." dedi.
97 - Artık o Ye’cüc ve Me’cüc’ün, ne seddi aşmaya, ne de onda delik açmaya güçleri yetmedi.
98 - Zülkarneyn: "Bu, Rabbimden bir rahmettir, bir lütuftur, dedi. Rabbimin tayin ettiği vakit gelince, bunu yerle bir eder. Rabbimin vâdi mutlaka gerçekleşir."
99 - O gün, yani kıyamet günü onlar deniz dalgaları gibi birbirine çarparak çalkalanırlar. Sûr’a da üfürülür, insanların hepsini bir araya toplarız.
Enbiya Suresi 96.-97. ayetlerde seddin yıkılması şöyle anlatılır:
96- Nihayet Ye’cuc ve Me’cuc’ün sedleri açılıp her tepeden dünyaya akın etmeye başlarlar.
97- Ve doğru vaat vaktinin yaklaştığı sıra, işte o zaman, kâfirlerin gözleri birden donakalır, "Eyvah, bizlere! Biz bundan tam bir gaflet içinde idik, daha doğrusu kendimize zulmettik!" diyecekler.
Diğer yandan Yahudi ve Hristiyan kaynaklarına göre ise;
Magog, Ulusların Çizelgesinde Tekvin'de 10:02 bir halka veya ulusa adını veren atası olarak görünür:
Yafes oğulları: Gomer, Magog, Maday, Javan, Tubal, Meşeç ve Tiras. Gog ise MÖ 5. yüzyılda Eski Ahit'in iki tarih kitabı 5: 3. 4.'de Reuben (İbranice: רְאוּבֵן, re'uwên; kökleşik: Rəʾuven; Tiberianca: Rəʾûḇēn patrik Jacob'un en büyük oğlu) bir torunu olarak listelenmiştir. "Gog" ve "Magog" birlikte, Hezekiel(Hizqil)'in Kitabında 38:2–3 görünür.
38:2. Ey! İnsanoğlu, kendi yüzünü Gog'a karşı yönelt, Magog ülkesinden, prens Roş, Meşeç ve Tubal ve onun peygamberliğine karşı. 3. Ve sen söyle ki; Yani Rab Tanrı dedi ki: Bakın, ben size karşıyım, Gog, Roş, Tubal ve Meşheç prensi.
Tanah dışında Yahudi geleneği terimleri içinde, "Prens" Gog, Rashi, haham Radak (Davud Kimçi) ve diğerleri tarafından Magog ulus kralı olarak açıklanmış ve Magog, Nuh'un oğlu Yafes'in soyundandır.
Magog Nuh'un torunudur (Tekvin (Yaratılış) 10:02). İsrail'e uzak, kuzeye yerleşen, büyük olasılıkla Avrupa ve kuzey Asya'da Magog'un torunlarıdır (Hezekiel 38:2). Magogun genel olarak "kuzey barbarları"na değinmek için kullanıldığı görünür, büyük olasılıkla da Magogun bir kişi ile bağlantısı vardır. Magog halkı yetenekli savaşçılar olarak tanımlanmıştır (Hezekiel 38:15; 39:3-9).
Vahiy 20:7 Bin yıl tamamlanınca Şeytan atıldığı zindandan serbest bırakılacak. 8 "Yeryüzünün dört bucağındaki ulusları" –Gog'la Magog'u (Yecüc'le Mecüc'ü)– saptırmak, savaş için bir araya toplamak üzere zindandan çıkacak. Toplananların sayısı deniz kumu kadar çoktur. 9 "Yeryüzünün dört bir yanından gelerek" kutsalların ordugahını ve sevilen kenti kuşattılar. Ama gökten ateş yağdı, onları yakıp yok etti.
