Alıntı:
Erzurum Nickli Üyeden Alıntı
"Yahu bunun neresini düzelteyim.. Hz. Davut değil, hz. İbrahim. Kız değil erkek. Ayşe değil İsmail. Azrail değil, Cebrail. Keçi değil koç!"
Sevgili üye...
Esasen kardeş ülke ermenilere savaş açmış ve şehit kardeşlerimiz varken sana oturup izahda bulunacak değildim ki erivan'da sirenlerin çaldığı Haberini aldım da keyfim yerine geldi ondan yazıyorum... Ve gerçekten de karar veremiyorum nereyi düzelteceğimi.
Yıllar sonrasını filan bilemem de şu sitenin ahalisine sor ki bu adam ayet ve hadislerin tevili ile ilgili ne noktada? Herkes aynı cevabı verir de sen hala bir hadisi bırak tevili eleştirdiğim konusunda ısrarcısın.. Orada eleştirilen nokta bugün ki oturduğu yerden, Allah'ın esas emirlerini yerine getirmeyen ama şunu şu kadar okursan Allah seni çok sever kesin cennete koyar zihniyetinedir. Tabi izan meselesi bu.. Temeli olan bir yazıyı kimin nasıl idrak ettiği kendi kalbinin (algoritmasının) yansımasıdır.
Bu da bizi bağlamaz. Tercih senin istediğin gibi anlaya bilirsin... Normaldir. Herkes doğru anlasa dünya zaten sınav yeri olmazdı dimi? -) herkes kendi düzeyinde naparsın... Yada
İkinci bir ihtimal var; o'da sırf eleştirmek için yazmış olman.
Ve İnan bana ikisi de umrumda değil...
Şimdi düzey müzey bişeyler yazmışsın yukarıda da yani hangi düzey sevgili üye? Biz burada fıkhi, tasavvufi yada kelam ile ilgili konularda tartışırken sen, fikirlerimizi görmeyip şansımızı eleştirilecek düzeydesin.. Kahve ağzı bile İnan bana daha seviyelidir. Şahsa hakaret, eleştiri tarzında şeyler artık toplumda öfke yerine seviye belirleyici bir süzgeç haline geldiğinden düzey ortadadır. Şahsa hakaret bize uzak şeylerdir. O yüzden merak etme site adminleri de cahil cühela insanlar değillerdir, üslubunu düzeltip ilmi tartışma içerisine girersen kimse konyu kitlemez...
Bir meseleyi daha açıklığa kavuşturmakta fayda var ;
"zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız." hadisi isteyen istediği gibi inansın bişey olmaz anlamına gelmiyor. Din kelime anlamı olarak; ölçü, yaşam biçimi, düzen sağlayıcı anlamlarına geliyorken "aman birileri soğumasın" diye Allah'ın kurallarını görmezlikten gelmeyiz ki bu konuda da çok hadisler var işine gelmiyor sanırım bakmak.. Herkes kafasına göre inanma biçimi oluştursaydı fıkıh, şeriat ve sünneti nereye koyacaz?
Ha bu arada Fıkıh diye bir ilim var haberin galiba yok ki hükümleri benim fikrim sanıyor ve insanları "benm gibi düşünün" diye zorluyorum sanıyorsun... Bunlar fikir değil, hükmüdür. Ve bu hükümler karşısında da "ben böyle inanıyorum" diyemezsin, dersen git İnan derler... Ki bu ilimin talebesiyiz. Seninle de sabaha kadar konuşurum, yada belli ki ben anlatırım sen dinlersin...
Kerameti kendinden menkul cümleler kurma. Temelin zaten yok. Neyi eleştirdiğini bilmiyor, şahsıma hakaret vari cümleler kuruyorsun.
Bu anlamda maksadın Salih değildir. Fakat takip etmen ve bu anlamsız, temelsiz, zırva eleştirilerin de bir hayranlık göstergesidir. Sevindim buna dememi bekleme sakın -)
Zira şahısları önemsemek, söylenenlere takılmak vs gibi hadiseler bize uzak işlerdir.. İlim konuşacaksan buyur...
Ha bir düzeltme yapalım;
Sahabe hayatı bizim haddimize değil elbette. Toz olamayız ayaklarına. Fakat kuran ve sünnete göre yaşamak gayretimiz vardır. Allah'ın emirleri bize göre esastır. Soğusun yada ısınsın kişi ölçüm asla bu değil. Zira bunu söylemek, hükmünü vermek cesaretinden de Allah'a sığınırım çünkü hüküm koyucu değilim. Bu beni selefi yapar mı bilmem ama İslam dairesinde, sünneti seniyye üzre yaşayan bir adam yapsın kafi. Bu tanım da ben selefi olayım hadi sen kendini nereye koyuyorsun?
|
Can Azerbaycan icin,rahmetlinin 1994 de gonderdigi rüzgar taburu gibi birileri lazim da,artik o taburu gonderecek adam da yok,o taburu olusturak gonullu de yok,,,eee devlet kendi kahramanlarini yerse,kahraman yetismez olur,,,sen anladin ne dedigimi.......bir muhterem vardi öldü,kadin soruyor hocam tirnagimda oje var namaz kilmak istiyorum ama abdest problem oluyor,,muhtetem cevap veriyor onemli degil oje,sen yinede abdestini al namazini kil,,,dinin kurallari kesin ve kat'idir,esneme yapilmaz fikir beyan edilmez,kisaca ne kadar emek o kadar yemek...oyle degilmi kardeslik...