mekan58 Nickli Üyeden Alıntı

Eskilerdeki İslam âlimleri Evliyaullah dan kimi zat lar Başına 40 gün sıkıntı dert gelmiyor ise kork ki acaba Allah beni unuttu mu yani beni bana yani nefsim ile mi başbaşa bıraktı diye kork derler. Kim kendi haline bırakılmış ise onun yanına şeytan arkadaş verilir bu ayet ile sabittir.

Her kim Rahman olan Allah'ın zikrinden yüz çevirirse biz ona bir şeytan musallat ederiz. Artık o şeytan onun yakın dostudur.
Zuhruf suresi 36. Ayet



Kişi Allah hakkında cümle sarf eder iken keşki daha dikkatli olabilse.
Bazı sözler Allah'a ağır varır ise eyvah. Büyük konuşulur ise yine eyvah. Yani dilimiz ile ne eder isek ne söyler isek nice bir eylem içre olur isek başımıza o gelir kaderimiz budur. Her insanın derdi vardır hele ki iyi niyetli insanların.

Dünya müminin ahiretteki ebedî nimetlere göre zindanı, kâfirin ahiretteki ebedî azabına göre cenneti hükmündedir diye ifade buyrulur hadis de.

Bazısının başına neden hiç bela musibet gelmez nedeni gayet basit kişi ile Allah arasındaki bağ nicedir bu gizli olsa da anlaşılması pek zor değildir.
Kişi ya münafıktır, ya dünyayı ahirete değişmiştir (bu hususta bilindiği üzere ayet var) yahud da hiç günaha bulaşmaz ve belaların gelmemesi için her an dua sadaka ve diğer türlü şeyleri yani belaları uzak tutacak şeyler yapıyor olabilir. Başka nedenler de var olabilir.
Müslüman sıkıntı çile içinde ise illa ki meyve verilen ağaç taşlanır. Meyve olmayan ağaca kim taş ata ki. Hak yolun önüne illa durulacak (araf suresi 16 da: onları saptırmak için Senin yolunun üstüne oturacağım diye ifade edilir şeytan Allah Teâlâ ya hitaben böyle demişti.
Zorluk illa olacak her birimizde farklı tezahür eder her birimizdeki sabır ve meşrebimize istenilen derecelere veyahut diğer türlü istenilen şeylere göre başa gelen sıkıntılar değişiklik gösterir. Öyle olmaya idi imtihanın ne ehemmiyeti olurdu ki.
Gene de her halükarda çok şükür diyelim .
kaderini sev belki seninki en iyisidir denilir. Biz bu cümleyi eski zamanlarda okuduğumuz denk geldiğimiz bilgilere göre hadis olarak hatırımızda lakin bugün arama motoruna yazıyorum söz sahibi F. Nietzsche adlı kişi çıkıyor garip bir ahval. Acaba önceden de olduğu gibi Kur'an'a saldırı yapıldığı gibi hadislere de daha fazla mı saldırı yapılır.
Net bilgi sahibi olan gerçek kaynak bulabilen düzeltebilir.
Hadis diye ısrar etmiyorum ancak öyle hatırlıyorum. Arşivim de umarım vardır birde oraya bakıcam.
Unutulmuş Hadisleri iyi muhafaza etmeli.

Bir hadisde şöyle buyrulur ki

Ümmetimin fesada uğradığı bir zamanda kim benim bir sünnetimi ihya ederse ona yüz şehid sevabı vardır.




Ahir zamandayız. en kötü zamanın başlangıcında belki ortasındaki zamandayız daha kötüsünü kiminin ömrü görmeye yeter kiminin yetmez. Allah Teâlâ bana göstermesin , görmemiz icab eder ise takdir gereği; Allah cümlemizi o çetin zor hallerden bizi kolaylıkla çıkışa kurtuluşa eristirir inşallah cümlemizi.
Aman Manevî ilimleri muhafaza ediniz gerek kağıtlara yazalım kitab halinde muhafaza ediniz , onlar bizim her şeyimiz. onlar olmaz ise ne iyiliğin ne imanın hiçbir ehemmiyeti olmaz.

iman çok şükür nimeti verilmiş
Bediüzzaman Hz nin ifade buyurduğu gibi
İman var ise imkân da vardır kardeşim.

İnsanın kaderi dili altında gizlidir. Diye buyurur Hz Ali r.a.
Bu kader ile alakalıdır
Kim dili ile incitirse incinir eli ile incitirse incinir her kim nice bir incitme ile incitirse incinir. Kimi kınar ise başına gelmeden ölmez denilir hadis de.
İnsan ne eder ise kendine eder.