Vahiy kitabındaki anlatıldığı şekliyle Yecüc ve Mecüc'ün anlam olarak belirli bir ulusu kastetmediği görülür. "Yeryüzünün dört bucağındaki ulusları" ifadesi bunu açıklar. Yecüc ve Mecüc ya da Gog ve Magog genel anlamda savaşan, saldırmak üzere "dünyanın her yerinden" bir araya gelmiş kalabalıkları kastetmektedir. Çünkü Vahiy kitabının anlatımına göre bu olayın bir ikincisi, bin yıllık süre dolduktan sonra olacaktır. Kitabı Mukaddes'e göre o dönemde ayrı ayrı uluslar var olmayacaklarından bu terim asıl olarak, Tanrı'ya ait kişilere karşı toplanan kalabalıkları anlatmaktadır. Yine aynı şekilde Hezekiel kitabındaki anlatım da bununla paralellik gösterir. Hezekiel'de de saldırıyı gerçekleştirenler Magog'lu Gog'un orduları olacak. Bunlar da yine tek bir ulustan olan ordular olmayıp, Armageddon'da Tanrı'nın toplumuna saldırmaya çalışan "bütün uluslardır". Hezekiel kitabındaki ifadelerde Magog ülkesinden Gog denilse de toplanan kalabalıkların yine "birçok ulus"tan olacakları belirtilmektedir. Ayrıca gelecekte olacak olaylarda yer alacağı söylenen bu ulusların çoğu artık bu adlarla anılmamaktadırlar ya da artık yokturlar. Bu nedenle sözlerin bağlamı saldırganların Şeytan'ın kontrolündeki güçler olacağı ve saldırıya uğrayanların da Tanrı'nın toplumuna ait insanlar olacağı şeklindedir. Açıklanan dilde bir ölçüde mecaz bulunmaktadır.
Hezekiel 38:
1- RAB bana şöyle seslendi:
2- “İnsanoğlu, yüzünü Magog ülkesinden Roş'un, Meşek'in, Tuval'ın önderi Gog'a çevir, ona karşı peygamberlik et.
3- De ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Ey Roş'un, Meşek'in, Tuval'ın önderi Gog, sana karşıyım.
4- Seni geldiğin yoldan geri çevirecek, çenelerine çengel takacağım. Seni ve bütün ordunu, atları, tam donanmış atlıları, küçük büyük kalkanlı, hepsi kılıç kullanan büyük kalabalığı dışarıya sürükleyeceğim.
5- Onlarla birlikte hepsi kalkanlı, miğferli Persleri, Kûşluları, Pûtluları,
6- Gomer'in bütün ordusunu, uzak kuzeydeki Beyttogarma'nın bütün ordusunu ve yanındaki "birçok ulusu" da sürükleyeceğim.
7- “ ‘Hazır ol! Çevrende toplanmış büyük kalabalıkla birlikte hazırlan. Onları sen gözeteceksin.
8- Uzun zaman sonra savaşa çağrılacaksın. Gelecek yıllarda, halkı birçok ulustan uzun zamandır ıssız kalmış İsrail dağlarında toplanmış, savaştan rahata kavuşmuş bir ülkeye saldıracaksın. Uluslar arasından çıkarılmış olan bu halk, şimdi güvenlik içinde yaşıyor.
9- Sen, bütün askerlerin ve seninle olan birçok ulus çıkıp kasırga gibi geleceksiniz; ülkeyi kaplayan bulut gibi olacaksınız.
Günümüze geldiğimizde yukarda anlatılanlar paralelinde bazı gelişmeler olduğu muhakkaktır. Özellikle Ortadoğu da an itibarıyla bir çok ülkenin ordusu savaş pozisyonunda beklemektedir. Bazı araştırmacılar Magog lara Türk ler dese de kesin bir şekilde konuya olumlama yapma imkanı yoktur. Mesih,Mehdi ve Deccal üçlüsü insanların sonradan dinlerin içine attıkları yada insanları maniple eden odaklarca bilinçli olarak din bilgilerinde yapılan oynamalar la insan zihnine yerleştirilen figürlerdir. Bu odaklar zaten Blue beam projesi ile bu üçlüyü insanların karşısına çıkartacaklar ve sahte kıyameti tetikleyeceklerdir. Bunun için bütün dünyadan görülebilecek bir hologram oluşturulacak ve bu hologram, o toplumun inancına göre figürlerle yine o toplumun diliyle hitap edilecek şekilde uydulardan, haarp ve casus uçaklardan faydalanarak bir gösteri yapılacaktır”
İlluminati, yıllardır bu oyunu sergilemek için gizliden gizliye çalışıyor. Tarihi değiştirdiler, bilimi manipüle etiler, sinema ve sanatla inanmanız ve etkilenmeniz gereken kodları size yüklediler. Artık geriye tek bir hamle kaldı: "mavi ışık projesi".
Bu İnsan nüfusunu azaltma çalışmalarından sadece bir tanesidir.
ABD nin Georgia eyaletine kimin tarafından dikildiği hala muamma olan Rehber taşı bu konuda bir sır dır. Bu taşın ayakları, güneşi yıl boyunca Doğu-Batı yönünde işaret edecek şekilde yerleştirilmiş. Tepe taşına açılan bir delikten gelen güneş ışını, bir ayağın üzerindeki takvimde, günü gösteriyor. Taşa bakmak isteyenler için google earth koordinatları; 34.231944, -82.894444.
