Alıntı:
Celcelutiye Nickli Üyeden Alıntı
Herkesin istidadı farklıdır..1 meselenin yaratılmışlar adedince vechisi bulunur lütfen kıyaslama o böyle demiş bu böyle demiş yanan yansın kalan sağlar bizimdir kimi eserler vardır okuyanı 1 elin parmağını geçmez kimi haller vardır kim ne yaşadığını bilmez.. Kurani kerim disindaki butun yazilan okunan kitaplarda birer penceredir yolun kendisi değil..takılma ne oldu ne olucak ne oluyor..alacagin çiçeğe konan arı gibi al ve devam et diğer çiçeğe
|
Eskiden beri duyulmama gibi bir sorunum olur arasıra. sonunda ihlastaki eksikligime hamlettim.biz okuduğumuzu da soyleriz lakin gittiğimiz yol ehli tarikin cogunun gittigi gözü kapali bir yol değildir. Az mesleği aşktan üstündür. Aşk mesleğinde gidenlerin hiçbiri kolay kolay bunu göremez en üstünü sanır halbuki vartalaru çok.ilk cümleden sonra ben aradan çekilirim okumadiginiz yada okuyup anlamadiginiz kısmı tekrar verecem tüm cevap oradadur eğer taharri niyetiniz varsa yok eğer vahdetul vucutcular gibi başka hiçbir yolu bilmez yada kabuletmez en üstünü bu yoldur sanırsaniz diyecek bişey yok. nasiP:
ZEYL
Bu küçücük Zeylin büyük bir ehemmiyeti var; herkese menfaatlidir.
Cenâb-ı Hakka vâsıl olacak tarîkler pekçoktur. Bütün hak tarîkler Kur’ân’dan alınmıştır. Fakat tarîkatlerin bâzısı bâzısından daha kısa, daha selâmetli, daha umûmiyetli oluyor. O tarîkler içinde, kâsır fehmimle Kur’ân’dan istifâde ettiğim, acz ve fakr ve şefkat ve tefekkür tarîkıdır.
Evet, acz dahi aşk gibi, belki daha eslem bir tarîktir ki, ubûdiyet tarîkıyla mahbûbiyete kadar gider. Fakr dahi Rahmân ismine îsÂl eder. Hem, şefkat dahi aşk gibi, belki daha keskin ve daha geniş bir tarîktir ki, Rahîm ismine îsÂl eder. Hem, tefekkür dahi aşk gibi, belki daha zengin ve daha parlak bir tarîktir ki, Hakîm ismine îsÂl eder. Şu tarîk, hafì tarîkler misillü, letâif-i aşere gibi on hatve değil ve tarîk-ı cehriye gibi nüfûs-u seb’ a, yedi mertebeye atılan adımlar değil, belki "dört hatve"den ibârettir. Tarîkatten ziyâde hakîkattir, şeriattır. Yanlış anlaşılmasın; acz ve fakr ve kusurunu Cenâb-ı Hakka karşı görmek demektir; yoksá, onları yapmak veya halka göstermek demek değildir. Şu kısa tarîkın evrâdı ittibâ-ı sünnettir, ferâizi işlemek, kebâiri terk etmektir. Ve bilhassa namazı tâdil-i erkân ile kılmak, namazın arkasındaki tesbihâtı yapmaktır.
Birinci hatveye -1- âyeti işaret ediyor. İkinci hatveye -2- âyeti işaret ediyor. Üçüncü hatveye -3- âyeti işaret ediyor. Dördüncü hatveye -4- âyeti işaret ediyor.
1 Nefislerinizi temize çıkarmayın. (Necm Sûresi: 32).
2 Allah’ı unutanlar gibi olmayın ki, Allah da onlara kendi âkıbetlerini unutturmuştur. (Haşir Sûresi:19.)
3 Sana her ne iyilik erişirse Allah’tandır. Sana her ne kötülük gelirse, o da kendi kusurun sebebiyledir. (Nisâ Süresi: 79.)
4 Herşey helâk olup gidicidir-Ona bakan yüzü müstesnâ. (Kasas Sûresi: 88.) en kısası bu alıntı herkese faidesu var.
......
Evet, şu tarîk daha kısadır. Çünkü dört hatvedir. Acz, elini nefisten çekse doğrudan doğruya Kadîr-i Zülcelal’e verir. Halbuki en keskin tarîk olan aşk, nefisten elini çeker fakat maşuk-u mecazîye yapışır. Onun zevalini bulduktan sonra Mahbub-u Hakiki’ye gider.
Hem şu tarîk daha eslemdir. Çünkü nefsin şatahat ve bâlâ-pervazane davaları bulunmaz. Çünkü acz ve fakr ve kusurdan başka nefsinde bulmuyor ki haddinden fazla geçsin.
Hem bu tarîk daha umumî ve cadde-i kübradır. Çünkü kâinatı ehl-i vahdetü’l-vücud gibi huzur-u daimî kazanmak için idama mahkûm zannedip *لَا مَوْجُودَ اِلَّا هُوَ* hükmetmeye veyahut ehl-i vahdetü’ş-şuhud gibi huzur-u daimî için kâinatı nisyan-ı mutlak hapsinde hapse mahkûm tahayyül edip *لَا مَشْهُودَ اِلَّا هُوَ demeye mecbur olmuyor. Belki idamdan ve hapisten gayet zahir olarak Kur’an affettiğinden, o da sarf-ı nazar edip ve mevcudatı kendileri hesabına hizmetten azlederek Fâtır-ı Zülcelal hesabına istihdam edip, esma-i hüsnasının mazhariyet ve âyinedarlık vazifesinde istimal ederek mana-yı harfî nazarıyla onlara bakıp, mutlak gafletten kurtulup huzur-u daimîye girmektir; her şeyde Cenab-ı Hakk’a bir yol bulmaktır.
Elhasıl: Mevcudatı mevcudat hesabına hizmetten azlederek, mana-yı ismiyle bakmamaktır.
suz tartışma yapamazsınız sizle de tartışma olmaz Hüsnü zannim var olaki tartismaya yol acila yazın ve ne derseniz o gece. lakin hakikat neyse odur. şefkat tefekkür acz yolu muhabbet zikir aşk yolundan çok üstün oeygambervari vilayeti kubranun kurana bağlı uveysi yoludur. ask yollarında çok muscular olup vartasu çok olduğuna dair delilumizden biri ehli tarika yapılan ithamlar sui istimalatlar ve acımasız hucumlar ola. ben siz dahil herkesten alacağım derse muhtacim lakin öğrendiğimi okuduğum hakikati ifşadan da hazer etmem