"Hiç kimse Hz. Muhammed'in prensiplerinden daha ileri bir adım atamaz. Avrupa'ya nasip olan bütün başarılara rağmen, bizim konulmuş olan bütün kanunlarımız, İslâm kültürüne göre eksiktir!
Biz Avrupa milletleri medenî imkânlarımıza rağmen Hz. Muhammed'in son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız.
Şüphe yok ki, hiç kimse bu yarışmada O'nu geçemeyecek!
Kuran'ın içinde pek çok tekrarlar var. Onu okuduğumuz zaman, bu tekrarlar bizi usandıracak sanılıyor. Görürsünüz ki biraz sonra bu kitap bizi kendisine çeker. Bizi hayranlığa ve sonunda büyük saygıya götürür. Bu kitap bir millet için gönderilmiş olmakla birlikte son derece pratik olduğundan ebediyyen te'sirini kaybetmiyecek ve diğer milletleri etrafına toplayacak!.
(Batı-Doğu divanı eserinden)
İslâm, dünyanın bir karar üzere durmayan yaşayışı karşısında rindane bir tavır, iki dünya arasında yalpalayan bir sevgi, saflaşan ve bir mecazda ifadesini bulan gerçek... Benim gibi bir ihtiyara yetmez mi bunlar?
(Berhardt Shaw'a mektubundan)
"Ümitsizliğe kapılmıyorum. Başka bir diyeceğim yok. Bu mes'eledeki dayanağım, yine de İSLÂM'dır."
(Hastalanınca, Doktoruna yazdığı not)
Kuran'ın ezelden olup olmaması diye bir şüphe beni uğraştırmıyor!
Kitapların kitabı olduğuna iman ederim. Müslüman olarak bana farz olduğu gibi!
Ne başardımsa Kur'an'a borçluyum!
(İlk Kuran'ı kendisine hediye eden Herder'e yazdığı mektuptan)
-John Wolfgang Von Geothe-