Saddam Heykeli'nin yıkılışının ibretlik hikayesi...
Saddam, ABD işgali başlamadan önce ülkeyi üçe bölerek işgale karşı direniş cepheleri oluşturdu. Kuzey, orta (başkent Bağdat) ve güney şeklinde. Türkiye, Amerikan askerlerine ülkenin kapılarını açmayınca Amerikalılar tek çare güney cephesine kaldı. Ülkedeki tek direniş bu cephede gerçekleşti. 19 gün hava kuvvetleri olmadan direnen Irak askerlerinin savunma hattı çöktü ve Amerikan ordusu başkent Bağdat'a doğru ilerledi.
Saddam’ın öz oğlu, Irak Ordusu’nun bütün komuta kademesi, Genelkurmay Başkanlığı, Kara ve Hava Kuvvetleri, hatta Saddam’ın en güvendiği efsanevi Cumhuriyet Muhafızları bile Saddam'a ihanet etti. Savaş uçakları işgal öncesi çöle götürülmüştü. Yoksa 8 yıl boyunca İran ordusuna karşı savaşan, dönemin en büyük 5. kara ordusuna sahip Irak, 21 günde nasıl bu kadar kayıp yaşayabilmişti değil mi?
9 Nisan'da akşamüstü hiçbir direnişle karşılaşmadan (Orta bölgeden Saddam'ın ihanet eden oğlu sorumluydu) Bağdat'a giren Amerikan askerleri ve Irak halkı, Saddam'ın heykelini yıktı. Heykelin üzerinde 22 sütun vardı ve bu da Saddam'a en büyük ihaneti gerçekleştiren Arap ülkelerini temsil ediyordu.
Heykeli balyozla yıkan Iraklı Hasan al-Jaburi, 13 yıl sonra, "Acı ve utanç hissediyorum. Kendime soruyorum, neden o heykeli yıktım? Şimdi olsa onu geri kaldırır ve tekrar dikerdim. Ama beni öldürürler diye korkuyorum. Saddam gitti ama şimdi onun yerinde 1000 Saddam var. Bush ve Blair kesinlikle yalancılar. Irak'ı yıktılar ve bizi Orta Çağ'a götürdüler. Eğer bir suçlu olsaydım, onları kendi ellerimle öldürürdüm." İfadelerini kullandı.
Saddam'ın heykelinin yıkışının hikayesi de böyle. Ama asıl hikaye o heykelin yıkılmasının ardından başladı ve hala devam ediyor...