Dört devasa tabletin her yüzünde 8 farklı dilde yazılmış emirler var.
Yazılan diller; İngilizce, İspanyolca, Swahili (Doğu afrikada kullanılan bir dil, yaklaşın 80 milyon kişi konuşuyor.), Hintçe, İbranice, Arapça, Antik Çince ve Rusça. (İlginçtir ki Türkçe kullanılmamış)
Taşta, İngilizce yazılanların Türkçesi;
İnsan nüfusunu daima doğa ile uyumlu olarak 500.000.000'un altında tut.
Farklılıkların ve uygunluğun, gelişiminin çoğaltılmasını bilgece idare et.
İnsanlığı yaşayan yeni bir dil ile birleştir.
Tutku, inanç, gelenek ve her şeyi yönet.
İnsanları ve ulusları, adil yasalar ve sadece mahkemeler ile koru.
Bütün anlaşmazlıkları ülkeler üstü bir mahkemeye bağla.
Küçük yasalar ve kullanışsız protokollerden kaçın.
Kişisel hakları, sosyal görevler ile dengele.
Gerçeği, güzelliği, aşkı, sonsuzlukla ahenk kurma arayışını taktir et.
Dünyada bir kanser olma, doğaya yer bırak, doğaya yer bırak.
1990'da ilk kez Yeni Dünya Düzeni'nden bahsedildi, 2001'de 11 Eylül Mega Ritüeli gerçekleşti, 2012'de Londra Olimpiyatları'nda bu düzenin Siyonist düzen olacağı belirtildi, 2023'te Deccal bekleniyor. Dikkat ederseniz her bir önemli olayın arasında 11 yıl fark var, bu belirtilen yıllarda da güneş dönüşünü tamamladı, bir sonraki dönüş 2023'te tamamlanacak ve dediğimiz gibi Deccal’ın 2023'te gelmesini bekliyorlar, bundan eminler. Hicri hesaplamalarda şöyle bir durum var, NASA'nın paylaştığı videoya göre, küresel ısınma böyle giderse, dünyanın sonu 2038'de gelecek. Dünyanın sonunu birçok açıdan zorluyorlar, Dünyanın rezonansı 12 hz'a çıktı, 13'te sıfırlanınca dünya durup ters dönmeye başlayacak mesela, küresel ısınma da 2 dereceyi geçti ve 4 dereceye geldiğinde uzmanlara göre dünya yaşanılmaz bir yer olacak. Her yerde kuraklık var, iklimi değiştirdiler, yağış geri döndürülemez biçimde azaldı, aşırı sağanakların olması sizi yanıltmasın önümüzde ciddi su sıkıntıları bizi bekliyor zaten su havzaları da bilinçli olarak ormanlarla birlikte yok ediliyor.
Sahte Ufo İstilası'nı 2023 e kadar yapacaklardır diye tahmin ediyoruz, BOP ve FEMA Kampları projelerini hızlandırdılar. Bu günlerde ABD'de rekor silah satışı gerçekleşiyor, oradaki halk bir tehlike olduğunun farkında tam olarak bilmeseler de bir takım hazırlıklar yapıyorlar, ancak bu silahlar kaydediliyor, özel birlikler bu silahları alacaktır. Zaten son zamanlarda silahlanma olayını tartışmaya başladılar.
Her ülke farklı bir şekilde karışıyor ve zayıflıyor, son bir kaos oluşturacaklar, bu da daha önce bahsettiğimiz sahte Ufo İstilası olacak ve dedikleri gibi bu fırsatı kaçırmak istemiyorlar, dünyaya hakim olma rüyasını gerçekleştirmek üzereler, onlar da dünya hakimiyetlerini bizzat görmek için sabırsızlanıyorlardır.
Yani kısaca bunlar kıyameti hızlandırmaya çalışıyor.
Ama değerli dostlar hiçbir şey göründüğü gibi değildir, hep bu adamların planlarını bozan bir Türk çıkmıştır, bu sefer daha farklı bir süreç yaşayacağımız belli ve belki çok sıkıntılarda çekeceğiz, sonuç olarak bu ‘’elitlerin’’ oyunlarını bozmaya muktediriz hem Yer Türkler olarak hem de Gök Türkler olarak. Bir kozmik plan işleyecekse eğer, milyonlarca yıldan beri olduğu gibi bizde her zaman bunun bir parçası olacağız.
Her zamanki döngülerde olduğu gibi kötüler Hasat edilecek. Atalarımız bunu çok iyi biliyorlardı.