“Orada meyveler, salkımlı hurma ağaçları, kabuklu taneler, reyhân/hoş kokulu bitkiler vardır. Ey insanlar ve cinler! Öyleyken, Rabb’inizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?”[1]
“Eğer ölen o kişi, iyilerden-gözdelerden ise, rahatlık, reyhân/hoşluk ve nimet cenneti onundur.”[2]
Reyhân, güzel kokulu, ferahlatıcı, gönül açıcı bir bitkidir. İlim adamlarımız, “Her güzel kokulu bitki için reyhân kelimesi kullanılır.” demişlerdir. Reyhân, hem süs bitkisi, hem kokusundan yararlanılan, hem yenilen, kaynatılıp suyu içilen ve tıbbî alanlarda kullanılan bereketli bir bitkidir. Reyhân, güzelim çiçeğiyle göze hoş gelen, kokusuyla gönülleri açan, çiçek-yaprak ve tohumlarıyla pek çok hastalığa şifa veren bir bitkidir. Reyhân, koku alma organını temizler, sinirlere, ruha ve gönle neşe katar, huzur verir. Arapçada rızık için de bu kelime kullanılır. Bu da reyhânın önemli bir rızık maddesi olduğunu gösterir. Rızık, insana rahatlık verir, acıkmış olanlara en güzel rızık olan ekmek kokusu her şeyden güzel ve tatlı gelir. Onun için rızka güzel kokulu, iç açıcı reyhân denmiştir.[3] Herhangi bir rızık için görüntüsünün, kokusunun güzel olması, aynı zamanda âfiyet ve şifâ kaynağı olması onun kemâlini gösterir. Reyhân da öyledir.
İlk âyette yeryüzünün meyve ve sebzeleri sayılırken hurma ve buğdaydan hemen sonra reyhânın sayılması bu nimetin ne kadar değerli olduğunu gösterir.
|